Kübra SONKAYA/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni normal' olarak adlandırılan bu dönemde, bilhassa bizim için toprağın, suyun, tarım ve hayvancılığın önemi günden güne artıyor. Gelinen noktada milletimizin gıda güvenliğini temin etmek, ülkemiz için milli güvenlik meselesine dönüşmüştür. Su, tarım ve hayvancılık politikalarımızı işte bu gerçeğin ışığında büyük bir ciddiyetle tayin ve tatbik ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 4'üncü Tarım Orman Şurası Sonuç Bildirgesi Programı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Nisan'da başlayan Şura’da 3 gün boyunca oldukça verimli, kapsamlı ve çözüm odaklı istişareler yapıldığını belirterek, "Şura çerçevesinde, sürdürülebilir tarımdan sulamaya, bitkisel üretimden hayvan sağlığına, üretim desteklerinden gıda güvenliğine, balıkçılık ve su ürünlerinden tarımda teknolojik dönüşüme çok geniş bir yelpazeyi kapsayan 16 ayrı çalışma grubunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlendi" diye konuştu.
'DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ ÜRETİM PLANLAMASINI FAALİYETE GEÇİRDİK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretim planlamasının olumlu neticelerinin 3 yıl içerisinde daha net görülebileceğini belirterek, şunları söyledi:
"Küresel ölçekte baş gösteren sınamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Dünyayı kasıp kavuran salgın hastalıklardan iklim krizine, korumacı politikaların yükselişe geçmesinden savaş ve çatışmalara, bu yeni dönem her seferinde bambaşka sorunlarla karşımıza çıkıyor. Coğrafi konumu ve gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak tüm ülkeler bu sorunlarla bir şekilde yüzleşmek zorunda kalıyor. Geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları için yürütülen mücadele bugün tarım alanları ve su kaynaklarının kontrolü için verilmektedir. Akdeniz kuşağında yer alan bir ülke olarak iklim krizinin etkilerini daha fazla hissetmeye başladık. 'Yeni normal' olarak adlandırılan bu dönemde, bilhassa bizim için toprağın, suyun, tarım ve hayvancılığın önemi günden güne artıyor. Gelinen noktada milletimizin gıda güvenliğini temin etmek, ülkemiz için milli güvenlik meselesine dönüşmüştür. Su, tarım ve hayvancılık politikalarımızı işte bu gerçeğin ışığında büyük bir ciddiyetle tayin ve tatbik ediyoruz. Bu doğrultuda devrim niteliğindeki üretim planlamasını başarıyla faaliyete geçirdik. Stratejik ürünler başta olmak üzere, artık hangi ürünün nerede ve hangi miktarda ekileceğine biz karar veriyoruz. Üretim planlaması ile uyumlu bir şekilde yeni destekleme modelimizi de devreye aldık. Çiftçilerimiz, hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ekim planını buna göre şekillendiriyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk ve üretim yapacak vatandaşlarımıza yönelik ilave teşvik ve desteklerimizi ilan ettik. Üretim planlamasının olumlu neticelerini önümüzdeki 3 yıl içerisinde daha net göreceğiz."
'TARIMDA 110 MİLYAR DOLARLIK DIŞ TİCARET FAZLASI VERDİK’
2025 yılında çiftçilere 62,3 milyar TL ödeme yapıldığını belirten Erdoğan, "Son olarak, ülkemiz tarımı için çok önemli olan tarım sayımı konusunda bütün kurumlarımızın meseleyi sahipleneceği şekilde bir genelge yayımlayarak, bu husustaki irademizi de güçlü bir biçimde ortaya koyduk. İktidara geldiğimiz ilk günden beri, tarım alanlarımızın geliştirilmesine, su kaynaklarımızın korunmasına, orman varlığımızın güçlendirilmesi hususuna önem atfediyoruz. Çünkü tarımsal üretimi, ekonomik boyutunun çok ötesinde stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Bundan sonra aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz. Üretimin artması için göreve geldiğimiz günden beri reel olarak 2,1 trilyon TL tarım desteği verdik. Çiftçilerimize, 2025 yılında toplam 62,3 milyar TL ödeme yaptık. Yıl sonunda bu meblağ, 135 milyar TL’yi bulacak. Ülkemizde tam 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda kendimize yeter durumdayız. Birçok ürünün üretiminde dünyada ilk sıralardayız. Tarım ve orman sektörümüz geçen yıl Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydetti. 2002’de 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamızı, 22 senede tam üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttik. Yine aynı dönemde tarım ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık, geçtiğimiz sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız toplam ihracatı, bugün sadece tarım alanında gerçekleştiriyoruz. Tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdik. 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit tarım ürünü ihraç ediyoruz. Peki bütün bunları kim yapıyor; 'tarımı bitti' denilen Türkiye yapıyor, 'saman ithal etti' denilen Türkiye yapıyor, 'tarımsal üretimi çöktü' denilen Türkiye yapıyor. Daha akla, vicdana, ahlaka sığmayan bir sürü iftiranın muhatabı olan tarım sektörümüz yapıyor" diye konuştu.
‘BUGÜNE KADAR 7,5 MİLYARDAN FAZLA FİDAN DİKTİK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ağaçlandırmada Avrupa’da birinci ülke olduğuna dikkat çekerek, "Tarım politikamızın merkezinde üretimin en temel faktörü olan su vardır. Suya günümüz rakamlarıyla toplam 3 trilyon 350 milyar liralık yatırım yaptık. Tam 10 bin 663 tesisi hizmete açtık. Cumhuriyet tarihinde yapılan barajların 3 katı kadar baraj inşa ettik. Sulamayı açtığımız yaklaşık 24 milyon dekar alanla birlikte, sulanan tarım alanını 72 milyon dekara ulaştırdık. Bu yıl içinde 132 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 321 tesisi milletimizin hizmetine sunacağız. Öte yandan, ormancılıkta da 23 yılda tarihi nitelikte başarılara imza attık. Bugüne kadar 7,5 milyardan fazla fidan diktik. En çok ağaçlandırma yapan ülke sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada dördüncüyüz. Yaz aylarında hepimizin yüreklerini sızlatan orman yangınlarına karşı hem insan hem makine hem de teknoloji gücümüzü çok önemli ölçüde artırdık. Yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarıyla, ormanlarımızı hem nitelik hem de nicelik olarak geliştirdik, geliştirmeye devam ediyoruz. Tarım, orman, su ve hayvancılık alanındaki karnemizin Allah'a hamdolsun başarılarla dolu olduğunu görüyoruz" dedi.
'STRATEJİK ÜRÜN LİSTEMİZİ GENİŞLETEREK UYGULAYACAĞIZ'
Tarım Orman Şurası'nda önemli 86 karar alındığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tüm kararlar, hedefler ve stratejiler, Bakanlığımız tarafından ayrıca yayımlanacak. Şura'da alınan kararların bir bölümünü, burada sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim. Tarımsal üretim planlamasında, bitkisel ve hayvansal üretim ile su ürünleri üretimi için stratejik ürün listemizi genişleterek uygulayacağız. Salgın ve afet deneyimlerinden yola çıkarak, yerli üretimle kritik ürün tedarikini güvence altına alacak, acil durum planları hazırlayacağız. Küçükbaş hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payını yüzde 35 seviyelerine çıkarmak için yeni destek ve programları hayata geçireceğiz. Ülke sularımız dışındaki balıkçılık faaliyetlerini destekleyecek ve güçlendireceğiz. İklim değişikliği etkilerine dayanıklı yeni bitki çeşitleri ve hayvan ırklarının geliştirilmesi ve kullanımını sağlayacağız. Sağlık yaklaşımı çerçevesinde gıdalardaki antibiyotik ve pestisit kalıntısının önlenmesi için etkin bir mücadele yürüteceğiz. Gıda kaybı ve israfının önlenmesi amacıyla, tarımsal örgütler ve kurumlar arası iş birliğini artıracağız. Türkiye'nin liderliğinde, ülkemiz merkezli bölgesel ve uluslararası tarımsal diplomasi platformları kuracağız. Yeni tarım odaklı teknoloji geliştirme bölgeleriyle Ar-Ge merkezleri inşa edeceğiz. Dijital tarım, yapay zeka ve ileri tarım teknolojileriyle ilgili araştırmaların yürütüleceği bir araştırma enstitüsünü hayata geçireceğiz. Bir diğer önemli husus şudur; tarımsal sanayide ürün bazında kümelenme modeline geçmeyi planlıyoruz. Organize tarım bölgelerini yaygınlaştıracak, bunların lojistik merkezler ile entegrasyonunu sağlayacağız. Genetik kaynaklarımızı koruyacak, bu kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlayacak ve envanterini geliştireceğiz. Ormanlarımızı iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirmek için yangın riski belirleme ve erken uyarı sistemlerini devreye alacağız."
'İÇME SUYUNDAKİ KAYIPLARI YÜZDE 25'E İNDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ'
Sulama randımanının 2030'a kadar yüzde 52'den yüzde 60’a çıkacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Orman ürünleri sektöründe, sürdürülebilir ham madde tedariki ve stratejik ürün geliştirmeye odaklı yol haritası oluşturacağız. Sadece bunlarla yetinmiyoruz. 2030’a kadar içme suyu şebekelerindeki kayıpları yüzde 32’den yüzde 25’e indirmeyi hedefliyoruz. Peyzaj alanlarında daha az su tüketen, kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin yaygınlaştıracak, kurakçıl peyzaj alanlarını artıracağız. Açık kanal sulama sistemlerini kapalı basınçlı sistemlere dönüştürecek, sulama randımanını 2030’a kadar yüzde 52’den yüzde 60’a çıkartacağız. Kuraklık ve aşırı hava olaylarına karşı erken uyarı sistemleri kuracak, dijital kuraklık izleme sistemini geliştireceğiz. Tarım sigortası sisteminde uydu teknolojileri ve yapay zekanın yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlayacağız. Tarımsal gözlem uydu ağını hayata geçirecek, tarımsal üretime yönelik yapay zeka destekli tahmin ve izleme sistemlerini kullanıma sunacağız. Tarım ürünlerimizin marka değerini güçlendirecek, sertifikalı ürünleri artıracak, ihracatçılarımızın yurt dışı örgütlenmelerini destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı. (DHA)
FOTOĞRAFLI
9701,55%0,01
38,76% -0,05
43,41% -0,01
3970,62% -2,03
6458,59% -1,17