2.2° / -4°

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eski Türkiye'nin kötü alışkanlıkları eski Türkiye'de kalmıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eski Türkiye'nin kötü alışkanlıkları eski Türkiye'de kalmıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eski Türkiye
Tarih: 05.02.2025 18:30

Taha AYHAN-Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "İdeolojik bağnazlıklarla insanımızın yaşam tarzına, inanç ve kültür değerlerine müdahale edilmesine asla izin veremeyiz. Bilhassa kadınların uzun yıllara sari çetin mücadeleler neticesinde elde ettikleri kazanımların ister yerel yönetimler olsun, ister özel sektör olsun, 3-5 faşist tarafından gasp edilmesine tolerans göstermeyiz. Türkiye, vesayet virüsünü içlerinden atamayan kifayetsiz muhterislere boyun eğmez. Devr-i sabık peşinde koşanlara eyvallah etmeyiz. Güncel kimi siyasi tartışmaları öne sürerek bu milletin kahir ekseriyetinin tahrik ve tahkir edilmesine sessiz kalmayız. Bazı gerçeklerin artık çok iyi anlaşılması lazım. Birileri halen kabullenmekte zorlansa da dün dünde kalmıştır. Eski Türkiye’nin kötü alışkanlıkları eski Türkiye’de kalmıştır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7'nci Olağan Kongresi'nde konuştu. Erdoğan, 12 Ekim’de başlattıkları kongreleri bir bayrak yarışı anlayışla gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Emektarlarımızın deneyimini gençlerimizin dinamizmiyle harmanlayarak, yeni yüzlerle kadrolarımızı güçlendirerek kongre sürecimizi yönetiyoruz. Muhalefet, kurultayları tasfiye aracı olarak kullanırken, biz ise yenileniyor, tazeleniyor, kardeşliğimizi daha da perçinliyoruz. Ne büyük bahtiyarlık ki bizim kongrelerimizde yumruklar değil yürekler konuşuyor. Kongrelerimizde sadece teşkilat mensuplarımız değil, aynı zamanda gönüller buluşuyor, kalpler kucaklaşıyor. Hiçbir kargaşanın, düzensizliğin, saygısızlığın yaşanmadığı, sandalyelerin ve hakaretleri havada uçuşmadığı, işte bugün burada olduğu gibi bir şölen havasında kongrelerimizi teker teker tamamlıyoruz" diye konuştu.

'YORUCU BİR MARATONUN KOŞUCULARIYIZ'

Kendilerinin mücadelesinin şahsi ikbal, kişisel kariyer mücadelesi olmadığını belirten Erdoğan, "En tepeden en ücra birimine kadar hepimiz görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet davasının neferleriyiz. Kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, ana kademesiyle bir bütün olarak Türkiye’yi yüceltmenin, demokrasimizi güçlendirmenin, milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmanın samimi mücadelesini veriyoruz. Dikkatinizi çekerim, biz, kısa mesafe koşucusu değiliz. Biz, pazara kadar yol arkadaşlığı yapan insanlardan da değiliz. Her birimiz sonunda hakkın rızası ve halkın duası olan uzun ve yorucu bir maratonun koşucularıyız. İnşallah bu yolda da enerjimizi, sabrımızı, heyecanımızı ve direncimizi asla kaybetmeden ipi göğüsleyene kadar durmadan koşacağız" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE’YE HİZMET ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Millete hizmet yolunda kırılmak, darılmak, küsmek, yarıştan kopmak gibi bir lükse kimsenin sahip olamayacağını vurgulayan Erdoğan, "Bugüne kadar böyle yanlış bir anlayışı kapımıza yaklaştırmadık, inşallah bundan sonra da bu tür marazları bünyemize sirayet ettirmeyeceğiz. Kişisel ihtiraslarını, şahsi çıkar ve menfaatlerini, siyasetlerinin merkezine yerleştirenler gibi olmadık ve olmayacağız. 'Ben' değil 'biz' demeye, enaniyetten uzak durmaya ısrarla devam edeceğiz. Rabb’im ömür verdikçe, nefes verdikçe, imkanımız, dermanımız, enerjimiz oldukça hep birlikte tüm Türkiye’ye hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Gerek kadın kollarında gerek gençlik kollarında gerekse il ve ilçe teşkilatlarında görevlerini devreden tüm yol arkadaşlarımdan biz razıyız, her birine minnettarız, gayretleri için her birine müteşekkiriz. Zor zamanlardan itibaren bu davaya omuz vermiş olanların ne yaparsak yapalım haklarını ödemeyeceğimizin bilincindeyiz" dedi.

