Tarih: 04.02.2025 12:19

ANKARA- Üniversiteli Feyza kanserle mücadelesini kazandı, farkındalık çalışması yapıyor (VİDEO EKLENDİ)

Facebook Twitter Linked-in

Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)- ANKARA'da 2023 yılında 'lokal ileri evre' meme kanseri olduğunu öğrenen Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ Kimya Mühendisliği öğrencisi Feyza Gürsoy (21), 16 doz kemoterapi, 30 kür radyoterapi aldıktan sonra ameliyat oldu ve 1 yılda kanseri yendi. Gürsoy, şimdi LÖSEV'de 'iyileşmiş gençler grubu' ile kanser farkındalık çalışmaları yapıyor.

ODTÜ Kimya Mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisi Feyza Gürsoy, Kasım 2023'te internette izlediği videodan yola çıkarak eliyle kontrol ettiği memesinde kitle fark etti. Aile Sağlığı Merkezi'ne (ASM) başvuran, ardından Etlik Şehir Hastanesi'ne sevk edilen Gürsoy'a 'lokal ileri evre' meme kanseri teşhisi konuldu. Gürsoy, 16 doz kemoterapi, 30 kür radyoterapi almasının ardından ameliyat oldu ve 1 yılda kanseri yendi. Gürsoy, şimdi LÖSEV'de 'iyileşmiş gençler grubu' ile kanseri atlatmış ve atlatmaya çalışan gençler ile kanserde farkındalık çalışmalarına katılıyor. Gürsoy, diğer gençlerle düzenledikleri etkinliklerle kanserde erken tanının önemine dikkat çekiyor.

'6 AY ÖMRÜM KALDIĞINI DÜŞÜNÜYORDUM'

Gürsoy, elle muayene yaparken kitleyi fark ettiğini söyleyerek, "Kanseri öğrenmek, çok yıkıcıydı benim için. Ne olacağını bilmiyordum ve aslında kulaktan dolma bilgilerim vardı kanserle ilgili. Kanser tedavisi konusunda da çok bir bilgim yoktu; ama son yıllarda çok gelişmiş kanser tedavisi. Özellikle meme kanseri alanında tedaviler çok ilerlemiş. Günün birinde böyle bir hastalıkla mücadele edeceğimi tahmin edemezdim. Özellikle bu kadar genç yaşta. Benim için hiç beklenmedik bir şeydi. İlk öğrendiğim zaman 6 ay ömrüm kaldığını falan bile düşünüyordum. Ama bu sürecin profesyonellerine güvendim. Ameliyat olduktan sonra 30 kür kadar da radyoterapi gördüm. O da kanserin tekrarlanmaması için koruyucu bir tedaviydi. Şu anda hormon baskılayıcı ilaçlar kullanıyorum" dedi.

Tedavi sürecinde saçlarını kaybettiğini anlatan Gürsoy, "Saçımı kaybetmek benim için en zoruydu. Doktorum, 'saçının her dökülen telini ömrüne katılan 1'er yıl gibi düşün' demişti. Zordu, özellikle genç bir kız olarak. Ama şu anki saçlarım da kıvırcık çıktı, renkleri hafif değişti. Bu kanserin artık bir yaşı yok bence. Normalde düzenli taramalar için 40 yaşından sonrasını önerirler; ama ben 20 yaşında bu hastalığa yakalandım. Maalesef kanser çağımızın bir virüsü gibi insanlara yayılıyor ve daha sık görmeye başlıyoruz. Ama teknoloji de tedaviler de ilerliyor. Ben de şu an normalleşme sürecindeyim. Okuluma, derslerime tekrar dönüyorum. Heyecanlıyım. Kazandığım bir hayat var. Onu yaşamak için heyecanlıyım. Ayrıca LÖSEV'de kanser farkındalık çalışmalarına katılıyorum. Kendi hikayemi anlatarak tedavi gören çocuklara umut oluyorum" ifadelerini kullandı.

'MEME KAYBI OLMADAN TÜMÖRÜ ÇIKARDIK'

Etlik Şehir Hastanesi Onkoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Kazım Çağlar Özçelik de 'pembe poliklinik' uygulaması ile Aile Sağlığı Merkezi'nden yönlendirilen hastaların, meme taramaları, tetkik ve tedavilerinin yapıldığını söyledi. Doç. Dr. Özçelik, "Amacımız özellikle 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde bunun farkındalığını oluşturmak. Şu anda pembe poliklinik uygulamasını başhekim ve klinik eğitim sorumlusu öncülüğünde Ankara'da tek uygulayan merkeziz. Her kadının 18 yaşından itibaren aynı Feyza'nın yaptığı gibi aylık kendi kendine muayenesi ve yıllık mutlaka klinik bir hekim tarafından muayene edilmesini öneriyoruz. Feyza'yı Aile Sağlığı Merkezi bize yönlendirdi, muayenesini yaptık, bir şüphe duyduk. İlk başta ona yansıtmamaya çalıştık. Biyopsileri yapıldı. Biyopsi sonrasında tanı konuldu. Onu rahatlatmak için önce bir konuştuk. Pembe polikliniğimizin amacı zaten hastalara bu süreyi tanıyabilmek, konuşabilmek. Onların en azından akıllarındaki o korkuları giderebilmek. Kemoterapi süreciyle kitleyi küçülttük, daha sonrasında onkoplastik cerrahi uygulayarak, herhangi bir meme ya da doku kaybı olmadan sadece tümörü çıkarttık" dedi.

'KANSERİ GEÇ YAKALAMAKTAN KORKUYORUZ'

Doç. Dr. Özçelik, kanseri geç yakalamaktan korktuklarını belirterek, "Kanser olmuş olmak hayatın sonu değil. Biz kanseri geç yakalamaktan korkuyoruz. Kanseri erken evrede yakaladığımız zaman doğru tedavi algoritmalarıyla hastalığı tamamen ortadan kaldırabiliyoruz. Ama bunu yapabilmek için erken tanı konulması lazım. Erken tanı konulabilmesi için herkesin bilinçlenmiş olması bu durumun farkındalığının oluşması gerekir. Kanseri taramak kadar kişinin kendini koruması da önemli. Öncelikle sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkların mutlaka bırakılması gerekir. Bunlar birlikte sağlıklı beslenmek yine bu iş için en önemli kriteridir" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —