HATAY - CHP Genel Başkanı Özgür Özel Hatay'da (2) / Video eklendi

HATAY - CHP Genel Başkanı Özgür Özel Hatay

HATAY - CHP Genel Başkanı Özgür Özel Hatay'da (2) / Video eklendi

‘İSTANBUL DEPREMİNDE YÜZ BİNLERİN, MİLYONLARIN HAYATININ TEHDİT ALTINDA OLDUĞU ORTADA’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası'nda sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığı basına kapalı toplantının ardından, ilçedeki bir camide cuma namazı kıldı. Özel, namaz çıkışı gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 2’nci yıl dönümünde Adıyaman ve Kahramanmaraş’ı ziyaret ettiğini aktaran Özgür Özel, bugün de Hatay’da incelemelerde bulunduğunu kaydetti. Ege’deki sismik hareketlilik nedeniyle Yunanistan’ın adaları boşalttığını kaydeden Özel, “Böyle bir süreçte Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimler birimizin gidip büyükşehir belediye başkanlarımızla yaptığı olağanüstü toplantı ve orada ilan ettiğimiz olağanüstü durum ve hazırlıklar, beklenenin çok üzerinde bir ilgi gördü. Bunun bir tek sebebi var, depremin yaklaştığını herkes biliyor. Devletin de hiçbir şey yapmadığını görüyor ve bundan ürküyor. Burada 53 bin vatandaşımızı kaybettik, yarısı Hatay'da kaybedildi. Yarın İstanbul depreminde yüz binlerin, milyonların hayatının tehdit altında olduğu ortada” dedi.

'LİYAKATLI DEPREM BAKANI ATANSIN'

Deprem tehdidine karşı iş birliği çağrısında bulunan Özel, “Sayın Erdoğan, ısrarla bu talebimize bir cevap vermiyor. Bir kez daha şu çağrıda bulunuyorum. Siyaseti ikiye ayıralım Türkiye'de. Birincisi normal siyasi alan olsun, orada her şeyi konuşuruz. Dış politikayı, iç politikayı, sağlığı, ticareti ama siyaset üstü bir alanla deprem ve afetlere hazırlığı konuşalım ve bunu bakanlık düzeyinde konuşalım. Sayın Erdoğan'a çağrımdır. Türkiye'de hiçbir siyasi partiye mal olmayacak, liyakatinden herkesin emin olduğu bir deprem bakanını atasın. Hatta bence bunu partilerle istişareye açsın ve bir mutabakatla atasın. Ardından da kendi partisi, AK Parti dahil, Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etsin, görevlendirelim. Tunceli'de de bu deprem olacak, İzmir'de de olacak, Ege Denizi'nde de olacak, İstanbul'da da Kocaeli'de de olacak. Bütün Türkiye fayların üzerindedir. Depreme siyaset üstü bir milli seferberlik öneriyoruz. Bunu yüz yüze iki görüşmemize kendisine ifade etmiştim. Kamuoyu önünde, deprem bölgesinde 3’üncü gün, 3’üncü kez kendisine bunu öneriyorum” diye konuştu.

'BU, SOYKIRIMIN DEVAMIDIR'

Bütün dünyanın ABD Başkanı Trump’ın ne yapacağını endişeli gözlerle izlediğini kaydeden Özel, şöyle devam etti:

“Bu Trump hiç yeri yokken Erdoğan'ı övdü diye trampet çalanlara soruyorum. Erdoğan'a orantısız övgüler düzen, işe güce başlamadan, yeminini etmeden ‘Trump bunu söyledi’ diye Türkiye'de davulla zurna ile bunu karşıladılar. Trump Erdoğan'ı övdü, övdü, övdü. Erdoğan da bundan pek mutlu oldu, öyle büyük bir keyifle bu övgüleri ve Türkiye'deki yansımalarını dinledi. Şimdi bu Trump diyor ki; ‘Filistinliler Gazze'de yaşamayacak, orası yaşanmaz, onları etraftaki ülkelere dağıtacağım, Gazze güzel yer. Oranın enkazını kaldırmak bana yakışır. Deniz kenarı pek güzel yermiş. Orayı imara, turizme açacağım, dünyanın göz bebeği olacak.’ Duyuyor musunuz? Trump’ı büyük bir hevesle alkışlayanlar, Erdoğan'ı övdü diye trampet, davul, zurna çalanlara ve Erdoğan'a soruyorum. Bu tehcirdir, bu zorla yer değiştirmedir, bu insanlık suçudur, bu soykırımın devamıdır, soykırımı kalıcılaştırmaktır. Bu, kutsal topraklardan Filistin'i söküp atmaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya Cumhurbaşkanı Frank- Walter Steinmeier ile yaptığı görüşmeye değinen Özel, şöyle devam etti:

“Ortak basın toplantısında Erdoğan, ‘Filistin'deki ateşkes korunsun, Filistin de önemli Ukrayna da önemli’ dedi, geçti gitti. Ya Steinmeier bile dedi ki ‘Bu soykırımdır, kabul edilemez. Bu insanlık suçudur, Amerika'nın bu önerisi insanlık suçudur’ dedi. Erdoğan Steinmeier’e kafa bile sallamıyor, Trump’a laf söylüyor diye. Sayın Erdoğan'a bu mikrofonlar uzatıldığında Erdoğan bir cevap versin, Sayın Erdoğan nasıl oluyor da Alman Cumhurbaşkanının gösterdiği tepkiyi dahi göstermeyecek bir acziyet sergiliyor? Şimdi burada cuma namazı Hatay'dan sonra kılınıyor Erdoğan'ın bulunduğu yerde. Erdoğan'a basın mensupları sorsunlar, bu Trump, kimsenin söylemediği, Netanyahu’nun eline bir tane sihirli lamba bulsa, Alaaddin’in sihirli lambası, içinden cin çıksa, iste dese istemeyi akıl edemeyeceği bir dilektir bu. Buradan Türkiye'deki herkese şunu söylüyorum. Filistin davası bir kere bizim 3’üncü Genel Başkanımızın Ecevit'in Arafat'la kurduğu ilişkiden başlayarak, Türkiye solunun Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin kurtuluş mücadelesine verdiği destekten başlayarak, bugüne kadar bizim davamızdır. Filistin davası Türkiye hükümetlerinin de milli davasıdır.”

‘BUNA SESSİZ KALMAYA HAKKI YOK’

Özel, bir an önce sandığı ortaya koymak gerektiğini belirterek, “Günü geldiğinde, İsrail'le kavga etmek para ettiğinde, bundan katmerli katmerli nemalanan Erdoğan şimdi İsrail ile Amerika anlaşmış, Suriye'ye bir düzen verecekler, orada da Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BOP) eski eş başkanı, ama anlaşılan öyle eski de kalmadı, eş başkanlarına orada bir rol vermişler, rolünden memnun ve rolün içinde Filistin'in Gazze'den söküp atılması, sürülmesi var ve buna sessiz kalıyor. Onun buna sessiz kalmaya hakkı yoktur. Geçen seçimlerde ilk turu kazanmadı. İkinci turda yüzde 1’lik bir farkla, kullanılan geçerli oyların yüzde 51,50’sini alarak seçildi. Ona oy verenler Filistin’i böyle yalnız bıraksın, diye mi verdiler? Bu meseleye sustuğu her gün gayrimeşrudur. Çünkü ona oy verenlerin çok önemli çoğunluğu Filistin konusunda Türkiye’nin geleneksel tutumunu ve kendisinin önceki söylemlerini sürdüreceğini varsayarak oy verdiler. Sen şimdi çıkıp yüzünü İsrail'e, sırtını Filistin'e dönersen meşruiyetini kaybetmiş olursun. İşte bir an önce sandığı koymanın ve millete ‘Şimdi ne diyorsunuz’ diye sormanın bir gerekçesi daha ortaya çıkmaktadır” dedi.

'DEPREMZEDELE VERİLEN SÖZLER TUTULMADI'

Hatay’da depremzedelere verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir diğer gerekçe ise 10 depremzededen 7’sinin konteynerde olmasıdır. 1 yılda halledecekti, 2 yıl geçti, yüzde 70’i konteynerde. Bir de şunu söyleyelim; Hatay'da ev teslim edilme oranı yüzde 18. Bir yılda evleri verecekti. 100 Hataylıdan 82’si çadırda, konteynerde ya da gurbette. Bunların hepsi artık Erdoğan iktidarının bu haliyle gayrimeşru olduğunu göstermektedir ve bir an önce sandığın gelmesi gerekmektedir. Bir de Suriye sınırındayız. Suriye’nin askeri olarak da siyasi olarak da hızla bir istikrara ihtiyacı vardır. Suriye'deki hem Kürtleri hem Arapları hem Türkmenleri hem de gayrimüslimleri temsil edecek bir kapsayıcı anayasaya, kapsayıcı bir geçiş hükümetine, sonra serbest seçimlere ve istikrara ihtiyaç vardır. Bu sağlanmaksızın, orada geçirilen her günde hem Hatay'daki Arap Alevi yurttaşlarımızın akrabalarının orada canları tehlikededir ve endişe endişededirler, çok haklılardır. Hem de artık buranın bu kadar yoğun bir sığınmacı nüfusuyla, kendi mevcudiyetini sürdürmesi mümkün değildir. Suriye için derhal askeri istikrar, siyasi istikrar herkesi kapsayan bir yönetim, Suriye’nin güçlendirilmesi ve hızlı bir şekilde buradaki misafirlerin, geçici sığınmacıların memleketlerine dönmeleri son derece önemlidir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hiçbir zaman sığınmacı düşmanı olmadık ama sığınmacı yaratan politikaların ve politikacıların karşısında olduk. Bunların da başında Sayın Erdoğan ve Politikalar gelmektedir.” (DHA)

Alican GÜMÜŞ-Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI (Hatay), (DHA)

FOTOĞRAFLI



Cuma -0.7 ° / -7.9 °
Cumartesi 0.7 ° / -6.7 °
Pazar 1.4 ° / -4.7 °
Aksaray nöbetçi eczaneleri