'TÜRKİYE'NİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK'

Bugün 22 yıl öncesine kıyasla her alanda bambaşka bir Türkiye’den gururla bahsettiklerini belirten Erdoğan, "Bunda sizlerin çok büyük emeği ve fedakarlığı var. Ülkemizin bugün eriştiği seviyelerde siz kadınların çok büyük payı var. Türkiye’nin ekonomiden üretime, hak ve hürriyetlerden demokrasiye elde ettiği eşsiz kazanımlarına sizlerin çok büyük katkıları var. Elele verdik, Türkiye’nin çehresini değiştirdik, zorlukların üstesinden beraberce geldik. Milli iradeyi hedef alan saldırıları birlikte püskürttük. Huzurumuza ve güvenliğimize kastedenleri birlikte boşa çıkarttık. Demokrasinin, adaletin, kalkınmanın, refahın yolunu sizlerle birlikte açtık. Tahriklere, provokasyonlara, iftiralara, karalamalara, kışkırtmalara prim vermeden kardeşliğimizi birlikte savunduk. Hayal denilen, imkansız görülen nice reformlara yine birlikte imza attık. Zulmün, baskının ve yasakların ufkumuzu kararttığı eski günlerden 2025 yılının güçlü, itibarlı, müreffeh Türkiye’sine yine beraber ulaştık" diye konuştu.

Erdoğan, kendileri yola çıkarken 'kadınlar için siyaset' değil, 'kadınlarla siyaset' dediklerini belirterek, "Bu sözümüzü bugüne kadar hamdolsun sadık kaldık. 22 yılı aşan hükümetlerimiz döneminde Türkiye’nin her meselesinde hanım kardeşlerimizin, sizlerin kanaatlerini almaya özel önem verdik. AK Parti Kadın Kollarımız da maşallah siyasete yalnızca nezaket değil, aynı zamanda seviye getirdi, kalite ve nitelik kazandırdı. Siyasette kadınlara yönelik ön yargıların kırılmasına sizler vesile oldunuz. Türkiye’de siyasi partilerde bir zihniyet değişimine sizler öncülük ettiniz" dedi.

'KÖTÜ MANZARALARA SİZLERLE BİRLİKTE SON VERDİK'

