Canan İLARSLAN – Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA) - İSTANBUL'da 'Genç Canlarımızla Muharrem Ayı Lokma Sofrası Buluşması' programına katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "İnsanların inançlarını öğrenme, inançlarını hayata geçirme ve yayma hürriyetini bir temel insan hakkı olarak kabul edelim. Bunun üzerinde politika geliştirelim. Bu Türkiye'yi de zenginleştirecektir. Türkiye de milli birliği de güçlendirecektir. Bizim asli vazifemiz milli birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmek" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adile Sultan Kasrı'nda düzenlenen 'Genç Canlarımızla Muharrem Ayı Lokma Sofrası Buluşması' programına katıldı. Programa Bakan Tekin ile birlikte İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Mücahit Murat Yentür, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir, Cem Vakfı Gençlik Kolları Başkanı Muharrem Kurnaz, Alevi Gençler Yönetimi Derneği Başkan Yardımcısı Erolcan Aslan, öğrenciler ve davetliler katıldı.
'GEÇMİŞTE NELERİN YAŞANDIĞINI TARTIŞMAYA GEREK YOK'
Programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Geçmişin muhasebesini yapmak, geçmişte yapılan üzerinden birbirimize yönelik kim haklı tartışmasına girmenin hiçbir faydası olmadığını gördüm bugüne kadar. Bu tartışmalar sadece gelecekte atacağımız adımlarla ilgili bizim önümüzde problem teşkil ediyor. 2002 yılından itibaren Cumhurbaşkanımızın mücadele ettiğini ifade ettiği 3 şeyden bir tanesi yasaklar. Aslında inançlar üzerinde uygulanan baskıcı ve yasaklayıcı politikaların temel tamamını reddeden bir algıyla yola çıktı. Bu süreç içerisinde inançlar üzerindeki bütün baskıları ortadan kaldırmayı, birlikte çalıştığı bizlere sürekli talimatlandırdı. Bununla ilgili dediğim gibi geçmişte nelerin yaşandığı, hiç bunları tartışmaya gerek yok. Bunları konuşmaya gerek yok. Bundan sonra neler yapılması gerektiğine bakmak lazım. Problemimiz birbirimizi tanımamak. Problemimiz birbirimize, bundan çıkar elde etmek isteyen kişilerin yaratmak istediği çatışma ortamının perspektifinden bakarak onlara destek olmak. Onların çıkar ortamının devamından çıkar elde etmelerine hep beraber destek olmuş oluyoruz. Ben hem Milli Eğitim Bakanlığı'ndan müsteşarlık görevi yaparken, daha önce akademisyen olarak çalıştığım üniversitelerde de, bu konuda ben tüm inançların bu anlamda özgürce yaşandığı bir Türkiye'yi hayal ediyorum ve bunu arzu ediyorum. Alevi ya da Sünni hiç farketmez, bir gencin inancına sahip olarak yetişmesini, inancını öğrenerek yetişmesini arzu etmesinden de gerçekten mutlu oluyorum, gurur duyuyorum. Bunu da Milli Eğitim Bakanı olarak da, bir akademisyen olarak da arzu ediyorum ve istiyorum. Bunu temin etmenin de bizim boynumuzun borcu olduğuna inanıyorum" dedi.
'İNANÇLARI, FARKLILIKLARI ZENGİNLİK OLARAK KABUL EDELİM'
Bakan Tekin, "Geçmişte yaşanan olumsuzlukları, unutalım. Önümüzde inançları, farklılıkları, bir zenginlik olarak kabul edelim. İnsanların inançlarını öğrenme, inançlarını hayata geçirme ve yayma hürriyetini bir temel insan hakkı olarak kabul edelim. Bunun üzerinde politika geliştirelim. Bu Türkiye'yi de zenginleştirecektir. Türkiye de milli birliği de güçlendirecektir. Bizim asli vazifemiz milli birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmek. Bu bizim için önemli. Bunu temin ederek bu ülkenin vatandaşı olmayı, bu toplumun ferdi olmayı arzulayan, bundan gurur duyan bir toplum oluşturmak bizim ana görevimiz. Bunu da ancak söylediğim perspektifte bakarak yapabiliriz. Rektörlük yaparken bu konuda ciddi adımlar attık. Alevilikle ilgili akademik çalışmaların yapılması gerekiyor" dedi.