Yaşar KAPLAN-Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)- HAKKARİ'de Adalet Sarayı'nın temel atma töreninde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Binlerce insanımızı, gençlerimizi kaybettik. Bin yıllık kardeşliğimize hançer vuruldu. İşte o hançerin çıkarıldığı bir dönemi yaşıyoruz" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaretler ve yeni yapılacak Adalet Sarayı'nın temel atma törenine katılmak üzere Hakkari'ye geldi. Bakan Tunç'a Bakan yardımcıları Ramazan Can ve Mehmet Yılmaz ile HSK Başkan Vekili Fuzuli Aydoğdu eşlik etti. Hakkari Valiliği'ni ziyaret eden Bakan Yılmaz Tunç'u, Vali Ali Çelik, Hakkari Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Emniyet Müdürü İdris Yılmaz, AK Parti Hakkari İl Başkanı Zeydin Kaya, kurum amirleri ve AK Parti'li ilçe ve belde belediye başkanları karşıladı. 'Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Bakan Tunç, kentte esnaf ziyareti de gerçekleştirdi. Cuma namazını Ulu Cami'de kılan Bakan Tunç, ardından da Adliye Sarayı'nın temel atma törenine katıldı. Toplam 21 bin 312 metrekare üzerinde yapılan Adliye Sarayı'nın yeni binası; 1 başsavcı, 1 komisyon başkanı, 2 başkan, 23 hakim, 23 savcı olmak üzere toplam 50 hakim-savcı odası ile 16 duruşma salonundan oluşacak. Binada 100 kişilik toplantı-konferans salonu da yer alıyor.
Temel atma töreninde konuşan Bakan Tunç, Hakkari'nin umudun yeşerdiği, geleceğin sağlam temellerinin yeniden atıldığı bir yer olduğunu belirterek, "Adalet mülkün temelidir diyoruz. Adalet toplumsal huzur ve barışın teminatıdır. Adalet insan haklarının teminatıdır. Adalet insan unsurunu, insan onurunu korumaktır. Hazreti Mevlana'nın deyimiyle adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Her şey yerli yerinde olmazsa, haklıya hakkı zamanında verilmezse orada huzur olmaz, toplumsal barış olmaz. O nedenle toplum barışının teminatı, huzurun teminatı adaleti sağlamaktır, adaleti tecelli etmektir. O nedenle adaletin tecellisi için, hukuk devletinin gereği olarak yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla adaletin tecelli edebilmesi için elbette ki yargının, adalet teşkilatının tüm imkanlarıyla vatandaşlarımıza en güzel hizmeti verebilmesi lazım ve bu anlamda da adalet teşkilatının ihtiyacı olan unsurları hayata geçirmek lazım. Bu anlamda 23 yıldan bu yana adaletin tecellisi için gerekli olan tüm unsurları hayata geçirmenin gayreti içerisinde olduk" dedi.
'TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA ÇOK BÜYÜK MESAFELER ALDIK'
Bakan Tunç, temel kanunlarımızın tamamının yenilenmesi, anayasa değişiklikleriyle hak arama yollarının artırılması ve temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi anlamında çok önemli mesafeler aldıklarını ifade ederek, "23 yıldan bu yana temel kanun kanunlarımız, başta ceza kanunlarımız olmak üzere, borçlar kanunu, ticaret kanunu, iş kanunları tamamı günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getirilmeye çalışıldı. Tabii geçen süre içerisinde yine uygulamadan gelen tavsiyeler, vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda yargı reformu strateji belgeleriyle de bu kanunlarımızı yine ihtiyaca cevap vermesi için uyumlu hale getirmek noktasındaki çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Hak arama yollarını artırdık. Anayasamızda gerçekleştirmiş olduğumuz reformlarla, milletimizin destekleriyle bunlar başarılıdır. Kamu denetçiliği kurumunun hayata geçirilmesinden kişisel verilerin korunmasına, özel hayatın korunmasına varıncaya kadar, bilgi edinme hakkının ve bireysel başvuru hakkının güvencelerinin anayasada yer almasından yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşabilmemiz için gerçekleştirilen yapısal reformlara varıncaya kadar, çok önemli adımlar atıldı. Türkiye'nin özellikle demokrasimizin sancılı dönemlerinden kalan o acı hatıraları bir bir ortadan kaldırarak darbeci, vesayetçi anlayışı çöpe atarak, geride bırakarak Türkiye'nin yüksek standartlı bir demokrasi kavuşması için çok önemli mesafeler aldı. Yüksek Askeri Şuranın yapısından tutun da Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılmasına varıncaya kadar Anayasa Mahkemesinin, Hakimler Savcılar Kurulunun yapısının demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesine varıncaya kadar, Milli Güvenlik Kurulunun yapısının sivilleştirilmesine varıncaya kadar çok önemli demokratik adımlar atıldı ülkemizde" dedi.
