Ruken KADIOĞLU/ ANKARA, (DHA)- SAĞLIK Bakanı Kemal Memişoğlu, "Bakanlığımızın hizmetlerini komple check-up yapıyoruz. Denetleme usullerimizi, sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız. Bu konuda malum yeni doğanla ilgili bir denetleme ve değerlenme bilimsel komisyonu oluşturduk. Tüm branşlarda bunu yapacağız; acil, erişkin yoğun bakım, onkoloji gibi branşlarda da" dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, medya kuruluşlarının sağlık muhabirleriyle bakanlıkta bir araya geldi. Bakan Memişoğlu, kişisel e- posta adresini ve telefon numarasını sağlık muhabirleriyle paylaştı. Memişoğlu, toplumun sağlık okuryazarlığı oranının artırılmasında medya mensuplarının üstlendiği görevin çok önemli olduğunu belirterek, sağlık muhabirlerini sağlık ordusunun neferi olarak gördüğünü söyledi. Bakan Memişoğlu, "İnsanların hasta olmadan, sağlığını kaybetmeden kendisine bakmasının ve bedenine bakmasının, sağlıklı kalmasının yönetimini oluşturmak zorundayız. Yani bu konuda sağlığı kaybetmeden Sağlık Bakanlığı olarak çalışmamız lazım. Biz 'hastalık bakanlığı değiliz' diyoruz hep. Biz Sağlık Bakanlığı isek önce koruyucu hekimliği, koruyucu sağlık kültürünü insanlara öğretmemiz lazım. Türkiye’nin en büyük sorunlarının obezite, kilo olduğunu görüyoruz, bağımlılık olduğunu görüyoruz. Bu sadece sigara, madde bağımlılığı değil. Bugün en önemli bağımlılıklardan bir tanesinin dijital bağımlılık olduğunu biliyoruz. Bunun yanında doğurganlık oranının düşük olması, yaşamın hareketsiz olması, sedanter yaşam olması, şehirleşen, çok kısa sürede, belki 30- 40 yılda şehirleşen bir toplumun yeme alışkanlıklarının, besleme alışkanlıklarının değişmeden, yaşam tarzının değişmesinden kaynaklanan özellikle hareketsizlik ve kilo sorunumuzun olduğunu hepimiz biliyoruz" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN YENİLENEBİLİR NÜFUSUNUN AZALMAMASI GEREKİYOR'
Bakan Memişoğlu, doğurganlık oranları hakkında da konuşarak, "Türkiye'nin 'yenilenebilir' dediğimiz nüfusunun azalmaması gerekiyor. Nüfus artış hızı 1,5 demek, bu nüfusun azaldığı demek. Bu konuda toplumu bilinçlendirmemiz lazım. Normal Doğum Eylem Planı hazırladık, biliyorsunuz. Ama bunu topluma anlatmamız gerekiyor. Hekiminden hastasına, gebesinden aile bütününe işin normalinin normal doğum olduğunu, diğerinin ameliyat olduğunu hep beraber anlatmamız gerekiyor. İşte bu tür özellikle 'koruyucu' dediğimiz, hastalanmadan sağlığı koruyacak politikalarımızın sizler tarafından da desteklenmesini ve çok fazla topluma bu konuda mesaj verilmesini arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'AİLE HEKİMLERİNİN MAAŞLARINI KESMİYORUZ'
Bakan Memişoğlu, bakanlık olarak aile hekimliklerini desteklemek için adımlar attıklarını vurgulayarak, "Çünkü aile hekimliği toplumun ilk başvuracağı ve en yakınındaki sağlık elçimiz, sağlık hizmeti sunduğumuz kapı. Onun için de aile hekimlikleriyle ilgili bir mevzuat, yönetmelik değişikliği yaptık. Bunun yanında 2025 senesinde yaklaşık bin tane yeni Aile Sağlığı Merkezi yapmak, onlara kurumsal kimlikle daha iyi hizmet verecek altyapı oluşturmak. Sağlıklı Hayat Merkezi hedefimiz de var, 100'ün üzerinde yapmak istiyoruz 2025 senesinde. Koruyucu hekimlik, temel sağlığın en önemli unsurudur. Mevzuatla ilgili de bazen dezenformasyon olabiliyor, yanlış algılar da olabiliyor. Aile hekimine kayıtlı nüfusu 3 bin 500'e düşürerek, hekimin kendisine kayıtlı kişilerin sağlıkla ilgili bütün parametrelerini takip etmesini, özellikle yaşlı grubu, şeker hastası, tansiyon hastası gibi grupları takip etmesini istiyoruz. Biz aile hekimlerinin maaşlarını kesmiyoruz. Biz aile hekimlerine kendi nüfusunun sağlığına göre daha çok teşvik vermeye çalışıyoruz. Ve kendi nüfusunun hastalanmamasının temininde etkin rol almasını istiyoruz. Bu nedenle de biz kendisiyle kıyaslıyoruz aile hekimini. Eğer nüfusu, kendi sorumlu olduğu nüfusu bir önceki döneme göre daha sağlıklıysa bunu aile hekiminin başarısı olarak görüyoruz. Çünkü kendi sorumlu olduğu bölgedeki insanlar, kendilerine bakarsa, hastalanmazsa bunu sağlayacak kişinin aile hekimi olduğunu görüyoruz ve kişinin kendi sorumluluğunun olduğunu biliyoruz. Onun için bu konuda biz aile hekimlerine güveniyoruz, gelirlerinin de artacağını biliyoruz. Çalışan ve çalışmayan arasındaki farkın da net olmasını istiyoruz. Onun için teşvik vereceğiz, ilave vereceğiz, ücret vereceğiz aile hekimlerine. Bu konuda dezenformasyon olmasını arzu etmiyoruz" diye konuştu.