Geçmişte kadınların çoğu zaman siyasette bir vitrin malzemesi olarak görüldüğüne işaret eden Erdoğan, "Kılık kıyafetlerinden dolayı seçilme hakları gasp ediliyordu. Başörtülerinden ötürü okuma, üniversite eğitimi görme, kamuda ve özel sektörde çalışma hakları kısıtlanıyordu. Ey CHP unutma, üniversitelerin kapısında ikna odalarını kuranlar sizdiniz siz. Şimdi çıkmış bunlar bize kadın haklarından bahsediyor. Siz kadın haklarını yakalamak için daha çok fırın ekmek yersiniz. Eline kına yakıp dualarla ve gözyaşlarıyla asker eyledikleri evlatlarının yemin törenini tel örgüler arkasında seyretmek zorunda kalan kadınlar evet bu ülkenin çok acı bir gerçeğiydi. Üniversite kapılarının önlerinde kurulan o ikna odalarında psikolojik işkenceye maruz kalan genç kızlar bu ülkenin vahim bir gerçeğiydi. Üniversitesini birincilikle bitirdiği halde mezuniyet törenine alınmayan öğrenciler bu ülkenin bir gerçeğiydi. Sırf başörtülü diye milletin meclisinden zorla çıkartılan, Gazi Meclis’in kürsüsünden tehdit edilen kadınlar bu ülkenin bir gerçeğiydi. 28 Şubat’ta vesayet odaklarına yaranmak için gazete köşelerinden iffetine dil uzatılan kadınlar bu ülkenin bir gerçeğiydi. Yokluk, yoksulluk ve yasakların tüm yükünü açık söylüyorum, bu ülkede senelerce kadınlar çekmiş, en büyük bedeli kadınlar ödemişti. Eski Türkiye’nin kahırla, acıyla, zorluklarla ve sıkıntılarla geçen karanlık ikliminde uzun yıllar belki en fazla horlanan kadınlar olmuştur. Ey CHP, ya siz değil miydiniz hemen çarşaflı bir bayanı alıp yakasına partinizin rozetini takmak suretiyle 'İşte biz bak kadınların yanındayız' diyen? Hamdolsun ülkemize, milletimize ve demokrasimize yakışmayan tüm bu kötü manzaralara biz sizlerle birlikte son verdik" ifadelerini kullandı.

'EĞİTİMDE KIZ ÇOCUKLARIMIZIN OKULLAŞMA ORANINI ARTIRDIK'

Sadece yasakları ve baskıları kaldırmakla kalmadıklarını, 'kadının olmadığı bir toplumun yarısı eksiktir' şiarıyla kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attıklarını söyleyen Erdoğan, "2004 yılında anayasaya kadın ve erkek eşitliğini güvence altına alan düzenlemeyi ekleyerek yeni bir dönemi başlattık. Eğitimde kız çocuklarımızın okullaşma oranını biz artırdık. 'Haydi Kızlar Okula' kampanyamız ile yüzbinlerce kız çocuğumuzu eğitim hayatına kazandırdık. Nitekim rakamlar çabalarımızın meyve verdiğini ispat etmektedir. Bakınız 2002’de üniversitelerde bu rakamlar çok önemli, kız öğrenci oranı sadece yüzde 13 iken, bugün yüzde 53’ün üzerine çıktı. Ey Özgür Bey, biz buraya durup dururken gelmedik ya, ter döktük ter, yüreğimizi koyduk yüreğimizi. Böylece kimin yasaklarla ve baskılarla kadınları eve hapsettiği, kimin de kadınları özgürleştirdiği ortaya çıkmış oldu. Bizden önce siyasette bir dolgu unsuru olarak bakılan kadınlar hak ettiği yeri almaya, hak ettikleri değeri görmeye AK Parti'yle birlikte başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yerel yönetimlerde, iş dünyasında, sivil toplumda kadınların güçlü bir şekilde temsil edilmesini biz sağladık. Muhalefetin engelleyici tutumuna ve yasakları savunan fazişan tavrına rağmen bunları başardık. Geldiğimiz noktada kadınlar artık her alanda kendilerini göstermekte, karar mekanizmalarında çok güçlü biçimde yerlerini almaktadır" diye konuştu.

İstihdam sayılarında son 22 yılda yaşanan sessiz devrimi net bir şekilde görebildiklerini belirten Erdoğan, "İş gücüne katılım oranı yüzde 27,9’dan yüzde 37’ye yükseldi. Kadın istihdam oranı ise yüzde 25,3 iken, şimdi yüzde 33’e yaklaştı. Kadınlar yalnızca eğitim ve iş hayatında değil, siyasette de büyük atılımlar gerçekleştirdi. Meclis’teki kadın milletvekili oranını yüzde 4,1’den yüzde 20’ye biz taşıdık Özgür Bey" dedi.

