CHP Aksaray Merkez İlçe Başkanı Nazife Küçük 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mesajı yayınladı.Küçük mesajında şunları söyledi Kadınların emeği yüzyıllardır pek çok kültürde sömürülmüş, hakları hep zor verilmiştir. 1857 yılında Amerika´da yaşanan faciadan 53 yıl sonra Danimarka´nın Kopenhag kentinde yaşanan 2. Enternasyonal´e bağlı sosyalist kadınların önerisiyle ?8 Mart Emekçi Kadınlar Günü? olarak kabul edilmiştir.
Dünyadaki işlerin %66´sı kadınlar tarafından yapılmasına rağmen, kadınların gelirinin dünyadaki toplam gelirin %10´u, mal varlığının %1´i olması! Kadınların emeklerinin karşılığını alamamasının bir göstergesidir.
1924 yılında Atatürk´ün mecliste 17 kadın milletvekili vardı. Türkiye Cumhuriyeti´nin kuruluşundan itibaren, Avrupa´daki pek çok ülkeden önce, kadına seçme ve seçilme hakları verilmiş, ülke kalkınması için yapılan çalışmalarında kadınların iş hayatında emeğinin olması konusunda büyük adımlar atılmıştır. Atatürk´ün bizim için açtığı bu yolda, bugünlere gelince gördüğümüz sözde fetvacıların, kadınlar için sarf ettikleri sözleri ve görüşleri kabul etmek mümkün değildir. Kadının eve hapsedildiği, çalışma ortamından dışlandığı, çocuk doğurmak dışında bir işle meşgul olmadığı bir dünya dizayn etmek isteyen bu düşüncenin kabulü imkansızdır.
Ülkemizde, kadınlarımızın şehirlerde %18´i, köylerde %76´sı eşinden şiddet görmektedir. Aile içi suçların %90´ı kadınlara karşı işlenmektedir. Kadın cinayetleri son 15 yılda %1400 arttı. Çocuk gelinler konusunda %15´lik nüfus oranıyla Avrupa´da 1. sıradayız. Bu utanç tablosuyla savaşmanın yanı sıra bu tabloyu destekleyen zihniyetle de sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Siyaset, idare ve toplumun diğer alanlarında kadınlara gereken fırsatlar verilmemektedir. Kadın haklarını insan haklarından ayrı tutmak mümkün değildir. Kadınların eğitim, sağlık, siyaset ve toplumun her alanında özgür ve aktif olarak görev almalarına fırsat verilmelidir.
8 Mart tüm dünyada kadınların eşitlik, özgürlük ve daha huzurlu yaşama isteklerini dile getirdikleri çok güzel bir gündür. Yılın sadece bir günü değil, her gün kadınların aile ve toplum üzerindeki değerini ön plana çıkararak, onların hak ettiği kazanımları vermeliyiz.