"Anadolu Kavşağında Bir Efsane"Orhan Ağaçlı

Orhan Ağaçlı, sadece Aksaray için değil Türkiye için de bir "ilk örnek" olma özelliği taşıyor. Yöredeki namı "Anadolu Kavşağında Bir Efsane".

"Ağaçlı Olayı" , 1962´de 3 arkadaşıyla yaptığı 2,5 aylık Avrupa gezisi sonrası başlıyor. Avrupa´da ana arterler üstünde çokça örnekleri görülen bir turistik dinlenme tesisi kurma kararı alıyor. 1964 yılında "farklı konseptte" hizmet veren bir benzinlik kuruyor. Önce, günlük nakit girişini sağlıyor. Bunu bir kafeterya, sonra da bir lokanta ve en sonunda 30 yataklı bir otel izliyor. O gün yatak bedeli 10 TL ve kamyoncular için bu yüksek bir bedel. Bunun üzerine tesisi Kapadokya turizmiyle buluşturuyor. O tarihte ülkenin bir "turist" gelişi yok, bu nedenle adı "seyyah" olan insanlar, bu tesislerde kalıyor.

1972´de yatay genişleme kararı alıyor. Dikkat, ticaret hep taze fon kaynaklarıyla beslenmelidir ve Ağaçlı da bunu yapıyor. Ağaçlı, Tofaş´ın Aksaray bayiliğini alıyor. Bu olay, onun çokça deney alış- verişi yaptığı Vehbi Koç ile dostluk kurmasının aracı oluyor. Koç´tan "İşin başında isen o iş senindir!" ilkesini öğreniyor.

Ağaçlı´dan bir hayat dersi daha alıyoruz: Yatırım bir çırpıda bitmez, aşama aşama yapılarak tamamlanır. 1978 yılında mevcut tesislerinin bir ölçek doygunluğu noktasına ulaştığını saptıyor. Bu kez aynı yerde, 200 yataklı Melendiz Otelini öz kaynaklarıyla kuruyor. Böylesi bir yatırım o tarihte "hayal" olarak algılanıyor. Oysa E-90 Karayolu üstünde gerçekleştirilen bu tesis, bir rasyonel öngörüye dayanmaktadır. Zaman, Ağaçlı´nın isabetli bir karar verdiğini gösteriyor. Ancak ilginçtir, bu örnek, yeni "anlamlı" örnekler türetmiyor. Bunun üstünde düşünülmesi gerekir! Ağaçlı, bu örneğin benzerinin yapılmamış olmasını servis sektörünün "zor" bir iş olmasına bağlıyor. Ona göre insanlar, sadece ´kolay olay´ın tekrarını seviyor. Herkes kendince yeni piyasa ve pazar olanakları araştırıyor. Yöreden kimse, yeni yapılmakta olan Ankara- Adana otobanının potansiyelinin nasıl kullanılacağı konusunda kafa yormuyor.

Orhan Bey´e yaptığı hizmetlerine karşılık TBMM´den "üstün Hizmet Ödülü" veriliyor.

Ağaçlı, hayatının tüm dönemlerinde Aksaray´dan hiç ayrılmıyor. Koç´un ilkesi de hep geçerli, her gün işinin başında.