'BİRKAÇ KİŞİNİN CANİLİĞİ BÜYÜK HİZMETLERİ TÖHMET ALTINDA BIRAKMAMALI'
Bakan Memişoğlu, randevu konusunda bazı branşlarda sıkıntılar olduğunu dile getirerek, "Bunları en kısa zamanda çözeceğiz. Bugün yeni atama ve yer değiştirme yönetmeliği yayımladık. Biliyorsunuz Türkiye'de hekim dağılımında 2002 senesinde en gelişmiş bölge ile gelişmemiş bölge arasında 7 kat fark vardı. Gelişmiş bölgelerimizde 7 kat fazla sağlık personeli vardı. Şu anda 2,5 kat farka düşürdük. Bunu daha aza düşürmek için böyle bir yönetmelik yayımladık. Bakanlığımızın hizmetlerini komple check-up yapıyoruz. Yani denetleme usullerimizi, sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız. Bu konuda malum yeni doğanla ilgili bir denetleme ve değerlenme bilimsel komisyonu oluşturduk. Tüm branşlarda bunu yapacağız; acil, erişkin yoğun bakım, onkoloji gibi. Hizmet alanlarımızı kontrol ederek işleyişi daha etkin hale nasıl getiririz konusunda çalışıyoruz. Çok istisnai insanlıktan nasibini almamışların, üstelik de yakalanarak cezaevinde olanların, 1,5 milyon sağlık çalışanlarımızın hakkını yememesini istiyorum. Baktığınız zaman, bebek ölümlerinde bin canlı doğumda 35’lerden 7,1'e düşürülmüş İstanbul için, Türkiye için 9,2'ye düşürülmüş. Prematüre, 37 haftanın altında doğan bebeklerimizin yaşam şansı yüzde 95’in üzerinde çıkartılmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz. Yaşam süresini 78 yaşına çıkartmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz. Bunun kötülenmesine veya birkaç tane nasipsiz sebebiyle örselenmesine hep beraber izin vermememiz lazım. Birkaç kişinin kusuru, caniliği bu kadar büyük hizmetleri, Avrupa ile dünyadan daha iyi olan hizmetleri ve çalışanları töhmet altında bırakmaması gerekir" dedi.
'AİLE HEKİMLERİMİZİN KAYGILARINI ANLIYORUM'
Aile hekimlerine yönelik geleneksel ve tamamlayıcı tıp eğitimlerine yönelik soruya yanıt veren Memişoğlu, "Bu konuda ikincil mevzuatın olması lazım. İkincil mevzuatı çıkaracağız. İkincil mevzuatla birlikte eğitimleri de artıracağız. Bu konuda bir sıkıntı olmayacak. Geleneksel tıpla şu andaki tıbbın entegre olarak çalışması taraftarı olan bir mantıkla yaklaşıyoruz. İnsan sağlığına faydası olacak her türlü uygulamayı yapılabilir hale getirmek için uğraşıyoruz. Bu konuda aile hekimlerinin daha etkin olması için böyle bir mevzuat çıkarıyoruz. Bunun ikincil mevzuatları da kanundan sonra çıkacaktır. Nasıl çalışılacak, nasıl bir sistem kurulacak bunlara bakacağız. Çıkacak olan yönetmelikler ve kanun ile temel sağlık hizmetlerinin, birinci basamak sağlık hizmetlerinin öncelikli olması için uğraşıyoruz. Aile hekimlerimizin kaygılarını anlıyorum. 5-6 ay geçtikten sonra çok daha iyi yerlerde olacağımızı düşünüyoruz. Uygulamadan sonra uygulamanın faydalı ve sıkıntılı yönlerini de görmüş olacağız. Öngörümüz, bu uygulamalar aile hekimliği sistemini daha etkin hale getirecek ve sistemin odağına koyacak. Uygulamadan sonra gerekli takipleri yaparak iyi yönde revizelere de gidebiliriz" diye konuştu.