'KADINA YÖNELİK ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR'

Erdoğan, kadına yönelik şiddetle mücadelenin taviz vermedikleri bir başka alan olduğunu belirterek, "Bizi bu konuda haksızca eleştirenlerin bilmediği husus şudur; 2005’teki kapsamlı Türk Ceza Kanunu düzenlemesine kadar mevzuatımızda 'kadına yönelik şiddet' suç olarak tanımlı bile değildi. Kadına karşı şiddeti nitelikli suç haline bizim iktidarlarımız getirmiştir. Biz hep şunu söyledik; unutmayın, kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Bu anlayışla 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı kanunla başka hiçbir sözleşmeye, belgeye veya dışarıdan müdahaleye ihtiyaç duyulmayacak bir kapsayıcılıkta kadınların korunmasını temin ettik" ifadelerini kullandı.

'ESKİ TÜRKİYE'NİN KÖTÜ ALIŞKANLIKLARI GERİDE KALDI'

ŞÖNİM, Kadın Konukevi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamalardan aile içi şiddetin resen takip edilen suçlar arasına alınmasına kadar birçok başlıkta muhalefetin gündeminde bile olmayan devrim niteliğinde adımlar attıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkanlardan eşit ve adil bir şekilde istifade etmeleri için üzerimize ne düşüyorsa samimiyetle yapmaya çalıştık. Bununla birlikte kadınların karşılaştığı zorlukları elbette biliyoruz. Bilhassa son seçimlerde muhalefete geçen bazı mahalli idarelerden ciddi şikayetler alıyor, medyada son derece vahim haberlerle karşılaşıyoruz. Özellikle muhalefetin yönettiği kimi belediyelerde 28 Şubat döneminden hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor. Toplumumuzun mütedeyyin kesimlerinin hayat tarzı ve hassasiyetlerine gerekli saygı maalesef gösterilmiyor. Burada da daha önceki dönemlerde olduğu gibi hedefe yine kadınlar konuyor. Buram buram rövanşizm kokan marjinal bir siyasetin muhalefet eliyle ilk etapta yerel yönetimler üzerinden hortlatılmaya çalışılması, ülkemiz demokrasisi adına utanç ve endişe vericidir. Bunların hepsi yakın takibimizdedir. Burada tekrar söylüyorum; ideolojik bağnazlıklarla insanımızın yaşam tarzına, inanç ve kültür değerlerine müdahale edilmesine asla izin veremeyiz. Bilhassa kadınların uzun yıllara sari çetin mücadeleler neticesinde elde ettikleri kazanımların ister yerel yönetimler olsun, ister özel sektör olsun, 3-5 faşist tarafından gasp edilmesine tolerans göstermeyiz. Şunun da bilinmesini isterim; Türkiye, vesayet virüsünü içlerinden atamayan kifayetsiz muhterislere boyun eğmez. Devr-i sabık peşinde koşanlara eyvallah etmeyiz. Güncel kimi siyasi tartışmaları öne sürerek bu milletin kahir ekseriyetinin tahrik ve tahkir edilmesine sessiz kalmayız. Bazı gerçeklerin artık çok iyi anlaşılması lazım. Birileri halen kabullenmekte zorlansa da dün dünde kalmıştır. Eski Türkiye’nin kötü alışkanlıkları eski Türkiye’de kalmıştır. Kerameti kendinden menkul azgın azınlığın, çığırtkanlık yaparak sessiz çoğunluğu sindirdiği, susturduğu günler artık geride kalmıştır. Vesayet odakları adına konuşan tetikçi kalemlerin millete ve sivil siyasete ayar verdiği günler bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapusu Türk milletinin üzerindedir. Bu vatanın, devletin, belediyelerin ve diğer kurumların yegane sahibi bir avuç seçkin değil, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, muhafazakarı, seküleri ile 85 milyonun tamamıdır. Yaşanan onca hezimete rağmen bunu hazmetmekte zorlananlar varsa önünde sonunda bu hakikatlerle yüzleşmek mecburiyetinde kalacaklardır. Biz iktidar ve ittifak olarak yasakçı, baskıcı, kibirli ve rövanşist zihniyetle mücadelemizi demokrasi ve hukuk zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz."