'DARBE ANAYASASI İLE YÖNETİLİYOR'
Darbe anayasası ile yönetildiklerini, bu anayasanın ortadan kaldırılması için önemli mücadeleler verdiklerini belirten Tunç, şöyle konuştu:
"Bu anayasanın demokratik hale getirilmesi, vesayetçi anayasadan arındırılması ve vesayetçi ruhun ortadan kaldırılması ile ilgili olarak çok önemli mücadeleler yaptık. Anayasamızda darbecilerin yargılanacağına yönelik maddeler, gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebileceğine yönelik maddeler hepsi sizlerin milletimizin destekleri sayesinde kalmış kaldırıldı. Yargı birliğini sağladık. Askeri yargının, askeri yüksek idare mahkemesinin, askeri Yargıtay'ın kaldırılmasına varıncaya kadar Türkiye'nin demokratik hukuk devleti yolunda ilerlemesi anlamında çok büyük mesafeler aldık ve almaya devam ediyoruz. Hedefimiz Türkiye yüzyılında Türkiye'yi daha yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmak, temel hak ve özgürlükleri daha da güçlenmek Tabii bunu yaparken bunu 'Terörsüz Türkiye' ile inşa edeceğiz inşallah. Terörsüz Türkiye, Türkiye yüzyılının inşa sürecini daha da hızlandıracak. Bundan hiç şüpheniz olmasın.41 yıldan bu yana mücadele ettiğimiz terörle mücadelede çok büyük kayıplar verdik. Terör hem büyük maddi kayıplara neden oldu, hem de manevi acılara, büyük acılara neden oldu. 2 trilyondan 3 trilyona varan bir maddi kayıpla karşı karşıya kaldık. Eğer o maddi kayıp bu 41 yıllık dönem içerisinde gerçekleşmemiş olsaydı, o trilyonlar kaybedilmemiş olsaydı, bugün o kaynaklar ülkemizin refahı için harcanmış ve Türkiye'nin ekonomisi bugün kat kat daha büyük olmuş olacaktı.10 yıllık bütçemize bedel bir bedeli, maalesef teröre harcamak zorunda kaldık. Tabii maddi kayıpların ötesinde en önemlisi binlerce insanımızı kaybettik. Gençlerimizi kaybettik. Bu ülke için faydalı olacak olan gençlerimiz maalesef dağlara çıkarıldı. Bin yıllık kardeşliğimize hançer vuruldu. Bin yıldan bu yana bu topraklarda kardeşçe yaşamışken, maalesef 41 yıl önce bu birlik beraberliğimize bir hançer vuruldu. İşte o hançerin çıkarıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Hep beraber bin yıllık kardeşliğimize vurulan hançerin çıkarılmasıyla birlikte birlik beraberliğimizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz inşallah. Tabii bu noktaya 'Terörsüz Türkiye' sürecine kolay gelinmedi. Son bir yıldır geçen sene Ahlat'ta Sayın Cumhurbaşkanımızın iç cephemizi güçlendirelim, birlik beraberliğimizi güçlendirelim, etrafımız ateş çemberi, savaşlar var. Ülkemiz bu savaşlardan olumsuz etkileniyor. Ekonomimizi güçlendirmenin, Türkiye'nin güçlü olmanın yolu birlik beraberliği güçlendirmekten geçer demişti. Geçen sene de söyledi, bu sene de. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin grupta yaptığı konuşmadan sonra, o çağrıdan sonra İmralı'dan yapılan açıklamalar ve terörün fesih kararı ve silahları yakmasıyla beraber yeni bir döneme adım attık. Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konuda kurulan komisyonda milletvekillerimiz, milletimizin temsilcileri konuşuyorlar, görüşüyorlar, önümüzde atılacak adımlarla ilgili istişareler yapıyorlar ve o istişareler neticesinde atılacak adımlar noktasında elbette ki birtakım tavsiyeler olacak, kararlar olacak. Ve bu kararlar ve tavsiyeler doğrultusunda da adımlarımızı kararlılıkla atmaya devam edeceğiz. Bu sürece kolay gelinmedi. Bölge insanımız büyük bir mücadele verdi. Buralarda devletimizin yapmak istediği yatırımlar engellenmeye çalışıldı. Şantiyeler basıldı. O gün özellikle 90'lı yıllar boyunca terörün zirve yaptığı dönemlerde Büyük acılar yaşadık."
'OHAL'İ, AK PARTİ KALDIRDI'
2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde ilk uygulaması bölgedeki olağanüstü halin kaldırılması olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, "OHAL 47 kez uzatılmıştı. Sürekli uzatılan bir durum söz konusuydu. Sayın Cumhurbaşkanımız, o dönem başbakanımız 'artık uzatmayalım, bölge normalleşsin dedi ve Olağanüstü Hal 47'nci kez uzatıldıktan sonra bir daha uzatılmadı. 2002'den itibaren de bölgede olağanüstü hal kaldırılmış oldu. Ondan sonraki süreçte hem bölgeye yatırımların gelmesi, hava alanlarının yapılması, üniversitelerin yapılması, hastanelerin yapılması, yeni iş sahalarının açılması ile ilgili gayretler, bölgeyi kalkındırmaya yönelik gayretler, ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik çabalar, ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Temel hak ve özgürlükleri güçlendirdik. Hakkari'de üniversite olacak dedik, oldu. Yüksekova'da Havaalanı olacak dedik. Hiçbir ayrım yapmadan vatanımızın, 81 vilayetimizin her bölgesi eşit yatırım yapacağız. Milletimizin ihtiyacını karşılayacağız ve milletimizin refahını artıracağız dedik ve büyük bir mücadele başladı. Ve bir taraftan terörle mücadele. O mücadelede şehitler verdik, gaziler verdik. Onlara minnettarız. Ve o emanetlere sahip çıkarak bu birlik beraberlik görüntüsü emanete sahip çıkıldığının da elbette ki göstergesi. Temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesi yolundaki adımları kararlılıkla attık. Kürtçe yayın yapan, 24 saat yayın yapan devlet televizyonuna kavuştuk. Kürtçe yasaktı. Kürtçe enstitüler kurduk. Üniversitelerimizde yine okullarımızda Kürtçe seçmeli dersler hayata geçirdik. Ana dilde savunma, ana dilde siyasi propaganda yapma, bölgedeki bir siyasetçimiz kendi dilinde bir propaganda yaptığında suç sayılıyordu. Bunların hepsi kanunlarımızda, anayasamızda düzeltildi. Yasaklanan o şarkılar, türküler bunlar artık geride kaldı. Türkiye teröre zemin hazırlayan, mazeret hazırlayan bütün unsurları ortadan kaldırarak işte son bir yıla Terörsüz Türkiye sürecine gelerek ve terör örgütü fesih kararıyla beraber, silahları yapmasıyla beraber yeni bir döneme adım attık ve inşallah bu dönem çok önemli. 41 yıldır 2 trilyondan fazla kaybımız önümüzdeki 41 yılda daha olursa o zaman kalkınmamız, Türkiye 100 yılını inşa etmemiz, Türkiye'ye kem gözle bakanlara karşı caydırıcı olmamız mümkün olabilir mi? Cumhur İttifakı'yla ve muhalefet partilerinin vermiş olduğu destekle ve büyük bir sorumluluk bilinciyle meclisimizin de konuya el atmasıyla, sahip çıkmasıyla beraber ve bu süreç inşallah başarıya ulaşacak. Tabii bu sürecin başarıya ulaşmamasını isteyen Türkiye düşmanları da var. Onlara karşı gözümüz açık olacak. Onların Türkiye'deki piyonlarına karşı, taşeronlarına karşı gözünüz açık olacak. Bu süreci sabote etmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bu süreci büyük bir titizlikle inşallah başarıya hep beraber ulaştıracağız ve bu başarı milletimizin başarısı olacak" dedi.
