'Bahar alerjisi uykusuzluğa neden olabilir'

İSTANBUL, (DHA)- BAHAR alerjisinin temel nedeninin polenler olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, “Alerjik bünyeli kişi polen ve polen ortamıyla ne kadar içli dışlı olursa, o oranda bahar alerjisi belirtileri olacaktır. Bahar alerjisi ayrıca kronik yorgunluk yaparak okul ve iş başarısını etkiler. Bu kişilerin burunları genellikle tıkalı olduğu için uyku kaliteleri de bozulur. İyi bir uyku alamayan kişiler ise gün boyu kendilerini yorgun ve halsiz hisseder” dedi.

VM Medical Park Pendik Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, bahar aylarında sıklıkla görülen bahar alerjisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Bahar alerjisinin tanımını yapan Prof. Dr. Öztürk, “Bahar aylarında polenlerin havaya yayılmasıyla alerjik bünyeli bazı kişilerde burun akıntısı, tıkanması, kaşınması, hapşırma, geniz akıntısı ve gözlerde sulanma, kaşıntı ve kızarıklık gibi alerjik nezle ve göz alerjisi belirtilerinin görülmesine bahar alerjisi denir” diye konuştu.

‘TEMEL NEDENİ POLENLER’

Bahar alerjisini tetikleyen etkenlere değinen Prof. Dr. Öztürk, “Bahar ayları gelip polenler havaya salındığında bahar alerjisi de başlamaktadır. Bahar alerjisinin temel nedeni polenlerdir. Alerjik bünyeli kişi polen ve polen ortamıyla ne kadar içli dışlı olursa, o oranda bahar alerjisi belirtileri olacaktır” diye konuştu.

‘BURUN VE GÖZLER OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR’

Bahar alerjisinde genelde görülen belirtilerden bahseden Prof. Dr. Öztürk, “Alerjik bünyeli kişilerde sık nezle, burun tıkanması, peş peşe hapşırma, burunda damakta kulakta kaşıntı, nadiren burun kanaması gibi alerjik nezle belirtileri ile gözlerde kızartı, sulanma, kaşınma gibi göz alerjisi belirtileri ve astımı olan kişilerde de kronik öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum gibi belirtiler gözlenir. Bahar alerjisi ayrıca kronik yorgunluk yaparak okul ve iş başarısını etkiler. Bu kişilerin burunları genellikle tıkalı olduğu için uyku kaliteleri de bozulur. İyi bir uyku alamayan kişiler ise gün boyu kendilerini yorgun ve halsiz hisseder” dedi.

‘RİSKİ ARTIRAN FAKTÖRLER’

Bahar alerjisi için başlıca risk faktörleri bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Öztürk, “Ailede alerji ve atopi öyküsünün olması, sosyoekonomik düzey etkisi, hava kirliliğinin fazlalığı ve büyük şehirlerde yaşamak, ev içinde hayvan beslenmesi, evde sigara içilmesi, bir yaşından önce anne sütünün alınmaması bazı risk faktörleridir. Hazır mamalarla beslenme ve en önemlisi de bahar aylarında poleni bol olan bölgelerde yaşamak alerjik hastalık riskini artırmaktadır” diye konuştu.

‘TANIDA DOKTOR MUAYENESİ VE TESTLER ÖNEMLİ’

Tanı konma sürecini anlatan Prof. Dr. Öztürk, “Doktor tarafından yapılan muayene ile burun içi mukozanın solukluğu, kızarıklığı ve beyaz şeffaf akıntı ile kolayca tanı konur. Ayrıca, burun duvarı üzerindeki görünüm ile göz kapakları altındaki morumsu renk değişikliği de tanıyı kolayca koydurur. Test olarak ise; alerji deri testleri ile Total IgE, Spesifik IgE ve kanda Eozinofil sayımı ile alerjinin neye karşı olduğu ve seviyesi kolayca anlaşılabilir” açıklamasında bulundu.

‘BURUN VE GÖZ YAKINMASI UZUN SÜRERSE UZMAN HEKİME DANIŞIN’

Hangi durumlarda doktora gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Öztürk, “Polenden korunma yöntemlerinin tam olarak uygulanmasına rağmen burun ve göz yakınması belirgin olarak devam eden kişiler mutlaka uzman hekime danışmalı ve alerji ilaçları kullanmalıdır” dedi.

‘DÜZENLİ TEDAVİ EDİLMEZSE KRONİK ASTIMA DÖNEBİLİR’

Türkiye’de her 4 kişiden 1’inde alerjik hastalık bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Öztürk, “Toplumun yaklaşık yüzde 20 ila 40’ı alerjik nezleye sahiptir. Alerjik nezle diğer adıyla saman nezlesi olan kişilerin yüzde 30 ila 50 oranında astım hastalığı bulunmaktadır. Alerjik nezle düzenli tedavi edilmezse kronik astıma dönebilir. Sık olarak orta kulak iltihabı ile kronik sinüzit yapabilir” ifadelerini kullandı.

Bahar Alerjisinden kesin olarak kurtulma yolunun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “Ancak bazı korunma yolları ile hastalar çok rahatlar ve az ilaç kullanırlar. Özellikle sabahtan öğlene kadar polenler en yüksek seviyede bulunur. Yağmur yağdıktan sonra ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu azdır” dedi.

‘BAHAR ALERJİSİNDEN KORUNMA YOLLARI’

Prof. Dr. Öztürk, bahar alerjisinden bazı korunma yollarını şöyle sıraladı:

“Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde, kuru ve rüzgârlı havalarda dışarı çıkmayın. 

Polen mevsiminde spor için özellikle kapalı alanları tercih edin.

Açık alana çıktığınızda mutlaka güneş gözlüğü ve şapka kullanın.

Eve geldiğinizde giysilerinizi değiştirin, yüzünüzü yıkayın ve mümkünse banyo yapın.

Uzun kollu elbiseler ve pantolon giyin.

Evde ve aracınızda polen filtresi kullanın.

Polen mevsiminde çamaşırlarınızı evde kurutmaya özen gösterin.

Polenlerin yoğun olduğu saatlerde kapı ve pencereleri açmayın.

Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durun.

Doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçlarınızı düzenli kullanın.”

‘ALERJENLERDEN UZAK KALMAK EN ÖNEMLİ TEDAVİ SEÇENEĞİ’

Bahar alerjisine iyi gelen önerilerden bahseden Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi:

“Bahar alerjisi kronik bir hastalıktır. İlaç tedavisinden önce alerjenlerden uzak kalınması en önemli tedavi şeklidir. İlaç olarak ise antialerjik ilaçlar, spreyler, kortizonlu spreyler ve göz damlaları başlıca ilaçlardır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek içinde dengeli beslenmeli, bahar ayları boyunca bol sıvı tüketilmelidir. Ayrıca A, B, C ve E vitaminli besinler kullanılmalıdır. Bazı hastalarda aşı tedavileri (immünoterapi) de bahar alerjisi tedavisinde yapılmaktadır."