Gizem CENGİL-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- ANKARA'da 6 yıldır böbrek yetmezliği tedavisi gören Sultan Miray Orman (9), annesi Gülistan Orman’dan (29) nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu. Gülistan Orman, "Hiç düşünmeden kızıma böbreğimi verdim. İlaç tedavilerinde çok zorluk çekiyordu. Bu nakil bizim için bir kurtuluş oldu" dedi.
Kırşehir’in Kaman ilçesinde Gülistan ve Halil Orman çiftinin 3 çocuğundan Sultan Miray Orman, 3 yaşındayken gözlerinde ve ayaklarında ortaya çıkan şişlik nedeniyle devlet hastanesine götürüldü. Burada yapılan testlerde böbrek fonksiyonları normalden farklı çıktı. Ankara'ya Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen Miray'a, böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Miray, önce Hacettepe'de, sonra da Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 6 yıl boyunca tedavi gördü. Miray’ın, değerlerinin yükselmesi üzerine nakil kararı alındı ve uygun donör arayışına girildi. Bu süreçte anne Gülistan Orman, kızına böbreğini vermek istedi. Yapılan tetkiklerde uyum sağlanınca 27 Ağustos'ta gerçekleşen operasyonla anneden alınan böbrek Miray'a nakledildi. Ameliyatın ardından sağlına kavuşan Miray, taburcu edildi.
'HİÇ DÜŞÜNMEDEN DONÖR OLMAK İSTEDİM’
Anne Gülistan Orman, kızının yaşadığı rahatsızlık nedeniyle çok zor günler geçirdiklerini belirtti. Orman, "Miray'ın 3,5 yaşında gözleri ve ayakları şişiyordu. Biz ilk başta çok uyuduğundan diye düşünmüştük. Çünkü uyumayı çok seviyor. Ama çok değişik bir şişmeydi. Gözlerde bayağı bir şişme oldu. Bir çocuk doktoruna götürdük. Orada kan tahlilleri alınınca, ortaya çıktı. Sonra Ankara'ya geldik. 6 yıldır tedavi görüyordu. Sonra kreatin değeri yükselmişti. Son 3 ayda diyalize girecek dediler. Biz de 'diyalize hiç girmeden, nakil olabiliyor mu?’ sorusunu sorduk. Onlar da bize olabileceğini söylediler. Bir anda bir karar aldık. Doktorlarımız ‘verici var mı, uyan var mı’ diye sordu. Ben hiç düşünmeden direkt olarak kendimi söyledim. Eşim de verebileceğini söyledi düşünmeden. Ama eşim çalıştığı ve evin her yükü onda olduğu için ben donör olmak istedim. O da şükür tuttu, uyumlu oldu. Donör olma sürecini hiç düşünmedim gerçekten" diye konuştu.
'OKULA GİTMEK İSTİYOR'
Miray’ın tedavi sürecinde çok fazla ilaç kullandığını ifade eden Orman, "Artık Miray, ilaçlardan çok sıkılmıştı. Artık biz de üzülerek veriyorduk. O yüzden nakil bizim için kurtuluş oldu. Hocam bize dedi ki ‘nakil olduktan sonra bu hastalık bir daha olmayacak.’ Bu cümle bizi o kadar sevindirdi ki hiç korku, üzüntü, hiçbir şey yaşamadım. Bana ameliyata girerken bile ‘korkuyor musun?’ diye soruyorlardı. Ama hiç korku yok. Çok acı oldu. Bu kadarını tahmin etmiyordum. Ama hiç pişmanlık duymadım. 'Keşke olmasaydı' demedim. Çok şükür. Ameliyatın ardında bizim evde herkeste farklı bir mutluluk oldu. Miray’ın yemek yemesi düzeldi. Çok enerjik bir kız zaten; ama ilaçlardan dolayı çok halsizdi. Sürekli uyumak istiyordu. Ama şimdi sürekli bir yerlere gitmek istiyor, yemek yemek istiyor. Ameliyattan sonra özgüveni geldi. Şu an okula gitmek istiyor. Öncelerde okula gitmeyi istemiyordu. Arkadaş çevresi onu çok baskılıyordu. Şimdi ise ‘iyileştim, böbreğim sağlam, arkadaşlarımın arasına artık girebilirim’ diyor" dedi.
'HAYALİ DOKTOR OLMAK'
Gülistan Orman, kızının doktor olmak istediğini söyleyerek, "Miray büyüyünce de kendi gibi hasta çocukları iyileştirmek istiyor. Cerrah olacak inşallah. Bir de müziği çok seviyor. Miray televizyonda maç izlemeyi çok seviyor. Heyecanlanıyor, seviniyor, çok mutlu oluyor. Maçlara gitmek istiyor. Herkesin organ bağış yapmasını isterim. Çünkü organlarımız toprak olup çürüyeceğine, yeni umutlara, çocuklara, gençlere umut olmasını çok isterim. İnşallah herkes de bilinçli davranır, organ bağışı çoğalır inşallah" ifadelerini kullandı.
'AKRANLARI GİBİ SAĞLIKLI'
Doç. Dr. Ulaş Sözener, organ bağışının önemimin altını çizerek, “Miray, bize yaygın olmayan bir tür böbrek yetmezliği ile geldi. Hızlıca tetkiklerini yaptık, sorunun ne olduğunu bulduk. Şansımıza boyu, kilosu, dokusu uygun bir vericisi annesi olduğu için hızlı ve sorunsuz bir süreci başarıyla atlattık. Şu anda ikinci hafta kontrolünde ve akranları gibi sağlıklı, mutlu, geziyor, dolaşıyor, yemeğini yiyor. En önemlisi diyalizden kurtulmuş oldu. Şu anda iyiyiz. Küçük çocuklarda donör bulmak daha zor. Bunun iki tane sebebi var. Birincisi organ bağışı sayısı çok düşük. İkinci sebebi ise kadavra sonucu organ bağışında. Bu durumda canlıdan bir nakil yapmamız gerekiyor çocuklarda. Onun da kendi zorlukları var. Çünkü en fazla vermek isteyenler annesi, babası, birinci derece akrabaları oluyor. Ve onlar yetişkin ve büyük insanlar. Onlardan o büyük organları alıp küçük bir kişiye nakil yapmak o kadar kolay olmuyor" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI