OĞLUNU KAYBEDEN DANIŞTAY 9’UNCU DAİRE BAŞKANI KONUŞTU
Kartalkaya’da meydana gelen, 78 kişinin öldüğü 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin duruşmaya verilen arada, yangında oğlunu kaybeden Danıştay 9’uncu Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay açıklamalarda bulundu. Gençbay, adil ve tarafsız bir yargılama beklediklerini vurgulayarak, “Kartalkaya faciası dediğimiz, organize kötülük dediğimiz duruşmanın ikinci aşaması, ikinci celsesi dün itibarıyla başladı ve bugün de devam ediyor. Dün de söylediğimiz gibi yargılamadan beklediğimiz adil, tarafsız bir yargılama” dedi.
Abdurrahman Gençbay, bakanlık yetkililerinin yargılamaya dahil edilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
“İtfaiye görevlisi İrfan Acar, Kartalkaya’daki otel faciasından önce talep üzerine orada bir denetim yapıyor. Denetimde 9 husustan 8’inde eksiklik tespit ediyor. Bu eksikliklerin giderilmesi durumunda bu facia ortaya çıkmayacaktı. Aynı gün, İrfan Acar’ın o denetime gittiği gün otelde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da denetimini yapmışlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kontrollerinde buldukları hiçbir eksiklik yok. Şimdi haklı olarak diyor ki; benim müvekkilim bulmuş olduğu eksiklikten dolayı burada yargılanıyor. Ancak hiçbir eksiklik bulmayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda kontrolü yapanlar burada yargılanmıyor. Bu bir adaletsizlik. Dolayısıyla burada bir an önce yapılması gereken sorumluluk mevkinde olan, bu organize kötülüğün ortaya çıktığı oteli denetlemekle görevli Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sorumluluk mevkinde olan kişilerinin buraya gelerek bu yargılamaya dahil edilmesidir. Baktığımız zaman gelinen noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı, bütün kamuoyu tepkisinden sonra herhalde 3 kişiye soruşturma izni veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da adeta aklımızla dalga geçer gibi bir yıl önce görevden alınmış bir grup başkanına soruşturma izni veriyor. Şimdi bu yargıyla alay etmek, yargıyla dalga geçmektir. Eğer yargıya olan güvenin tekrar geri gelmesini, toplumda yer edinmesini, toplum beklentilerini karşılayacak seviyeye gelmesini bekliyorsak, yapılması gereken bütün suçluların adalet önüne getirilmesidir.”
MÜTALAA EKSİK VERİLDİ
Duruşmadan bir hafta önce esas hakkındaki mütalaanın sunulmasının eksik olduğunu dile getiren Gençbay, “İşte bu noktada bütün gözler, içeride de defaatle, bütün sanık müdafilerinden tutun müşteki avukatlarımıza kadar hepsinin dile getirdiği, Danıştay 1’inci Dairesi’nde olan soruşturma izni vermeme kararına yapılan itirazdır. Evet, artık bıçak kemiğe dayandı. Artık Danıştayımız 1’inci Dairesi’nin bu soruşturma izni verme ya da vermeme kararları. Çünkü önünde 2-3 tane dosya var. Bu kararlar önündedir, dosyalar tekemmül etmiştir. Artık bir an önce dairemizin burayla ilgili kararını verip soruşturma izni verme ya da vermeme kararlarını tamamlayıp yargının önünü açmasını bekliyoruz. Bunun yapılması durumunda yargılama eksik olmaktan çıkacak, tam bir yargılama haline dönüşecek ve o takdirde verilecek karar da vicdanlarda yerini bulacaktır. Şu an itibarıyla baktığımız zaman mütalaa dahi işlenmiştir. Ancak gelinen noktada hem bir kısım delillerin daha değerlendirilmemiş olması hem de aslında bu organize kötülüğün denetimini yapmamak suretiyle kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verme sürecinin tamamlanıp bunlar hakkında iddianamenin hazırlanıp bu dosyayla birleştirilmesinin sağlanmamış olması nedeniyle buradaki eksiklik, mütalaanın da eksik ve erken verilmiş olması sonucunu doğuruyor. O nedenle bizim Danıştayımızın 1’inci Dairesi’nin bir an önce soruşturma izinleriyle ilgili, itiraz üzerine önüne gelen dosyada kararını vererek yargılamanın önünü açmasını; bu organize kötülüğü yapanların, yapanlara yardım edenlerin, suçlu kim varsa hepsinin adalet önünde hesap vermesini bekliyoruz. İçerideki müştekilerimizin de acılı ailelerimizin de 78 canımızın da beklentisi budur” diye konuştu.
4 YAKININI KAYBETTİ, GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Kardeşi Kıvanç Güngör, kardeşinin eşi Burcu Güngör ile yeğenleri Pelin ve Kerem Güngör’ü kaybeden Gözdem Güngör Derin, duruşmaya verilen arada sanık yakınlarına tepki gösterdi. Gözyaşlarına boğulan Derin, “Kardeşimi kaybettim ama kardeşimi kaybettiğim, onurlu bir şekilde öldüğü için çok üzgünüm. Ama orada sanıkların ablası olmadığım için çok şanslıyım. Oradaki hiçbir sanığın ablası, halası, arkadaşı değilim. 4 kişiyi, hayatımın yarısını kaybettiğim için çok üzgünüm. Ama oradaki hiçbir sanığın en yakını olmadığım için çok mutluyum. Bu kadar güzel insanlardı” ifadelerini kullandı.
Gözdem Güngör Derin’in babası Şaban Filiz ise “Emine Mürtezaoğlu Ergül’ün, bütün Türkiye biliyor bunların sahibi olduğunu, babasından kalma olduğunu biliyor. Kızları da aynı şekilde. Ben de gidiyordum zamanında oraya emirler veriyordu, ‘Şunu yapın, bunu yapın’ diye. Bunlarda ne vicdan var ne utanma. İnsan değil bunlar. İnsan olsalardı ortaya çıkıp derlerdi ‘Biz yaptık’ diye. Ne hakları var torunlarımın hayatlarını sonlandırmaya. Kızım, çocukları daha iyi kaymayı öğrenmeleri için buraya getirdi. Onları problemsiz, topluma iyi bir insan olarak yetiştirmeye çalışıyordu. Bıktık artık yalan dolandan. Bunlarda insaf, merhamet yokmuş demek ki. Adalet arıyoruz” dedi. (DHA)
Mutlu YUCA-Zübeyde ÖZMEN/BOLU, (DHA)
FOTOĞRAFLI