Tarih: 20.07.2025 12:19

Edirne’de kuraklığın etkilediği ayçiçeğinde üretici erken hasada hazırlanıyor

Facebook Twitter Linked-in

Umut IŞIK-Batuhan SEVER/EDİRNE, (DHA)- TÜRKİYE'nin yağlık ayçiçeği ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Edirne'de, iklim değişikliğiyle birlikte yüksek sıcaklık ve yağışsız hava nedeniyle, ekili tarlalarda ürün kuruma noktasına geldi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, her yıl 15 Ağustos'ta başlayan ayçiçeği hasadının, kuraklık nedeniyle bu yıl erken başlayacağını söyledi.

Türkiye'nin en çok yağlık ayçiçeği üretiminin yapıldığı kentte, kış yağışlarının yetersiz kalmasının ardından yazın da yüksek sıcaklıklarla ve yağışsız geçmesi, kuraklığa neden oldu. Bölgede tarımsal sulamada kullanılan Tunca Nehri'nde debi 2 metreküp/saniyeye, Meriç Nehri'nde ise 30 metreküp/saniyeye düştü. Sıcak hava dalgasının etkisini gösterdiği kentte üretici 15 Ağustos'ta ayçiçeği hasadına hazırlanırken, bazı bölgelerde ürünler kuruma noktasına geldi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bu yıl kuraklık nedeniyle ayçiçeğinde erken hasat yapılacağını söyledi.

'2 YILDIR YETERLİ KIŞ YAĞIŞI ALAMIYORUZ'

Arabacı, Edirne'de geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kuraklık yaşandığını belirterek, "Geçtiğimiz yıl kış döneminde çok yeterli yağış olmamıştı. Bu yıl yine kış döneminde çok yeterli yağış olmadı. Toprak doyuma oluşacak seviyede bir yağış olmadı. Evet, yağış aldık mı aldık ama toprağın belli bir seviyesine kadar tav oluştu. Toprağın alt kısmı kuru tabaka kaldı. Yani biliyorsunuz ki ayçiçeği de kazık köklü bir bitkidir. Yani aşağıya kök salar. Altta su olduğu takdirde kurak da geçse yaz döneminde çok yağış olmasa da alttaki tavla beslenir ve bir nebze olsun verim verir. Doğal olarak kış yağışının önemi bu yüzden çok önemli. Ama maalesef 2 yıldır bu kış yağışlarını yeterli seviyede alamıyoruz" dedi.

'BU YIL GEÇEN YILKİ VERİMİ DE ALAMAYACAĞIZ'

İlkbaharda mevsim normallerinde düşen yağışın, yaz aylarında yerini kuraklığa bıraktığını söyleyen Hüseyin Arabacı, "Sonrasında da çok yeterli yağış olmadı. Yani haziran ayında sadece hafif bir yağış aldık. O da lokal, belli köylerde oldu. Onun haricinde birçok yerde yağış alamadık. O yüzden de kış yağışı yeterli olmayınca, yağışlar biraz ara verince ayçiçeğin de kafa yapısı çok ufak kaldı. Dolayısıyla bu yıl geçtiğimiz yıl aldığımız verimi de alamayacağımız düşüncesine varıyoruz. Genel olarak baktığımızda yağışların çok yeterli gelmemesi ve şu an kafa yapısına da baktığımızda çok tatmin edici bir verim olacağını düşünmüyoruz. Çiçeklenme döneminden sonra hiç yağış almadı ayçiçeği. Yani en azından o dönemde kafa yapısı ufak da olsa çiçeklenme döneminden sonra bir yağış alsaydık tane besleme açısından faydası olurdu. Yani bir nebze olsun yine kafa yapısı ufak da olsa içini güzel doldurur, biraz olsun verimi etkilerdi. Ama maalesef ki bu yıl onu da alamadık" diye konuştu.

