Memet Can YEŞİLBAŞ/BURSA, (DHA)- BURSA Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Ziraat Fakültesi, çeltik üretiminde damla sulama yöntemiyle yaptığı denemede, su tüketimini yaklaşık yüzde 50 oranında azaltırken, hastalık ve yabancı ot sorunlarının da önüne geçti. Geleneksel tava yönteminde, 1 hektarlık alanda 10 ila 15 bin metreküp arasında su kullanılırken, damla sulama sistemiyle yetiştirilen çeltik için bu miktar 6 bin metreküpe düştü.
Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol Taş, pandemi döneminde artan kuraklık sorununu gözlemleyip, su tüketimi yüksek olan buğday, çeltik ve ayçiçeği gibi ürünlerin daha az suyla da verimli yetiştirilebilmesi gerektiği düşüncesine odaklandı. Bu fikir doğrultusunda kısa süre önce somut adımlar atan Prof. Dr. Taş, fakültenin araştırma alanında 7 farklı çeltik çeşidini küçük bir alana ekti. Geleneksel olarak çeltik üretiminde kullanılan ‘tava’ sistemi yerine modern damla sulama yöntemini uygulayan Taş, su kullanımını yarı yarıya azaltırken, geleneksel yöntemlerle sağlanan verime yakın sonuçlar elde etti. Çeltiğin önemli bir besin kaynağı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Taş, "Bizim tarlada 'çeltik', markette ise ‘pirinç’ dediğimiz ürün, dünya nüfusunun üçte birinin temel besini. B1, B2, B3, B6 vitaminleri ile fosfor, demir, magnezyum içeriyor. Karbonhidrat oranı yüksek, sindirimi de kolay bir besin. Ayrıca glüten içermediği için çölyak hastaları ve glüten hassasiyeti olanlar için çok önemli" diye konuştu.
‘DAMLA SULAMADA SÜRECİ TAMAMEN KONTROL EDEBİLİYORUZ’
Çeltik üretiminde damla sulama yöntemiyle yapılan denemede, su tüketimi yaklaşık yüzde 50 oranında azaltılırken, hastalık ve yabancı ot sorunlarının da önüne geçildi. Geleneksel tava yönteminde, 1 hektarlık alanda 10 ila 15 bin metreküp arasında su kullanılırken, damla sulama sistemiyle yetiştirilen çeltik için bu miktar 6 bin metreküpe düşerken, geleneksel çeltik üretimi ve araştırmalar doğrultusunda denenmeye başlayan üretim tekniği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Birol Taş, şunları söyledi:
"Çeltik geleneksel olarak ‘tava’ usulüyle, yani setlerle çevrili, suyla kaplı tarlalarda yetiştiriliyor. Ama artan kuraklık nedeniyle, suyu daha verimli kullanmamız şart. Biz de çeltiği damla sulama yöntemiyle denedik. Fakültemizin araştırma alanında, bölgemizdeki 7 farklı çeltik çeşidiyle bu çalışmayı yürüttük. Normalde tava usulünde 10-15 bin metreküp su harcanırken, biz 6 bin 200 metreküp kullandık. Yani ciddi bir tasarruf sağladık. Ayrıca klasik yöntemde, sık görülen hastalık ve yabancı ot sorunları yüzünden ilaçlama gerekirken, damla sulamada buna ihtiyaç duymadık. Gübreyi de doğrudan damla sistemiyle verdik, böylece bitki çok daha verimli yararlandı. Şu an verim, klasik yönteme göre yüzde 10-15 düşük görünüyor. Ancak bunun, çalışmaların yeni olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Önümüzdeki 1-2 yıl içinde aynı verimi, hatta daha fazlasını yakalayacağımıza inanıyoruz. Damla sulamada süreci tamamen kontrol edebildiğimiz için, avantajımız büyük. İleride çiftçilere damla sulamaya uygun çeşitleri önermeyi planlıyoruz.”
‘ÇİFTÇİLERİN EN MEMNUN OLDUĞU ÇEŞİTLERİ SEÇTİK’
Ön denemelerden elde edilen net sonuçlarla TÜBİTAK projelerine başvuracaklarını belirten Prof. Dr. Taş, "İleride daha fazla çeşit ve akıllı sulama sistemleriyle çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Bu fikir pandemi döneminde doğdu. İnsanlar evlerine kapanmışken kuraklığın arttığını, buğday, çeltik ve ayçiçeği gibi ürünlerin ne kadar kritik olduğunu gördük. ‘Bu kadar su tüketen bitkileri daha az suyla yetiştirebilir miyiz’ diye düşündük. Avrupa’da bu çalışmalar, 5 yıl önce başlamış, biz de hemen hemen eş zamanlı sayılırız. Türkiye’de de farklı üniversitelerde yüksek lisans ve doktora düzeyinde araştırmalar sürüyor. Dayanıklı çeltik çeşitlerini damla sulama ile birleştirebilirsek, büyük bir başarı olacak. Bizim çalışmamızın diğerlerinden farkı, bölgemizde yetişen 7 farklı çeltik çeşidini esas almamız. Çiftçilerin en çok memnun olduğu çeşitleri seçtik. Çünkü ileride onlara bu çeşitleri önermeyi hedefliyoruz. Amacımız, çiftçiye bu sistemi en basit şekilde kabul ettirmekti. Toprak altından damla sulama sistemi de kullanılabilirdi ama bu yöntem maliyetli olduğundan çiftçilerin karşılaması zordur. Biz, mısır veya çilekte kullanılan tesisatı kurarak çeltiğin de aynı şekilde yetiştirilebileceğini göstermek istedik. Yani çiftçinin kafasında soru işareti bırakmayacak bir yöntem geliştirmeye çalışıyoruz" dedi.
'BİTKİNİN SU STRESİ YAŞAMAMASINI SAĞLADIK'
Damla sulamanın tarım sektörü için önemini vurgulayan Prof. Dr. Taş, "Su kaynakları giderek azalıyor ve tarım, dünyadaki suyun yüzde 80’ini kullanıyor. Bu nedenle suyu en verimli şekilde değerlendirmek zorundayız. Su, yaşam demektir. Su olmadan üretim de olmaz. Çeltik yetiştiriciliğinde damla sulamada, özellikle 3 kritik dönem vardır; tohumun çimlenmesi, sapa kalkma-kardeşlenme dönemi ve başak bağlama evresi. Bu dönemlerde su eksikliği verimi düşürür. Biz de sulama sıklığını artırarak, bitkinin su stresi yaşamamasını sağladık. Toprak nemini dikkate alıp, sürekli su ve besin desteği verdik, böylece başakların daha dolgun olmasını sağladık. Dünya çapındaki araştırmalar, çeltiğin sürekli su altında kalmasının risklerini ortaya koyuyor. Kök hastalıkları artıyor, toprakta tuzlulaşma oluyor ve zamanla o arazilerde tarım yapılamaz hale geliyor. Bizim uygulamamız bu sorunların önüne geçiyor. Hastalık ve zararlıları sıfıra indiriyoruz, suyu etkin kullanıyoruz. Bu yüzden gelecekte çeltik üretiminde damla sulama sistemine geçiş kaçınılmaz hale gelecek” ifadelerini kullandı. (DHA)
FOTOĞRAFLI