'TÜRKİYE DÜNYADA ANAHTAR KONUMA GELMEYE BAŞLADI'

Millete hizmetin süreklilik istediğine işaret eden Erdoğan, "Bunun için ilk günden beri 'aşk ile koşan yorulmaz' diyoruz. Bunun için kısa vadeli hesaplarla değil, önümüzdeki çeyrek asra, yarım asra mührümüzü vuracak geniş bir vizyonla hareket ediyoruz. Planlarımızı, projeksiyonlarımızı yine buna göre yapıyoruz. Türkiye, dış politikada usta bir satranç oyuncusu gibi yaptığımız stratejik hamlelerle bölgemizde ve dünyada anahtar konuma gelmeye başladı. Tarihimizden, kültürümüzden, kadim devlet geleneğimizden tevarüs ettiğimiz zengin birikimle ülkemizi özlemini duyduğu güç ve ağırlığa hızla kavuşturuyoruz. İşte dün önemli bir misafirimizi Ankara’mızda ağırladık. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ve heyeti tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Güvenlikten yeniden inşa faaliyetlerine, ticaretten ulaştırmaya, ekonomiden beşeri ilişkilere birçok konuyu kendisiyle değerlendirdik. İki komşu ülke olarak geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık. Öncesinde Arap dünyasının lider ülkelerinden Mısır’ın Dışişleri Bakanını külliyemizde kabul ettik. Geçen hafta Hamas yöneticilerinden Ruanda Cumhurbaşkanı Sayın Paul Kagame’ye çok önemli konuklarımız vardı. Bu akşam Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier ile Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde bir araya geleceğiz" diye konuştu.

'ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ASYA SEYAHATİNE ÇIKACAĞIZ'

Yarın depremin ikinci yıl dönümü vesilesiyle Adıyaman’da olacağını söyleyen Erdoğan, "Önümüzdeki hafta Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayan bir Asya seyahatine çıkacağız. Yine bu arada bir süredir bekleyen telefon görüşmelerimiz, kabullerimiz, farklı seviyede temaslarımız olacak. Biliyorsunuz pazartesi günü iki müjdeli haber aldık. Ocak ayı ihracat rakamımız 21 milyar 164 milyon dolarla rekor kırdı. Son 12 ay yıllıklandırılmış ihracatımız 263 milyar dolara yükseldi. Savunma ve havacılık sanayi ihracatımız ise ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artışla 383 milyon dolar oldu. Ülkemizin şimdilik ve en uzun menzilli füzesi olan Tayfun füzesinin test atışı tam isabetle ve başarıyla gerçekleştirildi. İstismarcılarla aramızdaki derin zihniyet ve samimiyet farkını böylece bir kez daha ortaya koyduk. Yani Türkiye Yüzyılı ülkümüzün inşası için çok yoğun bir gündemle yurt içinde ve yurt dışında canla başla çalışıyoruz ve çalışacağız" dedi.

'PARTİYİ MARJİNAL SOL YAPILARIN MASKOTU HALİNE GETİRDİLER'

