Cami ve Mescitlerin Tuvaletleri, Pislikten Geçilmiyor

Öncelikle, sonuna kadar Aksaraylıyım, her zaman şehrimi ve gelecek nesilleri düşünürüm, şehrin vicdanıyım, merhametiyim, kuldan utanır Allah´tan korkarım diyenlere seslenmek istiyorum.  

     Cami ve mescitlerimizin, tuvaletlerine, abdest alınacak yerlerine bakıldığında her Aksaraylının yüzünün kızaracağı pislikle, kırık dökükle, tuvalet taşlarının simsiyah olmasıyla karşılaşıyoruz.

     İnanan, inanmayan vaktini ayırarak, fazla değil 15-20 mahallesinin yakın çevresinde ki yerlere bakabilir. Aslında bakmakla da mükelleftir, şayet kendini Aksaray´ın sahibi görüyorsa.

     Yine aynı teklifi özellikle AK Parti ve MHP nin yöneticilerine de teklif ediyorum, onlarda aynı işi yaparak cami tuvaletlerini gezerek bir rapor hazırlasınlar, rapor yazımızın aksine tutulursa biz özür dilemeye hazırız.

     Sifon zaten bozuk çekemiyorsunuz, çoğunda tuvalet fırçası yok, işiniz bittikten sora isteseniz de temizleyemiyorsunuz. Velhasıl giren BİN PİŞMAN girmeyen BİR PİŞMAN.

     Hani nerede, bu şehrin EŞRAFLARI- İLERİ GELENLERİ- AĞALARI- AKİL İNSANLARI- HAYIRSEVERLERİ- EFENDİLERİ- BEYLERİ? Gerçekte bunlar ver mı yok mu? Yoksa lafa gerek yok, varsa, bizce var, bahsedilen yerleri hiç görmediler mi?

     Cami yaptırma ve yaşatma dernekleri, camı ve mescitlerin içinin, kendi evinden daha iyi hale gelmesi için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Çinilerle süslüyor kendi evinde olmayan avizelerle donatıyor. Bu çok güzel.

     Temizliğin imandan geldiğini bilmeyenimiz de yok. Peki, tuvaletlerde bu kirlilik neyin nesi? Haylı güzel camileri yapıyoruz da yanına tertemiz tuvaletleri neden yapmıyoruz? Abdest aldığımız yerle helaları ayıramaz mıyız? Helaların olduğu yerde abdest alanların içine sığıyor mu?

     Gözleri, kulakları, burunları olan beş vakit namaza gelen veya sadece Cuma namazına gelen yahut ta ihtiyaç gidermek için tuvalete girenlere soruyorum o caminin yanına o tuvaletler yakışıyor mu?  

     Aceba, Cami ve Mescitlerin, tuvaletlerin, şadırvanların bakıcısı, koruyucusu ve kollayıcısı olan hayırsever insanlarımız nerede? Bu şehrin yahut ta bu mahallelerin ileri gelenleri nerede?

     Biz İmamalar Haftasını Kutluyoruz, Camiler Haftasını Kutlayamıyoruz. Ne zaman Cami ve Mescitlerin, tuvaletleri evimizde ki gibi olur, ömrümüz yeterse o zaman kutlayacağız. Kırgınlığın, sitemin kime diye sorarsanız bu şehir benim diyenlere; bu şehrin yöneticileriyiz diyenlere, temizlik nutukları atanlara, medeniyetten bahsedenlere, siyaset yapıyoruz diyenlere vesselam. 

     Dememiz o ki, un var, yağ var da neden helva olmuyor. Çok basit, bu mevzuyu bilenlerin ve önem verenlerin el atmasından ibarettir. Müftülük bu işlere karışmadığı ve onu da ilgilendirmediği için, müftülüğü, yok saymak gerekiyor.

      Sorumluluk bakımından, ilk sırada milletvekilimiz CENGİZ AYDOĞDU gelmektedir. Vekilimizin, bir ricası ile cami ve mescitlerini, çok temiz tutan vilayetlerin neyi nasıl çözdüklerinin formülünü hemen getirttirir.

      Tuvaletlerini temiz tutan iller de, TÜRKİYEDE olduğuna ve bu iller becerdiğine göre, Aksaray temizliği neden beceremesin? Bizce bizim insanımız da en iyi şekilde bu hususta söyleneni ve üzerine düşeni yapar, yeter ki inansın. Yeter ki bir baş bir lider ortaya çıksın.

     Bizce bu baş, bu lider vekilimiz CENGİZ AYDOĞDU´dur. Vekilimiz, köyleri, kasabaları, mahalleleri geziyor çok güzel, alıyül ala, birde bütün camilerin tuvaletlerini gezsin, durumu gözleriyle görsün. Bu gezi en fazla yarım gününü alır. İslam´ın emrine uymak için, Aksaray´ın itibarı ve saygınlığı için bu gezi gerekmez mi?

     Daha evvel de naçizane bir önerimiz olmuştu. En azından il merkezinde bulunan bütün camı ve mescitlerin,  tuvaletleri, abdest alınacak yerleri varsa şadırvanlarının temizliği bir yerden idare edilsin.       

     Bunun içinde, DERNEK veya VAKIF KURULSUN, dernek ve vakfa alınabiliyorsa DEVLETTEN alınamıyorsa hayırseverlerden ve vatandaşlardan yardım alınsın. Bağışlar, kabul edilsin.

     DERNEK veya VAKIF adına, projeler yapılarak, ilgili kurumlara ve kuruluşlara sunulsun, şayet sunulan projeler kabul görürse buradan gelen gelirler, temizlik için harcansın.

     Halkımızın, güven sorununu halletmek için, ilgili kurumun gelirlerini, harcama yetkisi, ilin valisine, belediye başkanına ve sosyal politikalar il müdürlüğüne verilsin. Bu üç kişiden herhangi ikisinin imzası ile bankalardan para çekilerek gerekli harcamalar yapılsın.

     Benden daha iyi bilenler beni affetsin, ibadet yerlerimiz temizlikten ve hijyenden yani sağlık bilgisinden yoksunsa, camilerimize milyonluk avizeleri almak ve asmak neyin nesi?

     Temizlik kadar bir önemlisi de ilimizde akşamları belirli saatlerde, bütün tuvaletler kapanıyor, sabah belirli saatte açılıyor. Bu uygulama doğru değil, en azından şehir merkezlerinde ki yerlerin 24 saat Açık kalması şarttır.

     Yıldızı parlayan Aksaray´ın, camilerinin HELALARINA girildiği zaman, görülen manzara da hiçte  yıldızı parlayan ŞEHİR GÖZÜKMÜYOR.

     Abdest alınacak yerlerde, abdest alındığında, görülecek ki üzerinizi su sıçratmadan, başarmanız hemen hemen mümkün değildir.

     Vekilimiz CENGİZ BEYE çağrımız ve çığlığımız basit gibi görünen bu meseleye zaman ayırmasıdır. İnsanlarımızın, gideceği yerler az olduğundan kendini sıka sıka prostat oluyor. Hem kendi çekiyor, hemde DEVLETE sağlık yönünden masraf çıkarıyor. Vekilimiz inanıyorum bir çare bulur.

               HAYIR, OLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.