Umutcan ÖREN/ANKARA, (DHA)- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Orta Doğu'da büyük bir fırtına kopmuşken, bu kritik zamanda barış süreciyle ilgili adımlar gecikmeden atılmalıdır. Sayın Bahçeli'nin vurguladığı 'Türkiye Yüzyılı'na mühür vuracak kutlu hedefler için yol bellidir" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bakırhan, 100 yılda bir yaşanacak tarihi günlerden geçtiklerini belirterek, "Öyle günler ki deyim yerindeyse, yüzyılların hesabı birkaç haftada görülebiliyor. Yeryüzünde belirsizlik ve kaosun hakim olmadığı neredeyse tek bir kıta bile kalmadı. Krizlerden en çok etkilenen Orta Doğu'da ise takvimler hızlandı; yıllar ay gibi, aylar neredeyse günler gibi geçiyor. Suriye'de henüz istikrar sağlanamamışken, bir anda Gazze'de insanlığın sıfır noktasına hep birlikte tanık olduk. Yüreğimiz Gazze'yle atarken, Orta Doğu'nun en keskin fay hattı kırıldı. 13 Haziran'da başlayan İsrail-İran savaşıyla birlikte bölgenin kaderi kökten değişebilecek noktaya geldi. Uzaktan ve yapay zeka destekli yürütülen bu savaş, aynı zamanda yeni felaketlerin öne çıkacağı bir çatışma olarak devam ediyor. Açıkça ifade etmek gerekirse, bu savaş büyürse devasa jeopolitik kırılmalara yol açabilecek bir süreci yaşayabiliriz. Suriye'de yaşanan göç ve ölümlerin çok fazlası yaşanabilir; bölge uzun süreli bir kaosa sürüklenebilir. Orta Doğu, tarihinin en büyük siyasi ve toplumsal depremini yaşayabilir. Tek bir Fars'a, Arap'a, Türk'e, Kürt'e, Yahudi'ye faydası olmayan bu çatışmaların derhal bitmesi gerekiyor" dedi.
'MACERACI SENARYOLARA YASLANMAK DOĞRU DEĞİL'
Bakırhan, "Orta Doğu'da kaosun ritmi yükselirken, Türkiye'de barış ve çözümün ritmini birlikte daha da yükseltmemiz gerekiyor. En son İran ve İsrail arasındaki bu çatışmalardan dersler çıkarıp, Türkiye'de sessiz bir şekilde yürüyen barış ve çözüm iradesinin güçlü bir şekilde devam etmesini sağlamamız gerekiyor. Ateş çemberi ülkemizin etrafını sararken, maceracı senaryolara yaslanmak doğru değil. Türkiye haklarının iç barışını sağlamak en güvenli yoldur. Daha fazla demokrasi, adalet ve özgürlük tek parolamızdır. Bölge ve Türkiye; silahlarla ya da masa başı küresel planlamalarla değil, demokratik, eşit ve ortak yaşamla huzura kavuşabilir" diye konuştu.
'TÜRKİYE, BU FIRTINALARDAN KORUNABİLİR'
Türkiye'nin bölgedeki fırtınadan kurtulmasının mümkün olduğunu vurgulayan Bakırhan, şöyle konuştu: "Reçete çok nettir; Türkiye, Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayarak bu fırtınalardan korunabilir. Çözüm; herkesin sınırsız, sömürüsüz, adil bir yaşam sürdüğü demokratik Orta Doğu birliğindedir. Çözüm; hukukun adil dağıtıldığı, demokrasinin güçlü olduğu demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ndedir. Çözüm; kimliklerin eşit ve özgür şekilde bir arada yaşadığı demokratik ulus fikriyatındadır. Barış ve demokratik toplum sürecini başlatan nedenler bugün çok daha belirgin şekilde ortadadır. 22 Ekim ve 27 Şubat tarihlerinde ortaya konulan stratejik aklın ne kadar isabetli olduğu bir kez daha görülmüştür. Orta Doğu'da büyük bir fırtına kopmuşken, bu kritik zamanda barış süreciyle ilgili adımlar gecikmeden atılmalıdır. Sayın Bahçeli'nin vurguladığı 'Türkiye Yüzyılı'na mühür vuracak kutlu hedefler için yol bellidir. Bir an bile vakit kaybetmeden, barış sürecinin başarısı için gerekli adımlar atılmalıdır. Güncel siyaset hesaplarıyla büyük jeopolitik tehlikeler savuşturulamaz. Seçime, ankete ya da küçük hesaplara takılan bir siyaset anlayışı, Orta Doğu'nun fırtınalı sularında ülkeyi rotasız bırakır. Kürt sorunu ve demokratikleşmeyi hala güvenlik bağlamında konuşmak, yüzyılın en büyük hatası ve yanlışı olur. Öcalan, güvenlikçi aklın kurduğu Kürt kapanını 27 Şubat asrın çağrısı ile aslında kırdı. Orta Doğu kaos içindeyken artık Kürt'e kapan kurma aklından herkes vazgeçilmelidir." (DHA)
FOTOĞRAFLI
9403,01%0,57
39,38% 0,07
45,63% 0,23
4297,67% 0,32
6935,44% 0,02