Tarih: 08.07.2025 12:57

Bahçeli: Mısır örneğini vermesi gaflettir

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA, (DHA)- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Merkez Yönetim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamalara ilişkin, "Mısır örneğini vermesi bir başka talihsizlik, densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturma da isabetlidir. Hayırdır Özgür Bey, darbe mi düşünüyorsun? Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun? Bu dil bozuk ve buhranlı bir dildir. Bu kafa yapısı sakattır, sancılıdır, tutsaktır, antidemokratiktir. Böyle demokrasi anlayışı, böyle özgürlük ve milli irade bağlılığı olmaz, olamaz" dedi.

MHP lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde teröristler tarafından kullanılan bir mağarada gerçekleştirilen arama tarama faaliyeti sırasında 12 askerin metan gazından zehirlenerek şehit olduğunu hatırlatarak, "Hepimizi üzüntüye boğan şehitlerimize Cenabıallah'tan rahmetler niyaz ediyor; acılı ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Halen tedavi gören kahramanlarımızı da acil şifalar temennisiyle gözlerinden öpüyorum. Terörsüz Türkiye hedefiyle ilgili önemli gelişmeler yaşanıyorken maruz kaldığımız bu müessif olayın bazı çevreler tarafından çarpıtılmasını sinsi bir fırsatçılık olarak değerlendiriyorum. Türkiye'miz tarihi bir sürecin tam ortasında huzur ve barış menziline doğru hızla mesafe alırken, iç ve dış kaynaklı provokasyon ve dedikodu iklimini sıcak tutmak isteyenlerin varlığını elbette göz ardı etmiyoruz. Terörsüz Türkiye adımları sağlam ve sağlıklı biçimde atıldıkça saklandıkları deliklerden birer ikişer ortaya çıkan fitnebazların bayağı tertiplerini bozmak, bayatlamış tuzaklarını işlevsiz hale getirmek için adeta teyakkuz halindeyiz" dedi.

'İHMALİ OLANLARA YAPTIRIM UYGULANMALI'

Orman yangınlarına değinen Bahçeli, "İzmir'in Çeşme, Ödemiş, Seferihisar, Foça, Aliağa ilçeleriyle birlikte Antalya'da meydana gelen orman yangınları her manada büyük bir üzüntüye ve kayba yol açmıştır. Özellikle İzmir'de çıkan yangınların elektrik hatlarından kaynaklandığı bizzat il valisi tarafından açıklanmıştır. Bu yangınları bahane ederek Terörsüz Türkiye gayesine cephe açan, yalan ve iftirayla ülkemizin barış havasını bozmaya çalışan kötü niyetliler oldukça faal hale gelmişlerdir. Tüm ihtimalleri hesaba katmak stratejik ve proaktif düşüncenin gereğidir. Buna diyeceğim bir şey yoktur. Velakin orman yangınlarını istismar edip ortamı germeye ve hayali senaryolar üretmeye kalkışmak en hafif tabirle utanmazlıktır. Yangınların elektrik hatlarından çıktığı anlaşıldığına göre; TEDAŞ'ın, elektrik hatlarını işleten özel şirketleri muhtevalı ve muntazam şekilde denetleyip denetlemediği, bu şirketlerin taraf oldukları sözleşmelere riayet edip etmediği, elektrik hatlarının planlanan takvim ve süreler içinde bakımının yapılıp yapılmadığı, bu hatların yenilenip yenilenmediği açıklığa kavuşturulmalı, ihmal ve kayıtsızlık gösterenlere lazım gelen yaptırımların uygulanması derhal sağlanmalıdır. Aynı anda birbirinden çok uzak mesafelerde pek çok yangının çıkması ayrıca ele alınmalıdır. Her insanımızın ormanlık alanlarda azami dikkat ve özeni göstermesi; sağa sola pervasızca sigara izmariti atılmasından, piknik ateşi ve anız yakılması gibi ağır sakıncalar içeren yanlışlardan uzak durması kaçınılmaz bir vatan ve vicdan görevidir" diye konuştu.

