Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, engelli ve yaşlılara bakım hizmeti veren resmi ve özel kuruluşlarda pandeminin etkilerini en aza indirmek, hastalığın yayılımını engellemek ve yüksek risk grubundaki yaşlıları koruyabilmek için tüm tedbirleri titizlikle uygulamaya devam ediyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yeni koronavirüs önlemlerini Türkiye'de henüz vaka çıkmamışken almaya başladıklarını belirterek, vaka görüldüğü andan itibaren de kuruluşlara ziyaret kısıtlamasının getirildiğini anımsattı. Koronavirüs tedbirleri nedeniyle geçtiğimiz Ramazan Bayramında huzurevi sakinlerinin sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle yakınlarıyla bayramlaşamadıklarını hatırlatan Bakan Selçuk, “Önümüzdeki Kurban Bayramında da yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın bayramlaşma kutlamasından mahrum kalmasını istemedik. Bu bayram yaşlı ve engelli vatandaşlarımız ailelerinin yanına 1 hafta izinli gidebilecekler. Büyüklerimizden ve yakınlarından ricam, sosyal mesafe kurallarına uyarak bu bayramı geçirmemiz yönünde” dedi.
Bayram Dönüşü Kuruluşlarda İzole Edilecekler
Bakan Selçuk, izin kullanacak olan engelli ve yaşlı vatandaşların izin dönüşlerinde kuruluşlara girişlerini yalnızca vardiya değişim günlerinde yapabilecekleri de kaydetti. İzin sonrası engelli ve yaşlı vatandaşların kuruluşa alınmadan önce koronavirüs testi uygulanacağının altını çizen Bakan Selçuk, “Negatif test sonrasında en az 7 gün süresince kuruluşlarımızda sosyal izolasyon kurallarına riayet edecekler.” ifadelerini kullandı.
31 Ağustos'a Kadar Sabit Vardiya Devam Edecek, Vardiyalar En Az 7 Gün Olacak
31 Ağustos’a kadar en az 7 gün olacak şekilde sabit vardiya uygulamasına devam edileceğini kaydeden Bakan Selçuk, “Pandemi sürecinde yaşlılarımızın ve engellilerimizin yanında olan, gece gündüz demeden onlara yardımcı olan personelimize özverili çalışmaları için de ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.
EYHGM, Normalleşme Rehberi Hazırladı
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü de “COVID-19 Normalleşme Rehberi” hazırladı. Engelli ve yaşlılara yönelik yapılan çalışmaların anlatıldığı rehberde, normalleşme sürecinde mutfakta, yemekhanelerde, kafeteryada, sportif ve sosyal faaliyetlerde dikkat edilmesi gerekenler paylaşıldı.
Rehberde, mutfak girişlerinde hijyenik paspas bulunması, mutfak personelinin maskesiz çalışmaması, yemek servisinin yemekhane personeli tarafından tabldot şeklinde yapılması, kronik hastalığı bulunanların hekim önerisi ile sportif ve efor gerektiren faaliyetlerine katılması, bocca gibi takım oyunlarında antrenmanları sosyal sosyal mesafeyi koruyarak yapmaları önerileri yer aldı.
Sakin Olun ve Olumlu Düşünün
Bakanlık rehberde, normalleşme sürecinde psikolojik sağlığın korunması için neler yapılabileceği konusunda da şu tavsiyelerde bulundu:
“Geleceğe yönelik karamsar düşüncelere sahip olmak ve salgın yokmuş gibi davranmak uyku ve yeme düzenini olumsuz etkileyebilir. Mümkün olduğunca sakin kalarak olumlu düşünmeye çalışmalıyız. Geleceğe yönelik felaket senaryoları kurmak, içinde bulunduğumuz anı kötüleştirir ve var olan motivasyonumuzu düşürür. Bu süreçte yalnız olmadığımızı unutmamalıyız.
Odada Egzersiz Yapın
Duygularımızı ve düşüncelerimizi paylaşmak, kaygımızı ve korkumuzu azaltmaya yardımcı olur. Kuruluş kuralları çerçevesinde, günlük veya haftalık olarak zamanı planlamalı; kendimize, sosyal mesafe, el yıkama, maske gibi tedbirleri elden bırakmadan, günlük rutinler oluşturmalıyız.
Bu süreçte, bedenimiz ve zihnimizi aktif tutmak bize iyi gelecektir. Müzik dinlemek, kitap okumak, odada egzersiz yapmak gibi bize iyi geleceğini düşündüğümüz aktiviteler yapmalıyız. Tedbirlere uyarak kuruluşta düzenlenen sportif ve sosyal faaliyetlere, eğimlere katılım göstermeliyiz.
Sigaradan Uzak Durun, Yakınlarınız ile Görüntülü İletişim Kurun
Bu dönemde sigara içmek gibi sağlığa zararlı alışkanlıklardan özellikle uzak durmalıyız. Sevdiklerimizle iletişimi kesmemeliyiz. Görüntülü arama, sesli arama, mesajlaşma gibi iletişim yöntemleriyle aile üyelerimiz, arkadaşlarımız, yakınlarımız ile iletişim sağlamalıyız. Özellikle yeni teknolojiye uyum sorunu yaşamamız durumunda, kuruluşlarımızdaki personellerimizden destek olması için yardım istemeliyiz.