Ülke gündemine, “Otizmli çocukların yuhalanması” başlığı ile düşen, hiç tasvip etmediğimiz, bizleri son derece üzen bu olay nedeniyle, olayın sıcaklığında alelacele bir açıklama yapmak yerine konunun muhatapları ile görüşerek net bir kanaat ve bilgi sahibi olduktan sonra açıklama yapmayı uygun gördük. Perşembe günü, Mili eğitim müdürü, ilgili şube müdürü, otizmli çocuklarla ilgilenen bir psikolog, mahalle sakinleri ve mahalle muhtarı ile görüştük. Dün ise Aksaray Otizm Derneği yetkilisi ve Okul Aile Birliği Başkanı ile görüşmek üzere randevulaştık. Okul Aile Birliği başkanı randevuya gelmedi ve telefonlarımıza bakmadı. Otizm derneği temsilcisi ise mesaj ile geri dönüş yaparak “yoğunluktan dolayı hiçbir parti ile görüşemeyeceğini” bildirdi. Şu ana kadar edindiğimiz bilgi ve izlenimler doğrultusunda kanaatimiz şudur; 5 yıldır aileler arasında hiçbir sorun yaşanmamasına rağmen, bu eğitim yılında aileler arasında sorun yaşanmasının olası en önemli sebeplerinden biri, okul idaresinin basiretsizliği, liyakatsizliği ve beceriksizliğidir. Süreci yönetememiştir. İlaveten bürokrasinin, olayın bu boyutlara geleceğini varsayamamasından kaynaklanan ihmalkârlığı ve duyarsızlığıdır. Ailelilere gerekli eğitimin verilmemesidir. Nitelikli ve yeterli uzman eğitici, personel ve idareci bulunmamasıdır. Daha önce, Aksaray genelindeki ilköğretim okullarında, otizmli ve engelli çocuklarımız karma eğitim görürken, son 5 yılda diğer okullardan ve diğer çocuklardan tecrit edilerek sırf fiziki kapasitesi uygun diye Merkez Mehmetçik İlkokulu’na toplanmıştır. Okul idaresinin tersini ifade ettiği iddialara göre; otizmli çocuklarımız ile örgün eğitim alan çocuklarımız okul bahçesini ortak kullanamayacaksa, giriş-çıkışı ayrı kapılardan yapacaklarsa sosyal yaşama nasıl uyum sağlayacak, bu çocukları topluma nasıl kazandıracağız. Okul bahçesini ortak kullansalar bile normal çocuklarla, otizmli çocukların sadece teneffüs saatlerinde kaynaşmaları mümkün değildir. Daha başka etkinlik ve faaliyetler yapılmalıdır. Okul idaresinin yaptığı düzenlemeye göre; 1. Kat özel eğitim alan çocuklara, 2. kat her iki eğitim grubuna ortak olarak, 3. kat ise örgün eğitim alan çocuklara tahsis edilmiştir. Özel eğitim alan çocuklar için alt katları kullanmak gerekliliği kadar, birinci sınıf çocuklarını 3. katta eğitime zorlamak ta doğru bir uygulama değildir. Eğitimde her iki öğrenci grubu için de uygun fiziki koşullarının sağlanması bir haktır. Okulun bulunduğu Laleli Mahallesi sakinlerinden aldığımız bilgilere göre; yaklaşık bir aydır mahallede yaygın bir şekilde, okulun tamamen özel eğitime ayrılacağı, mahallelinin çocuklarının başka okula dağıtılacağı gibi bir dedikodu dolaşmaktadır. Yetkili mercilerin konuyu ciddiye alıp gerekli açıklamaları yapmaları ve velileri sakinleştirmesi gerekirken bunun yapılmaması, hatta okul yönetiminin taraflarla birebir görüşmelerde aradaki anlaşmazlığı büyütecek şekilde tavır alması olayların bu boyuta taşınmasında etkendir. Her birimizin engeli adayı olduğumuzu varsayarsak, bu çocuklarımızın sosyal yaşama entegre olmaları ve yaşamlarını devam ettire bilmeleri için fiziki ve bilimsel koşullar sağlanmalı ve bu konuda farkındalık, pozitif ayrımcılık ve fedakârlık yapılmalıdır. Kapsayıcı bir eğitimin olabilmesi için otizmli çocuklarımızı izole bir ortamda eğitmek yerine sosyalleşebilecekleri bir ortamda eğitilmelidir. Yani İhtiyaç olan her mahallede otizmli çocuklar için alt sınıflar açılmalıdır. Otizmli çocuklarımızın akranları ile aynı sınıfta eğitilmelerine ve kaynaşmalarına destek olacak kolaylaştırıcı kişilerin, rehber ve uzman eğitimcilerin yetiştirilmesi, tüm öğretmenlerin bilgilendirilmesi, Öğrenci velilerinin eğitilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi ve farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Ülke olarak bizimde imza attığımız Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine göre; Otizmli çocuklara kapsayıcı, kaynaştırıcı ve bütünleyici bir eğitim verme mecburiyetimiz vardır. Ancak Engelli Kanunumuz olmasına rağmen Özel Eğitim Kanunumuz yoktur. Eğitim yönetmeliklerle götürülmeye çalışılmaktadır. Aksaraylıları utandıran ve töhmet altında bırakan, ziyadesiyle bizleri çok üzen, bir daha yaşanmasını asla dilemediğimiz bu olay, Otistik bir çocuk sahibi olan Anadolu Otizm Derneği Sekreteri Nüvit Uyar’ın ifadesi ile “münferit bir kazadır “. Yine Edindiğimiz bilgilere göre yuhalanma olmamış, ancak aileler arasında bir gerilim ve tartışma yaşanmıştır. Olayın bu boyutlara gelmesine sebep ya da taraf olan bürokrat, idareci, muhtar ve veliler ile görevini layıkıyla yapmayan, ihmal eden, olumsuz tavır ve tepki gösterenleri kınıyor ve bu şahısları empatiye davet ediyoruz. Aksaray Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu alanda yetkin ve uzman arkadaşlarımızla olayın takipçisiyiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
RAMAZAN KOÇAK
Aksaray CHP İl Başkanı