'SİYASET ALANININ AKLANMAYA VE ARINMAYA İHTİYACI VAR'

Uzun süredir dile getirdikleri 'Temiz siyaset, temiz toplum, temiz yönetim' gayesinin artık ertelenemez mecburiyet ve mükellefiyet olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Siyaset alanının aklanmaya ve arınmaya çok ciddi ihtiyacı vardır. Gördüğümüz kadarıyla mahalli yönetimlerde tuz kokmuştur. Emanet ziyan edilmiş, milletin irade ve güveni hiçe sayılmıştır. CHP'nin yönetimi altında bulunan belediyelerin yolsuzluk ve rüşvet batağına saplanması, demokrasi nimetinin ve millet emanetinin göz göre göre çeteleşmiş bir zihniyet eliyle çiğnenmesi bu partiyi neredeyse organize suç şebekesine çevirmiştir. Hepimizi hayrete düşüren, herkese 'bu da mı olmuş' dedirten gayriahlaki ve gayrihukuki ilişkiler teker teker deşifre edilmektedir. CHP'nin Adana ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla Adıyaman Belediye Başkanı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucunda yakayı ele vermişler, kirli çamaşırları da ortalığa dökülmüştür. 1990'lı yıllarda patlayan İSKİ skandalının katbekat büyüğü mevcut CHP yönetimini sarıp sarmalamıştır. CHP, bir hasta ağaç gibi ilkbaharın ve yazın bereketine rağmen ne filiz sürebilmekte ne de yaprak açabilmektedir. Bu partinin çarkı derin bir boşluğun içinde kuru bir gürültüyle dönmekten başka bir şeye de yaramamaktadır. Emanete sahip çıkmayanlar erdemden bahsetmemelidir. Çalan, çırpan, milletin kesesini, devletin kasasını boşaltan müflis ve müfsit zihniyetlerin adalet ve hukuk sözleri neyse suya yazılan yazı odur. Bunların siyaseti coşkun bir sele takılmış kupkuru tahta parçası gibidir. İçi alaca, dışı karaca olanların ikbal hırsı gözlerini kör etmiştir" ifadelerini kullandı.

'YARGISAL SÜREÇLERİN UZAMASI SAKINCALIDIR'

Ateş olmayan yerden duman tütmeyeceğini söyleyen Bahçeli, "Şunu da biliyor ve devamlı söylüyoruz; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı anayasa hükmüdür. Ayrıca masumiyet karinesi esastır. Adalet, bir hakkın haklıya iadesidir. Hz. Mevlana'nın dediği üzere, ‘Ağaca su vermek adalet, dikene su vermek zulümdür. Adalet bir nimeti yerine koymak, zulüm ise yerinden söküp almaktır.’ CHP, ağaca su vermişse kaygı ve korku duymasına gerek yoktur. Ancak dikene su vermişse bunun bedelini sonuna kadar ödemelidir. Açıklanan delillerin çoğunun gizli tanık ve itirafçılara dayandığı ileri sürülerek, Türk yargısını yıpratmak haksızlık ve maksatlı bir saptırmadır. CHP'li belediye başkanlıklarında dönen kanun dışı dolapları ifşa eden ihbarcılar ve itirafçılar yine CHP maskesi takanlardır. Bize göre, bahse konu yargı süreçlerinde iddianameler süratle hazırlanmalı, kovuşturma safhaları eksiksiz ve etkin şekilde idame ettirilerek olabilecek en kısa sürede tamamlanmalıdır. Soruşturmalarda görev alan Cumhuriyet savcılarına güvenimiz tamdır ve geceli gündüzlü çalıştıkları da bellidir. Ne var ki tavsayan, tekleyen ve tavı kaçan yargı süreçlerinin siyasi kutuplaşmayı beslemesi, sosyal ve ekonomik sorunları doğurması muhtemel bir akıbettir. Bu nedenle yargısal süreçlerin uzaması sakıncalıdır ve buna gerek yoktur. Adli tatil yakında başlayacaktır. Eylül ayının ilk haftasıyla beraber hızlanan yargı süreçlerinin hitamında bu ağır yükü ülkemizin gündeminden çekip çıkaralım, kim suçlu kim masum görüp öğrenelim" değerlendirmesinde bulundu.

