Gülseren KARAPINAR- Mehmet ALA/İSTANBUL, (DHA)- ÖZEL gereksinimli milli koşucu Emine Ceylan (23), 2017 yılında kendisinden 16 yaş büyük olan ağabeyi Hasan Ceylan'ı kanser sebebiyle kaybetti. Ağabeyinin kaybının ardından içine kapanan Ceylan, bu sırada hem annesi hem de babasının kansere yakalandığını öğrendi. Zor günlerini okuduğu Hacı Bektaş Veli Özel Eğitim Meslek Okulu'nda, Beden Eğitimi ve Atletizm Öğretmeni Hüsnü Çatalkaya sayesinde aştığını belirten Ceylan, katıldığı tüm yarışlarda dereceye girmeyi başardı. Milli sporcu lisansını da alan Emine Ceylan, başarılarının tüm Türkiye tarafından görülmesini istediğini söyledi. En büyük hayalinin ise Türkiye'yi, Avrupa'da başarı ile temsil etmek olduğunu ifade eden yüzde 50 zihinsel engeli Emine'nin bugüne kadar katıldığı yarışmalarda 11 birinciliği, 4 ikinciliği, 5 üçüncülüğü bulunuyor.
Özel gereksinimli milli koşucu Emine Ceylan, yaşadığı tüm zorluklara rağmen başarılarıyla göz dolduruyor. Doğuştan yüzde 50 zihinsel engelli olan Emine Ceylan, 2017 yılında kendisinden 16 yaş büyük olan ağabeyi Hasan Ceylan'ı kanser sebebiyle kaybetti. Ağabeyinin kaybının ardından içine kapanan ve psikolojik sorunlar yaşayan Ceylan, bu sırada hem annesi hem de babasının kansere yakalandığını öğrendi. Yaşadığı psikolojik problemleri, okuduğu Hacı Bektaş Veli Özel Eğitim Meslek Okulu'nda Beden Eğitimi ve Atletizm Öğretmeni Hüsnü Çatalkaya sayesinde aşan Ceylan, bir kramponu dahi olmamasına rağmen katıldığı tüm yarışlarda dereceye girmeyi başardı. Yakın zamanda milli sporcu lisansını da alan Emine Ceylan, başarılarının tüm Türkiye tarafından görülmesini istiyor. Hayatta iki büyük hayali olduğunu söyleyen özel gereksinimli sporcu Ceylan, bunları 'Türkiye'yi Avrupa'da başarı ile temsil etmek' ve 'Yeni bir cep telefonu almak' olarak sıraladı. Emine Ceylan'ın bugüne kadar katıldığı yarışmalarda; 11 birinciliği, 4 ikinciliği, 5 üçüncülüğü bulunuyor.
'ANNEMİM BEYNİNDE TÜMÖR VAR, BABAM KANSER'
Özel gereksinimli milli koşucu Emine Ceylan, "Ben 23 yaşındayım ve mental özel sporcuyum. Branşım atletizm ama ben özel sporcular adına koşuyorum. 5 kardeşlik bir aileden geliyorum. Ben evin en küçüğüyüm. 3 ağabeyim var, 1 tane de ablam var. En küçükleri benim. Ama şu an 2 ağabeyim var, 1 ablam var. Hayat hikayem 2017'de başlıyor. 2017'nin 7'nci ayının 13'ünde ben ağabeyimi kaybettim. Benim ağabeyim akciğer kanseriydi. Ondan sebep vefat etti. 2018'de hayatıma spor girdi. Sporla bağ buldum. Bulma süreci biraz zor oldu. Çünkü kardeşini kaybediyorsun. Hani böyle bir bataklıkta gibi oluyorsun. Ondan sonra yükseliyorsun. Yani yükselmek çok zor çünkü. 2017'yi hiç unutamıyorsun ve sonra 2018'e girmek istiyorsun ama zor oluyor. Çünkü kaybettiğin bir şey var. Yani hayata küsüyorsun. Sonra yeniden doğmak istiyorsun ama doğamıyorsun. Hayat hikayem aslında çok zor. Çünkü annemin beyninde tümör var, babam akciğer kanserini yendi ama şu an hala akciğer hastalığı ile uğraşıyor. Yani hayat hikayem çok zor ama zorluğa rağmen mücadele etmeyi öğrendim" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE ADINA MÜCADELE EDİYORUM AMA KİMSE GÖRMÜYOR'
Sporla 2018 yılında antrenörü Hüsnü Çatalkaya sayesinde tanıştığını söyleyen Ceylan, "Daha doğrusu Hüsnü Hoca beni buldu. Çünkü bir odam var benim ve o odanın içindeyim. Ağabeyimi kaybettiğimden beri sadece odanın içindeydim. Oradan çıktım, spora geldim. Türkiye adına mücadele ediyorum ama kimse görmüyor. Benim spora gelmem, gitmem çok zor. Çünkü annem hasta, babam hasta. Her gün 25 kilometre tek başıma gidip geliyorum ama maddi imkan olarak beni zorluyor. Ben aslında yollarda gidip gelmeyi bilmiyordum. Yapamıyordum, özgüvenim yoktu. Benim için çok zordu. Ama bunu aştım. Hüsnü Hoca'mın sayesinde aştım" dedi.
