‘HALİT BEY’İN TURİZM BAKAN YARDIMCISIYLA OLAN YAKINLIĞI ORTAYA ÇIKTI’
Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel davasının 2’inci duruşması görülmeye devam ederken, faciada ailesinden 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, gazetecilere açıklama yaptı. Gültekin, Turizm Bakanlığı'na dikkat çekerek, “Bu yargılamada, bugünkü duruşmada 3 önemli husus ortaya çıktı. Birincisi, otel sahibi Halit Bey’in Turizm Bakan Yardımcısıyla olan yakınlığı ortaya çıktı. Yakınlıktan kastım, inkâr edilemez bir şekilde aynı birliklerde görev yapmaları ve bunun denetimle ilgili bağlantılarının ortaya çıkmasıdır. Bu bizim için çok önemli. Şu açıdan önemli: Çünkü biz bu meselede yargı önüne gelmeyen sorumluların da yargılanmasını ısrarla talep ediyoruz. Bildiğiniz gibi Turizm Bakanlığı'ndan üç personelle ilgili izin verilmişti. Diğer müracaatlar Danıştay’da devam ediyor. Bugünkü yargılama, bu hadiseden karar vermeyi biraz daha kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Bu açıdan bu bağlantı bizim için önemli” dedi.
‘İTFAİYE ERİ, MÜDÜRÜNÜN TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETTİĞİNİ BEYAN ETTİ’
Tutuklu yargılanan itfaiye eri İrfan Acar'ın talimatla hareket ettiğini işaret eden Gültekin, “İkinci önemli mesele ise Bolu Belediyesi’nde görevli itfaiye eriyle ilgili. Bu denetimi yapan ve eksiklikleri tespit eden itfaiye eri, çok açık ve net bir şekilde tüm olayların başından itibaren Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü'nün talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, onun bilgisi doğrultusunda işlemi yaptığını, eksiklikleri kendisine bildirdiğini ve onun talimatları doğrultusunda belgeyi geri çektiğini açıkça beyan etti” diye konuştu.
‘AÇIK BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKTI’
İtfaiye müdürü detayının önemli olduğunu belirten Gültekin, “İtfaiye Müdürü ise ısrarla olayla bir bağlantısının olmadığını, kimseye herhangi bir yönlendirme yapmadığını ifade etti. Netice itibarıyla mahkeme bu hususu değerlendirecektir. Yani taraflar birbirine topu atıyor. Esas olarak bizim açımızdan olayı ortaya çıkaran İrfan Acar'ın ifadesi de oldukça önemli. Neticede burada Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü'nün de bu olaydan haberi ve bilgisinin olduğu açıkça ortaya çıktı” açıklamasında bulundu.
‘BUGÜNÜN SÜRPRİZ OLAYI SEDAT GÜLENER’
Gültekin, davada tutuklu yargılanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener'in daha önce belediye personeli olmadığını belirterek, “Bugünün sürpriz olayı şu: Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile ilgili yapılan sorgulama sonucunda, sorduğumuz sorular neticesinde, Sedat Gülener’in daha önce, Tanju Özcan belediye başkanı olmadan önce Bolu Belediyesi’ne bağlı olmayan, özel olarak çalışan 20 kişilik bir otobüs grubunda otobüslerin başındaki kişi olduğu ortaya çıktı. Yani belediye personeli değil, özel bir firma çalışanıymış. Tanju Özcan’ın belediye başkanı olmasıyla birlikte liyakat ve tahsilinin çok ötesinde bir yükseliş göstererek, aralarında itfaiye müdürlüğü de dahil olmak üzere beş müdürlüğün kendisine bağlandığı ve belediye başkan yardımcısı haline geldiği ortaya çıktı.” açıklamasını yaptı.
‘TANJU BEY’İN HALASININ OĞLU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI’
Gültekin, Sedat Gülener ile Tanju Özcan'ın akraba olduğunu belirterek, “Israrlı sorularımız sonucunda, Tanju Özcan’la bir akrabalığı olup olmadığını sorduğumda maalesef halasının oğlu olduğunu öğrendim. Bu, toplumdaki çürümüşlüğün çok açık bir göstergesidir. Tabii bu konuda takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Özetle, bu olayın baş faillerinden biri olan ve belediye personelinin başındaki kişi olan Sedat Bey’in, Tanju Bey’in halasının oğlu olduğu ortaya çıktı” dedi.
‘TÜRKİYE'DE BİR YERE VARMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL’
Gültekin, Gülener'in başkan yardımcılığı için yeterli olmadığını işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Elbette diyebilirsiniz ki bu onu kötü göstermez. Tahsili buna el verse, belediyedeki kariyeri ve birikimi buna el verse, bu normal bir yükseliş olurdu ve saygıyla karşılanırdı. Akraba olmak bir suç değildir. Ama otobüslerde muavin olarak, yani deyim yerindeyse otobüs kahyası olarak görev yapan bir kişinin gelip belediye başkan yardımcısı yapılmasıyla Türkiye'de bir yere varmamız mümkün değil. Bu olayı kapsamlı şekilde değerlendirdiğimizde vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzu kabul etmemiz gerekir.”
Oğuzhan EKE- Zübeyde ÖZMEN/ BOLU, (DHA)
FOTOĞRAFLI