Muhalefetin nelerle uğraştığına artık bakmak bile istemediklerini belirten Erdoğan, "Bırakın dünyayı, bölgemizde olup bitenlerden dahi haberleri yok. Küresel gelişmeleri, krizleri ve hadiseleri zaten takip etmiyorlar. Koltuk kavgasına, parti içi iktidar mücadelesine kendilerini öyle kaptırdılar ki üçüncü cihan harbi patlak verse umurlarında olmaz. Bir ara kırmızı kartla bazı şeyler yapmayı denediler; ama onu da her işleri gibi yine ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Daha sonra anladık ki aslında kartları birbirine gösteriyorlarmış. A şehrinin belediye başkanı, B şehrinin belediye başkanına, eski genel başkan yeni genel başkana, bunların holiganları ise medyada ve sosyal medyada birbirlerine sürekli kart gösteriyorlar. İş yapmak, eser üretmek, hizmet etmek gibi bunların bir derdi yok. Şimdi de elinde askerin, polisin, bir sürü milliyetperver vatan evladının kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganlarıyla kendilerini avutuyorlar. Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partiyi döndüler dolaştılar marjinal sol yapıların maskotu, oyuncağı, payandası haline getirdiler. 23 Nisan müsameresi gibi Meclis kürsüsünden slogan atıyor. Ne diyorlar? Kart devrimciler misali birbirleriyle sloganla buluşuyorlar. Öyle bir siyasi parti ki ortalıkta ne kadar başıboş gezen, küfürbaz, marjinal ve tembel varsa hepsini paratoner gibi kendisine çekiyor. Muhatap alıp cevap versek inanın bize yazık, cevap vermesek millete ve memlekete yazık. CHP’li vatandaşlarımız zaten uzun zaman önce bunlardan umudu kestiği için trajediye varan bu rezillikler artık onları eskisi kadar etkilemiyor" ifadelerini kullandı.

'CHP GENEL BAŞKANIYLA SAĞI VE SOLUNDAKİLERİN DURUMU BÖYLE'

Erdoğan konuşmasının devamında, "Şimdi bunların perişan hallerini gördükçe Bekri Mustafa’nın şu meşhur hikayesini bir kez daha hatırlıyoruz; İstanbul’un kenar mahallesinde yaşayan ve her gece zilzurna sarhoş gezen Bekri Mustafa, Küçük Ayasofya Camii’nin önünden geçiyormuş. Musalla taşında bir cenaze varmış. Fakat namazını kıldıracak kimse olmadığı için mahalleli epeydir orada bekliyormuş. Başında kavuğu ve sırtında cübbesiyle Bekri Mustafa’yı gören mahalleli hemen yakasına yapışmış ve cenaze namazını kıldırmasını söylemiş. Her ne kadar Bekri Mustafa 'Ya ben hoca değilim' dese de cemaatin ısrarına engel olamamış. Namazı müteakip Bekri Mustafa tabutun kapağını hafifçe aralayıp, mevtanın kulağına bir şeyler fısıldamış. Ardından da cemaate dönüp 'Hadi artık götürüp defnedin' demiş. Cemaatten biri kendisine yanaşıp cenazenin kulağına ne söylediğini sorduğunda, Bekri Mustafa’nın cevabı şu olmuş; Öteki dünyaya gittiğinde buraların ahvalini sorarlarsa Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin, onlar durumu anlar demiş. CHP Genel Başkanıyla sağı ve solundakilerin durumu da tam böyle, gülsek mi, ağlasak mı, hiç muhatap almasak mı inanın biz de şaşırdık, milletimiz de şaşırdı" dedi.

'DÜNYANIN EN BÜYÜK SİVİL TOPLUM HAREKETİ'

Erdoğan, "Varsın onlar kırmızı ve sarı kartlarla oyun oynamaya devam etsinler. Varsın onlar sol terör örgütlerinin jargonuyla konuşmayı sürdürsünler. Varsın onlar siyasi kariyerleri dışında her şeye gözlerini kapatsınlar. Biz şu anlamlı şiire ilham veren ruhla çalışacak, koşturacak, ülkemizi her gün bir seviye daha özellikle yukarı çıkarmanın derdinde olacağız. Milletimizle muhabbetimizi daha da artıracağız, daha fazla hanenin kapısını çalacak, daha fazla gönle gireceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi evleri yine içeriden fethedeceğiz. Unutmayın, kale içeriden fethedilir. Bu süreçte şunu hiçbir zaman unutmamanızı sizlerden rica ediyorum; AK Parti kadın kollarımız 5 milyon 694 bin üyesiyle dünyanın en büyük sivil toplum hareketidir. Hepiniz üye sayısı itibarıyla işte bu devasa ailenin fertlerisiniz. Kadın kolları olarak sizler bu partinin birinci sınıf mensuplarısınız. Sizler sadece AK Parti’nin üyeleri değil, aynı zamanda kalpleri Türkiye aşkıyla çarpan hizmet gönüllerisiniz. Ben sizlere güveniyorum, sizlere sonuna kadar inanıyorum. Rabb’ime şahsıma sizler gibi yol ve mücadele arkadaşları verdiği için bir kez daha hamdediyorum" ifadelerini kullandı. (DHA)

FOTOĞRAFLI


  • BIST 100

    9733,10%-0,75
  • DOLAR

    35,90% -0,06
  • EURO

    37,45% 0,33
  • GRAM ALTIN

    3309,94% 0,73
  • Ç. ALTIN

    5311,24% 1,24
Aksaray nöbetçi eczaneleri
Hatay'da 'Afetlere Karşı Toplumsal Dayanıklılık' çalıştayı düzenlendi
Beşiktaş Fibabanka, EuroCup’ta Play-Off'lara kaldı
MHP'li Yalçın: Genel Başkanımızın sağlığı yerindedir
Elazığ'da bariyere çarpan otomobildeki 4 kişi yaralandı
Batman'da, tuğla taşıma bandına ayağını kaptıran işçi öldü/ Ek fotoğraflar
Osmaniye Emniyeti, deprem anına ait polis telsizi anonsları ve güvenlik kamer...
İstanbul - Sahibiyle tartıştıkları iş yerini pala ve silahla bastılar, kaçark...
Elazığ'da kar etkili oldu
Galatasaray Daikin - Reale Mutua Fenera Chieri '76: 1-3
Manisa Basket - Galatasaray: 85-96
Fenerbahçe - Erzurumspor FK / Fotoğraflar
Erdoğan: Avrupa'da ırkçılık eylemlerinin artması, Türk toplumunu da endişelen...
Bolu Dağı'nda 9 aracın karıştığı kaza trafiği kilitledi/ Ek fotoğraflar
Bolu Dağı'nda 9 aracın karıştığı kaza trafiği kilitledi
MSB: Pençe- Kilit bölgesinde 1 asker şehit oldu

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Fenerbahçe - Erzurumspor FK / Fotoğraflar

Erdoğan: Avrupa'da ırkçılık eylemlerinin artması, Türk toplumunu da endişelendirmekte

Bolu Dağı'nda 9 aracın karıştığı kaza trafiği kilitledi/ Ek fotoğraflar

Bolu Dağı'nda 9 aracın karıştığı kaza trafiği kilitledi

MSB: Pençe- Kilit bölgesinde 1 asker şehit oldu

İstanbul - Mısır Turizm Bakanı Fathy: Türk turist sayısında yüzde 30 artış bekliyoruz

Aydın'a şehit ateşi düştü

İstanbul - Sultangazi’de boş gecekonduda başlayan yangın, bitişikteki iş yerine sıçradı

Çanakkale'de 16 gündür kayıp olan Demans hastası, ormanda ölü bulundu

Isı yalıtım malzemesi fabrikasında çıkan yangın söndürüldü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman mevkidaşı Steinmeier ile bir araya geldi

Çaykur Rizespor - Ankaragücü: 2-1

Adıyaman'da depremzede kadınların hazırladığı '6 Şubat' belgeselinde duygusal anlar

İstanbul - İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 80'e ulaştı

Narin Güran'ın katledilmesi; Nevzat Bahtiyar'ın avukatı istinafa başvurdu

Van'da çığ şehitleri için mevlit düzenlendi

Batman'da, tuğla taşıma bandına ayağını kaptıran işçi öldü

Otomobiliyle 'drift' atan ehliyetsiz sürücü kameraya yakalandı, 65 bin TL ceza kesildi

Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği Başkanı Ulu: Sağlık alanındaki kanunlar çok eski

Batman'da Şaab Vadisi ve Arkeopark, dronla görüntülendi

Balıkesir'de 3 katlı binadaki yangın söndürüldü