'DIŞA BAĞLILIĞIMIZ ARTACAK'

Yaşanan kuraklıkla birlikte ayçiçeğinde bazı bölgelerde erken hasat olacağını anlatan Arabacı, "Hasada az bir süre kaldı. Biliyorsunuz ki ağustosun 15'i gibi bizim Edirne bölgesinde ayçiçeği hasadı başlar. Ama bu yıl görüyorum ki erken ekilen ayçiçeklerimiz bayağı olgunlaşmaya başladı. Yani ben ağustosun 15'ini bulmayacağını düşünüyorum. Bazı bölgelerde hasat biraz daha erken başlar. Kırklareli'ye bağlı Lüleburgaz ve Babaeski taraflarında neredeyse 1 hafta 10 gün içinde biçilecek seviyeye gelmiş, ayçiçekleri kurumuş. Yani hiç biçilmeyecek tarlalar var o bölgede de. O yüzden Trakya'da kuraklık var, sadece Edirne'de değil. Biliyorsunuz Edirne ve Tekirdağ olarak üretimde birinci ve ikinci sırada olan illeriz. Yani bu da ne demek? Türkiye'nin ayçiçeğinin merkezi demek Trakya. Buralar da böyle olunca, biliyorsunuz ayçiçeğinde dışa bağımlı bir ülkeyiz. Dışa bağımlılığımız biraz daha artacak anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

'KURAKLIK DESTEĞİ GEREKİYOR'

Ayçiçeğinde kuraklık desteği verilmesi gerektiğine de değinen Hüseyin Arabacı, şöyle konuştu:

"Ayçiçeği dedik, kuraklık dedik. Tablo ortada, ayçiçeğin kafası yapısı belli. Bunun verebileceği verim de 100-150 verme şansı yok. O yüzden bu yıl yine kötü bir sene. Biliyorsunuz bakanlığımız dekara destek veriyor bu yıl. Önceki gibi faturaya destek dönemi bitti. Bu kuraklık döneminde biz zaten dekara destek sistemini destekledik. Bu destek tablosundan şikayetçi değiliz ama devreye kuraklık da girince bu destekler çok düşük kalıyor. Zaten maliyetlerimiz çok yüksek. Bu yıl yine zarar edeceğiz. Bir üreticinin 2 yıl üst üste zarar etme lüksü yok. Tarımdaki sürdürülebilirliğin devam etmesi, üreticilerimizin ailesinin geçimini sağlaması için ekstra bir kuraklık desteği planlaması gerekiyor. Bu anlamda desteklenmeye çok ihtiyacı var."

'HASAT TARİHLERİ KARIŞTI'

Kent merkezinde ayçiçeği üreticiliği yapan İsmail Sancakçavuşu, geçen yıl yaşanan kuraklığın bu yıl da hissedildiğini belirterek, "Bunları ekerken yine umutluyduk. Bu senenin daha iyi olacağını umut ediyorduk ama baktığımızda bugün daha bir hafta önce buğday hasadını bitirdik. Hatta biçilmeyen yerler böyle kaldığı halde ayçiçeklerimiz biçilecek hale geldi. Normalde buğdayla ayçiçeği hasadında 1 ay, 1,5 ay bir zaman olurdu. O kadar şiddetli bir kuraklık halindeyiz ki, 'Biçerdöverliklerimiz buğday mı, ayçiçeği mi biçecek' diye düşünmeye başladık. Şu an ticaret borsasında hala biçilmiş buğdaylar satılırken ilk defa ayçiçeği geldi onunla beraber. Yani halimiz bu. Tarihler karıştı. Hasat tarihleri birbirine çok yaklaştı. Daha neler bizi bekliyor? Bilmiyoruz" dedi.

'TEMMUZ SICAKLIĞI KENDİNİ DÖLLEME İMKANI VERMİYOR'

Ayçiçeklerinin kuraklıktan şiddetli etkilendiğini dile getiren Sancakçavuşu, "Şu an ayçiçeklerinin bu halde olması yüzde 100 kuraklık. Biz ayçiçeğini kışın daha erken dönemleri alıp da ekmeye başlıyorduk, kış yağışlarından biraz daha faydalanalım diye. Bu sebepten biraz daha hasat geriye çekiliyordu. Fakat hasat tarihimiz yine 20 Ağustos'a kadar uzayabiliyordu. Ayçiçeği kendini döllüyordu, boyuna, kendi genetiğine ulaşıyordu. Fakat biz ne kadar erken eksek de temmuz sıcaklığının çok yüksek olması ayçiçeğinin kendini dölleme ya da kendi yaşam faaliyetlerini geliştirme durumunda hiçbir olanak vermiyor ve şu an halimiz bu. Ayçiçeğinin normalde ortalarında da tane olması gerekirken sıcaklıktan dolayı, kuraklıktan dolayı ayçiçeği kendini bırakıyor, salıyor ve hasat edilecek haldeymiş gibi gösteriyor. Aslında ayçiçeği şu an olmadı. Sadece susuzluktan dolayı öldü" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —