Ruken KADIOĞLU-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'da eşi ve 2 çocuğunu kaybeden, kendisi ise 6 saat sonra enkazdan kurtarılan Hülya Aydemir'in (47), sağ bacağı diz üstünden ampute edildi. Yaşadığı acıya rağmen protezle ayağa kalkıp, hayata tutunmak isteyen ancak 3 kez protezi değiştirilen Aydemir, "3 kere protez yapıldı. Her defasında farklı bir şekilde yapıldı. Kimisinde dolandırıldım, kimisinde baştan savma bir şekilde yapıldı. Sonuncu protezimle yavaş yavaş yürümeye başladım" dedi.
Hülya Aydemir, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde, Hatay'ın Antakya ilçesinde oturdukları 8 katlı apartmanın yıkılması sonucu ailesiyle enkaz altında kaldı. Hülya Aydemir, yaklaşık 6 saat sonra kurtarılırken, uzman çavuş emeklisi 28 yıllık eşi Mahmut Aydemir (55), üniversite öğrencisi oğlu Alperen Aydemir (20) ve psikolog kızı Esenay Aydemir'in (26) cansız bedenlerine ulaşıldı. Hülya Aydemir, ikinci depreme de hastanede yakalandı. Aydemir, depremlerden sonra tedaviye alınırken, bu süreçte enfeksiyon kapması nedeniyle sağ bacağı diz üstünden ampute edildi.
Hülya Aydemir, yaşadığı tüm acılara rağmen protezle ayağa kalkıp, yeniden hayata tutunmak istedi ancak çeşitli nedenlere 3 kez protezini değiştirmek zorunda kaldı. En son takılan protezle tekrar yürümeye başlayan Aydemir, Adıyaman Belediyesi öncülüğünde 6 Şubat depremlerine dikkat çekmek için hayata geçirilen proje kapsamında '04.17 Belgesel Film Atölyesi'nde yer aldı. Projede 16-62 yaş arasında ve daha önce tecrübesi olmayan 19 depremzede kadına uzmanlar ve akademisyenler tarafından kamera kullanımı, kurgu ve montaj, röportaj teknikleri, ışık ve kompozisyon ile fotoğrafçılık eğitimi verildi.
KIZINA VERDİĞİ SÖZÜ TUTUYOR
Hülya Aydemir, projenin Ankara'da yapılan lansmanına da katıldı. Burada DHA'ya konuşan Aydemir, kızına verdiği sözle depremden önce üniversiteye başladığını ve bu sözü yerine getirmek için Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi olarak uzaktan eğitimle okuluna devam ettiğini söyledi. Hülya Aydemir, hastanede tedavisi sürerken depremin 3'üncü günü oğlu, 5'inci günü eşi, 6'ncı günü kızının toprağa verildiğini öğrendiğini söyleyerek, "2'nci depremi hastanede yaşadım. Hastane tamamen boşaltıldı. Ben yaşlı bir teyzeyle beraber etrafımızda sayısız cesedin arasında bir gece daha geçirmek zorunda kaldım. Sonraki gün hastaneden çıkarıldık. Tedavi sürecinde 3 ameliyat oldum ve her defasında farklı farklı yerlerden bacağım kesildi ve şu anda protezle yürümeye çalışıyorum. İki tane muhteşem evladım vardı. Kızım psikologdu. Oğlum fizik tedavi uzmanlığı okuyordu. Onlarla birlikte çok güzel bir hayatımız vardı" dedi.
Şimdi tek başına hayatla mücadele etmeye çalıştığını söyleyen Aydemir, "Onlarla olan anılarımla yaşamaya çalışıyorum. Sürekli ziyaretlerine gidiyorum. Onların hayalleri vardı; kızım ve oğlum hep kütüphane açmak isterlerdi. Onların hayalini yerine getireceğim. Deprem öncesi üniversiteye başlamıştım. Kızım beni fakülteye kayda götürmüştü. Orada bana kapının önünde sanki olacakları hissedermiş gibi, 'Anneciğim her ne olursa olsun okulu bırakmayacaksın, okuyacaksın' dedi" ifadelerini kullandı.
'PROTEZİMLE YAVAŞ YAVAŞ YÜRÜMEYE BAŞLADIM'
Hülya Aydemir, protez takılma sürecinde sıkıntılar yaşadığını söyleyerek, "Ankara'ya sürekli gidip geliyorum, çünkü protezle ilgili bayağı bir zor ve uzun bir süreç yaşadım. Hatta 2 yıldır o kadar çok sıkıntı çekiyorum ki 3 defa protezim yapıldı, şimdi 3'üncüsü ayağımda. Her defasında farklı bir şekilde yapıldı. Kimisinde dolandırıldım, kimisinde baştan savma bir şekilde yapıldı ama en sonunda şu anda kullandığım protezle yavaş yavaş yürümeye başladım. Tabii en çok ağrıma giden, 2 yıldır herkes koşmaya başlarken ben daha yeni yeni adım atıyorum. Bunun için sürekli Ankara'dayım. Bayağı bir yorucu ve maliyeti de çok yüksek. İş arıyorum Ankara'da kalabilmek için şu anda. Çünkü sonuncu protezim Ankara'da yapıldı" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIMI DÜŞÜNMEDEN GEÇEN GÜNÜM YOK'
Adıyaman'da konteynerde yaşadığını anlatan Aydemir, "Minik bir evim var. Proteze alışmak zor bir süreç, çünkü daha öncesinde 2 ayağınız varken daha sonrasında farklı bir bacakla hareket etmeye çalışıyoruz. Hala da alışma sürecim devam ediyor. Bu süreci nasıl atlatırım bunu da bilmiyorum ama yürüme eğitimleri almaya çalışıyorum. Konteynerlerimiz yürümek için müsait değil. Konteynerlerimizin bulunduğu alan çok taşlık olduğu için çıkıp pek fazla yürüyemiyorum. Çocuklarımı düşünmeden geçen bir günüm yok. Evin içindeki o sesi özledim. Çocukların 'anne' demesini, onlara isimleriyle seslenmeyi özledim. Bunların hepsi o kadar güzel, mükemmel bir şeymiş ki. En çok gülmeyi özledim" dedi.
Belgeselle birlikte hayatında değişiklikler olduğunu söyleyen Hülya Aydemir, "Daha önceleri dışarıya hiç çıkmayan ben artık dışarıya çıkmaya başladım. Arkadaşlarımla birlikte bir şeyler yapmaya çalıştım. Toplantılar yaptık. Bu belgesel bana çok şey kattı" ifadelerini kullandı. (DHA)
FOTOĞRAFLI