'AİLE HEKİMLERİNE TEŞVİK VERİYORUZ'
Bakan Memişoğlu, aile hekimine kendi nüfus sağlık sorumluluklarını verdiklerini kaydederek, "'İlaç yazamıyoruz' şeklindeki dezenformasyonlara da cevap vermek istiyorum. Bir dönem içinde kendi hasta grubuna yazılan ilaç miktarı, önceki dönemde yazılan ilaç miktarı ile aynıysa veya daha azsa aile hekimine teşvik veriyoruz. Bir dönem önceye kıyasla kayıtlı nüfusun hastaneye gidiş sayısı aynıysa veya daha azsa bu aile hekiminin o nüfusu daha sağlıklı hale getirdiği anlamına gelir. Bu noktada teşvik ve ek ödeme veriyoruz. Üstelik bu teşviki iki kat artırdık. Aile hekimine kendi nüfusundaki sağlık sorumluluğunu veriyoruz. Nüfusunu sağlıklı tutan aile hekimleri başarılı olmuş demektir. Hiçbir hekimin tedavi işleyişine müdahale etmeyiz ve ilaç yazmasına engel olmayız. 'Biz ilaç yazamıyoruz, bakanlık yasakladı' deme niyetinin hoş olmadığını düşünüyorum" dedi.
'EBELERİN ETKİNLİĞİNİ ARTIRACAK MEVZUAT ÇALIŞMAMIZ VAR'
Bakan Memişoğlu, ebeleri doğum sürecinde daha aktif hale getirecek mevzuat çalışması yaptıklarını da belirterek, "Annenin bu duygusal döneminde anneyi doğuma hazırlaması gereken kişi ebedir. Ebelerin etkinliğini artıracak bir mevzuat çalışmamız da var. Bu hafta veya önümüzdeki hafta yayımlanacaktır. Ebelerin etkin olmasını istiyoruz. Gebeliğin özellikle son 3 ayında, annelik duygusunun daha yoğun yaşanmaya başladığı aşamada, ebelerin gebeleri doğuma hazırlamalarını istiyoruz. Normal doğumu bütünsel olarak destekleyecek birçok parametreyi kullanmak zorundayız. Hastaneler, hekimler, anne adayları ve toplum ölçeğinde değerlendirmeler yaparak normal doğum konusundaki ön yargıları değiştirmemiz gerekiyor. Burada en duygusal olan anneler. Eğer anneleri iyi hazırlarsak, annelerin doğumla ilgili cesaretini artırırsak bu sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Primer sezaryen oranının yüzde 20'nin üzerine çıktığı hastanelerle ilgili daha çok çalışacağız" dedi.
Özel hastaneler mevzuatını tamamen yenilediklerini belirten Bakan Memişoğlu, "Özel hastanelerde mevzuat açısından bazı değişikliklere ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Kamu hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel hastanelerin tamamı aynı standartta hizmet vermek zorunda. Aynı bilimsel çalışma ile aynı şekilde tedavi etmek zorunda. Özel hastanelerde çok iyi örnekler, dünya çapında yapılan ameliyatlar var. Sezaryen oranları noktasında özel ve kamu ayrımı yapmıyoruz. Primer sezaryen oranları ile ilgili incelemelerimiz doğrultusunda 2025’te daha etkin olacak, anne adaylarının normal doğuma teşvik edilmesi için çaba harcayacağız. Ebelerle ilgili teşvik edici unsurlar da getirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
'AİLE HEKİMLERİNE HASTANELERDE YÜZDE 10 KONTENJAN HAKKI GETİRİLİYOR'
Bakan Memişoğlu, aile hekimlerine hastanelerde yüzde 10 kontenjan hakkı getirilmesine ilişkin olarak ise "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bu konuda bir organizasyonla bize de sordular, tabii görüş verdik. İsteğe bağlı raporlar, malum bunlar ikinci ve üçüncü basamakta fiyatlandırmayla yapılıyor. Aile hekimleri bu raporları, ikinci ve üçüncü basamaktaki fiyatlandırması nasılsa, onlardan daha ucuza verebilsin istediğimiz için uygunluk verdik. Bu fiyatlandırılmayan bir rapor değil, onu bilmenizi istiyorum. Sadece aile hekimliğinde yapılacaksa, ondan da ücret alınmasını istiyoruz. Ücretler de aile hekimliğine ve aile sağlığı merkezlerinin fiziki yapısının düzeltilmesine harcanacak. Yani yeni bir ücret alınıyormuş gibi algılanmasın. Aile hekimiyle şöyle bir yetki açıyoruz. Diyoruz ki, sen kendi hastalarına randevu alabilirsin. Ve bütün hastanelerde yüzde 10 kontenjanı, MHRS kontenjanını bir gün önceki mesai bitimine kadar aile hekimine açıyoruz. Böylece aile hekimlerini kendi hastaları için hastanelerden randevu alabilir hale getiriyoruz. Böylece entegrasyonu sağlayacağız. Önümüzdeki sene itibarıyla karşılıklı haberleşmeyi sağlayacak bir yapıyı inşa edeceğiz. Çünkü ikinci üstün basamakla, birinci basamağın entegrasyonu ve birbiriyle haberleşmesi çok önemli" ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ayrıca aile diş hekimliği konusunda 3 ilde pilot uygulama yapıldığını, göz ve plastik cerrahi gibi bazı branşlardaki sıkıntıları gidermek için çalışma yürütüleceğini belirtti. (DHA)
FOTOĞRAFLI