HUKUK FAKÜLTELERİNDE 37 BİNE GİRENLER YERLEŞTİ'
Bakan Tunç, 2002 yılında sadece 78 müstakil adalet binasının olduğu, bu sayıyı 387'ye çıkardıklarını ifade ederek, "Adalet Sarayı binası süresi 550 gün. Terörsüz Türkiye sürecindeyiz. Bölgeye daha çok sahiplenmemiz lazım. O nedenle o 550 günü biraz daha kısaltmamız ve bir an önce sizlerle beraber burada yine temel atma töreninde huzur içinde beraber olmamız lazım inşallah. Bunu yüklenici firmamız inşallah gerçekleştirecektir. Tabii ki binalar, içerisindeki bilgisayarlar, teknolojik imkanlar bunlar önemli. İhtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması önemli ama en önemlisi de adliyede insan unsuru. Yargı teşkilatımız, hakimlerimiz, savcılarımız, yazı işleri personelimiz, onların özveriyle çalışmaları ve hakkaniyetle karar vermeleri aslolan o. Çünkü adaleti tecelli edecek olan kürsüde hakimlerimiz ve savcılarımız, 2002'de sadece 9 bin 349 hakim savcımız vardı. Bugün itibarıyla 25 bin 558 hakim ve savcımız var. Özellikle ülkemiz, yargı teşkilatımız 2015 ve 2016 yıllarında FETÖ yargısından arınma süreci yaşadı. 12 bin hakim ve savcıdan 4 bini görevden ihraç edildi. Aynı yılda istinaf mahkemeleri kuruldu. Dolayısıyla istinaf mahkemeleri kurulduğunda 1'inci sınıf hakim ve savcılarımız, 3 bine yakın hakim ve savcımız yerel mahkemelerden istinafa geçti. Dolayısıyla yerel mahkemelerimizde sayı azaldı. Önemli bir karar alındı. Yükseköğretimdeki hukuk fakültelerinde 14 bin olan kontenjan sayılarını 9 bin 500'e indirdik. Böylece devlet üniversitelerinde ilk 37 bine girenler hukuk fakültesini kazanabildi. Tabii başarı sıralaması ile ilgili de 125 binden 100 bine yükseltilmesi ile ilgili bir çalışmamız vardı. Hukuk mesleklerine giriş sınavı uygulamasını başlattık. Bu kaliteyi getirecek. Hem avukatlık mesleğinde hem hakim ve savcılık mesleğinde iki kez gerçekleştirdik. Eylül ayı sonunda bir kez daha gerçekleştiriyoruz. Eskiden 2 yıl süren hakim savcı adaylığı sistemi vardı. Artık 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı sistemi var. Eskiden adaylıktı, şimdi yardımcılığa dönüştü. Bu yardımcılar, hakim, savcı yardımcılarımız tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içerisinde mesleği öğrenecekler ve kürsüye daha donanımlı hale çıkmış olacaklar" dedi.
Bakan Tunç, temel atma töreninden sonra AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret edecek. (DHA)
FOTOĞRAFLI