'İNANIYORUM BİR GÜN BAŞARACAĞIM'
Bugüne kadar çok sayıda haksızlık yaşadığını dile getiren Ceylan, "Milli takıma girdim. Milli takım sürecim çok zordu. Ama antrenörüm bana çok destek verdi. Annem daha çok destek verdi. Milli takıma girdikten sonra benim aslında pes edesim geldi. Çünkü çok haksızlık gördüm. Bu kadar mücadele ederken çok haksızlık gördüm. Ama dediğim gibi inanıyorum bir gün başaracağım. Şu an hayatıma bakarsak çok şey başardım. Başarmanın ardında, benim anneme kanser teşhisi konuldu. Benim şu an yarışım var ama şu an tek hedefim yurt dışına gitmek. Çünkü ülkemi temsil etmek istiyorum. Dediğim gibi ben bu kadar mücadele ederken görmüyorlar. Bu benim çok zoruma gidiyor. Bir telefon istiyorum. Çalışmıyorum çünkü sürekli spor yapmam gerektiği için çalışamıyorum. Bir de ben korkuyorum. Dışarıda çok korkuyorum. Ne kadar yensem de insanlar 'özel sporcu' dedikleri zaman hor görebiliyorlar, ayırabiliyorlar. Ama ben artık şunu da öğrendim. Ben de artık sizin gibiyim. Çünkü ben de artık her şeyi kendi başıma yapabiliyorum. Her müsabakaya çıktığımda da 'Emine sen başarabilirsin'. Çünkü benim annem 1 yıl izin vermedi. 1 yıl Hüsnü Hoca'ya 'Hayır Emine yapamaz, Emine dışarı çıkamaz' dedi. Ama Hüsnü Hoca, 'Yapabilir' dedi. Çünkü yol çok uzun, toplu taşımaya binmek, insanların arasına girmekte tedirgin oluyorsun. Ama dediğim gibi, bir Hüsnü Hoca el uzatıyor, başka kimse değil. Tabii kendi ailemde ama aile konusuna girersem çıkamıyorum. Hem maddi hem manevi destek istiyorum. En basiti antrenman ayakkabısı çivili. Mesela benim yoktu ama bunu Hüsnü Hoca kendi cebinden aldı. Biz vitamin kullanıyoruz. D vitaminleri, magnezyum. Bunların hepsini Hüsnü Hoca kendi cebinden karşıladı. Ben bunu biliyorum. Bir gün biz başaracağımızı da biliyoruz. Çünkü ben kaybetmeyi çok iyi biliyorum ama pes etmedim. Tek istediğim, ülkem adına yarışıyorum ama ülkem bunu görmüyor. Ülkem adına koşuyorum. Ülkemin de bana sahip çıkmasını istiyorum. Mesela benim burada bir sürü arkadaşım var. Hepsi benim gibi Down sendromlu, mental. Mesela sporda şunu da öğrendim. Birlik, beraberliği öğrendik. Önderimiz Atatürk diyor ya 'Çalışkan olmak, zeki ve akıllı olmak'. Ama hayat hikayeme bağlı kalmadım aştım orayı. İçinde bulunduğum şartlardan dolayı ülkemin de bana sahip çıkmasını ve desteklemesini çok istiyorum. Çünkü ben çok mücadele veriyorum ve gece gündüz çalışıyoruz biz. Bizim sesimizi duyun duyun artık" dedi.
'ÇOCUĞUMUN İLERDE İYİ BİR GELECEĞİ OLMASINI İSTERİM'
Emine'nin ileride iyi bir geleceğe sahip olmasını isteyen anne Hatice Ceylan, “Emine hiç dışarı çıkamıyordu. Emine'yi ben dışarı salmıyordum. Kendim götürüp, kendim getiriyordum. Hüsnü hoca yine 1 senedir çok uğraştı. Hüsnü hoca bana yalvardı. Bir sene benimle anlaşamadı. En sonunda o da bana güven verdi. Emine spora başladıktan sonra düzeldi. Emine bir yere tek başına gidip gelemiyordu. Şimdi nereye göndersem kendi başına gidip gelebiliyor. Hiçbir sorunu olmuyor. Kendine olan güveni arttı. Çocuğumun ilerde iyi bir geleceği olmasını isterim. Ben bugün varım yarın yokum. Ama yarın çocuğumun elinden tutan bir şey olsa. Ben hastayım, astım hastasıyım. Tansiyon, hipertansiyon var bende. Tedavi görüyorum. Kanser tedavisi göreceğim" diye konuştu.
'AKCİĞER TEDAVİSİ GÖRÜYORUM TÜMÖR VAR AKCİĞERİMDE'
Baba Salih Ceylan ise, “Akciğer tedavisi görüyorum. Tümör var akciğerimde. Emine için, bir yerlere gelmesini istiyoruz. Ama elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya da çalışıyoruz. Mecburen biliyorsunuz özel çocuk. Hüsnü hocanın sayesinde, ben kendim yapamazdım. Maddi yönden imkanım yok. Onun için Hüsnü hocanın yardımıyla buralara kadar geldi. Ama bundan sonra devletimiz bir şeyler yapar mı yapmaz mı orayı da bilmiyoruz. Geçim biraz zor sağlamak. Devlet büyüklerimden, Cumhurbaşkanı'mdan yardım talep ediyorum" dedi. (DHA)