'DARBE Mİ DÜŞÜNÜYORSUN'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, duruşmaların televizyon ekranlarından canlı yayınlanmasını talep ettiğini hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Madem bu talebinde ısrarlıdır, madem milletimizin her şeyi birebir takibinden yanadır, o halde biz de bu beklentinin makul ve meşru değerlendirilerek ak koyunun kara koyunun maşeri vicdan huzurunda tefrik ve teşhir edilmesini ümit ve temenni ediyoruz. Türk milleti gerçekleri görsün, gerçekleri bilsin, hükmünü de ona göre versin diyoruz. CHP Genel Başkanı'yla birlikte suçlamaların odağında bulunan şahıslar Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu asla unutmamalıdır. Devletin varlığı hukukla kaimdir. Hukuka güvenmeyenlerin orman hukukuna özenmeleri, laçka imalarla, tehlikeli ifadelerle iç barış ve huzur ortamımızı yıkmanın hesabını yapmaları bir şuursuzluk alameti, bir suçluluk psikolojisidir. Şu sözler ne yazık ki CHP'nin başındaki zata aittir: 'Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Ondan sonra Mısır'daki meydanı izlediğiniz gibi izlersiniz.' İsmin Özgür, Türkiye de özgür bir ülkedir. Öfke kontrolünü kaybettiğini, stresle başa çıkamadığını, ölçüyü kaçırdığını görüyorum. Sokağa çıkabilirsin, sokakta gezebilirsin, sokakta hayal kurabilirsin. Germeye, gerginlik üretmeye mahal yoktur. Elini tutan yok, önüne geçen yok, önüne çıkacak yok, haydi buyur, sokak sokak gez de görelim boyunun ölçüsünü. Ama bu sokak merakı seni suça sevk ederse karşında Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletini bulursun, bunu da ufalanmış aklından sakın ola çıkarma. Mısır örneğini vermesi bir başka talihsizlik, densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturma da isabetlidir. Hayırdır Özgür Bey, darbe mi düşünüyorsun? Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun? Bu dil bozuk ve buhranlı bir dildir. Bu kafa yapısı sakattır, sancılıdır, tutsaktır, antidemokratiktir. Böyle demokrasi anlayışı, böyle özgürlük ve milli irade bağlılığı olmaz, olamaz. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarında tutuklanan isimlerle ilgili 'esir' tanımını kullanması aymazlık ve ayıplı bir üsluptur. Bir hususun altını çizmek gerekmektedir; DEM Parti'nin Türkiye partisi olmak için gösterdiği çaba memnuniyet vericidir. Gelin görün ki bu kez de CHP'nin Türkiye partisi rayından ve rotasından çıkması, meçhule doğru kontrolsüzce savrulması çok düşündürücüdür."

'CUMHURBAŞKANIMIZI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ'

Bahçeli, Türkiye'nin geçmişin vahim ve kronik sorunlarından kurtularak bugün ve yarını emniyete alacağını belirterek, "Geçmişten tevarüs edilen külfetli ve kamburlaşmış sorunların başında terör gelmektedir. PKK'nın silah bırakması ve silahların Irak'ın kuzeyinde MİT'in gözetiminde teslimi artık sadece bir zaman meselesidir. Türkiye dünün derslerinden huzurlu ve güvenli bir gelecek etabına doğru geçiş aşamasındadır. Terörsüz Türkiye'den rahatsız olanların bize 'muavin' deyip bühtan içinde olması edepsizlikle bile tanımlanmayacak çamurluk ve çirkinliktir. Bizi tanımayanların, bir zamanlar içimize hasbelkader sızıp kapalı devre faaliyet içinde olanların bugün bize ne Türklük ne ülkücülük ne de Türk milliyetçiliği hakkında ahkam kesemeyeceğini, buna siyaset ve fikir mazilerinin yetmeyeceğini kararlıkla ifade etmek isterim. Herkes baksın işine, çevirsin dümenlerini, oynasınlar kağıttan kaplan rollerini. Bizim sevdamız Türkiye'dir, mensubiyet şerefimiz Türk milletidir, Terörsüz Türkiye hedefimiz de yeni yüzyılda yükselişimizin, barış ve kardeşliğimizin momenti olacaktır. Türk-Kürt kardeşliğinin millet varlığı içinde sonsuza kadar yaşatılmasına ant olsun seve seve hizmet edeceğiz. Terörsüz Türkiye artık bir devlet politikası haline gelmiştir. Dolayısıyla devletin başı, Terörsüz Türkiye'yi gerçekleştirmekle mükelleftir. O sebepten dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızın bu çabalarında her daim yanında ve arkasında olacağız, onu yalnız bırakmayacağız" ifadelerini kullandı. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —