Canan İLARSLAN- Mehmet ALA / İSTANBUL, (DHA)- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu kapsamında, 'Orta Doğu'nun Orta Asya ve Avrupa ile Bağlantısı Oturumu'na katıldı. Burada konuşan Uraloğlu, "Türkiye'nin güzel bir konumu var. Jeopolitik bir konumu var. Doğu batı eksenindeki ulaştırma orta koridorunun merkezinde bulunan bir ülke" dedi.
İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen 'Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'na katılan Bakan Uraloğlu, 'Orta Doğu'nun Orta Asya ve Avrupa ile Bağlantısı Oturumu'na katıldı. Uraloğlu, daha sonra foruma katılan bakanlar ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Foruma Uraloğlu dışında Suudi Arabistan Ulaştırma ve Lojistik Bakanı Saleh bin Nasser bin Alali Aljasser, Filistin Devleti Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, Ukrayna Topluluklar ve Bölgesel Kalkınma Bakan Yardımcısı Serhiy Derkach katıldı.
'DÜNYADA HİÇBİR ÜLKE ARTIK KENDİSİNE YETER POZİSYONDA DEĞİL'
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Dünyada hiçbir ülke artık kendisine yeter pozisyonda değil. Hiçbirimiz kendimize yetmiyoruz. Mutlaka dünyadaki diğer ülkelere bu anlamda ihtiyacımız var. Bu ihtiyacın en önemli etkeni bu bağlantısallığı sağlamaktır. Ulaşabiliyor olmamız gerçekten bu anlamda kıymetli. Ulaştırmacılara görev düşüyor. Tam bu bağlantıyı sağlamak için görev düşüyor. Dolayısıyla bu bağlantıları konuşmak için, bunları güçlendirmek için, sadece rutin zamanda değil, olağanüstü durumlarda da neler yapabiliriz, bunları konuşmamızda fayda var. Sadece bir araya gelmekle kalmadık. Birçok anlaşmalar var. Birçok etkinlikler var" dedi.
'TÜRKİYE DOĞU BATI EKSENİNDEKİ ULAŞTIRMA ORTA KORİDORUNUN MERKEZİNDE BULUNAN BİR ÜLKE'
Uraloğlu, "Ulaştırma koridorlarının geçtiği bir ülkenin kalbi merkezinde, İstanbul'da yapıyor olmakta ayrı bir kıymete sahip. Türkiye'nin güzel bir konumu var. Jeopolitik bir konumu var. Doğu batı eksenindeki ulaştırma orta koridorunun merkezinde bulunan bir ülke. Geçmişte bu ticaret yollarının doğu batı ekseninde olduğunu biz hep biliriz. Günümüzde de bunlar çok etkili. Ama artık sadece doğu batı ekseninin yeterli olmayacağı kuzey güneyin de veya çapraz koridorların da bunlarla entegre olması gerektiği, birbirini desteklemesi gerektiği noktasında artık dünyada hepimiz hem fikir olduk diye düşünüyorum. Avrupa'da mesela 3 deniz girişimi Baltık Denizi ile Adriyatik Denizini ile karayoluyla birbirine bağlayacak girişime biz de geçen ay içerisinde Türkiye olarak stratejik ortak olduk. Biz Kuzey Güney Koridorları noktasında da neler yapabiliriz, nasıl güçlendirebiliriz diye düşünüyoruz. Bir kalkınma yolu projesi var. Basra Körfezi'nde başlayıp ülkemize kadar gelecek olan bir koridor var. Uzak Doğu'dan çıkan bir yük Avrupa'nın en uzak noktasına Süveyş kanalından 35 günde gidebilmektedir. Bir problem olursa bu sefer Ümit burnundan dolaşarak gemiler gidebiliyor. Bu 45 günde oluyor. Peki biz kalkınma yolunu bitirirsek orada 25 gün de olacak. Bugün orta koridorda demir yoluyla çıkıldığı zaman bugün itibariyle 18 günde uzak doğudan gelen bir yük Avrupa'nın en uzak noktasına kadar gidebilmektedir. İlerleyen zamanda da bu 15 güne belki 13 güne kadar da düşecektir. Yaklaşık 2200 kilometresi bunun ülkemizden geçiyor" şeklinde konuştu.
'İSTANBUL'DA YENİ BİR DEMİR YOLU GEÇİŞİ PLANLADIK'
Uraloğlu, "İstanbul'da yeni bir demir yolu geçişi planladık. Onu önümüzdeki yıllarda hayata geçirmiş olacağız. Dolayısıyla biz orta koridoru bir taraftan da ülke olarak desteklemeye devam edeceğiz. Yine kalkınma yolu koridoru Basra Körfezi'nde Irak'ın Faw Limanı'ndan başlayıp Türkiye'ye gelecek. Türkiye üzerinden de hem Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi'ne hem de Bulgaristan üzerinden bütün Avrupa'ya gitme imkanı olmuş olacak. Dolayısıyla alternatif koridorların yapılması mesela bugün kalkınma yolu koridoru bitmiş olsa gerçekten riskimiz daha az olursa. Burada biz 4 tane ülke olarak varız. Irak, Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri. Diğer ülkelerin katılım noktasına da kesinlikle açığız. Çünkü burada hep beraber hareket etmemiz gerekir. Bir kriz anında ben kendi problemimi çözdüm deme lüksüne de gerçekten sahip değiliz. Beraberce kazan kazan politikasıyla dediğimiz gibi hareket etmemiz lazım" diye konuştu.
'DEMİR YOLU HATTIMIZI 11 BİN KİLOMETREDEN 14 BİN KİLOMETREYE ÇIKARDIK'
Uraloğlu, "Biz Türkiye olarak özellikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğinde son 23 yılda Türkiye'nin Ulaştırma ve Haberleşme altyapısına yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptık. Mesela çift platformlu yollarda, bölünmüş yollarda 6 bin 101 kilometreden 29 bin 700 yüz kilometreye çıkardık. Demir yolu hattımızı 11 bin kilometreden 14 bin kilometreye çıkardık. Liman sayımızı 150'lerden 200'lere çıkardık. Yine buradaki ticari uçuşlara açık havalimanı sayımızı 26'dan 58'e çıkardık. Gerçekten iyi yatırımlar yaptık. Geçen sene Türkiye'deki havalimanlarını kullanan insan sayısı 231 milyondu. Sadece sizlerin de birçoğunun kullandığı İstanbul Havalimanı 80 milyonla geçen seneyi kapattı. Önümüzdeki senede bütün Türkiye'deki 58 havalimanının bu sene için söylüyorum. 240 milyon yolcuya hizmet edeceğini öngörüyoruz. Onun için hep beraberce sadece öncelikle elbette küresel birlikteliğimizin sağlanması. Sonrasında bu da küresel dönüş dediğimizin sağlanması. Onun için tam küresel ulaştırma koridorlarının tam da konuşulması için doğru zamandayız. Bazı kriz anlarında bile iletişimde kalıp bu ulaştırma koridorlarını beraberce açık tutmak gerekir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 90'LARINA YAKINI DENİZDEN YAPILIYOR'
Bakan Uraloğlu, "Bir taraftan da Suudi Arabistan'ın bakanı şundan bahsetti. Biz gümrük işlemlerini 2 saate indirdik diyor. Daha da indirmemiz gerekirdi. Kesinlikle katılıyorum. Gümrükte saatlerce bazen günlerce bekliyorsunuz tahammül edilebilirliği yok. Onun için hep beraber dijitalleşmeyi mutlaka Ukrayna mesela bütün bu savaş halinde bile bu konuda ciddi atılımlar yapmış, gelişmeler kaydetmiş. Biz Türkiye olarak 86 milyon insan nüfusa sahibiz. Bizim bir e-Devlet uygulamamız var. Bu e-Devlet uygulamasına 67 milyon insanımız reşit olan, kanunun yükümlülükleri olan herkes üye. Birçok hizmeti biz buradan verebiliyoruz. Gerçekten bizim birçok işimizi kolaylaştırıyor. Her geçen gün bunu biraz daha geliştiriyoruz. Bazı ülkelere de bunu teklif ediyoruz. İş birliği yapma niyetimizi ortaya koyuyoruz. Yine gümrük geçişlerinde bu TIR'ların elektronik geçiş belgesi noktasında bir yazılım yaptık ve artık Azerbaycan ve Kazakistan'la bunu uygulamaya başladık. Dünya ticaretinin yüzde 90'larına yakını denizden yapılıyor. Bu ülkemiz için böyle geçerli" dedi.
'KARBON AYAK İZİNİN AZALTILMASI NOKTASINDA DA CİDDİ GAYRETLER SARF ETMELİYİZ
Uraloğlu, "Elbette orayı güçlendirmemiz lazım ama yeşil enerji, karbon ayak izinin azaltılması noktasında da ciddi gayretler sarf etmeliyiz. Avrupa bugün artık karbon ayak izini karbonu vergilendirme noktasında ciddi atılımlar, ciddi yaptırımlar hayata geçirmeyi planlıyor. Onun için biz de hep beraber bu anlamdaki iklim değişikliğiyle beraber karbon ayak izi noktasında gayret etmemiz gerekir. Yeşil enerji noktasında gayret etmemiz gerekir. E- mobiliteyi desteklememiz gerekir. Yine elektrikli araçları öncelikle kara taşıtları. Denizde de büyük gemilerin artık hidrojen yakıtlı, elektrikli olması noktasında ciddi adımlar atıyoruz. Ülkemizde yüksek hızlı tren İşletmeciliği yapıyoruz. 2251 kilometre demir yolu ağımız var. Bütün onların ortasında bile bu kriz anlarında bile bizim bu lojistik zincirini devam ettirmemiz lazım. Zaten birbirini hedef alan savaşan ülkeler öncelikle o lojistik zincirlerine müdahale ediyorlar. Onları kesmeye gayret ediyorlar. Biz de tam tersine bunları gerçekten her şartta, hep beraber ayakta tutmamız gerekir. Bunun için de önceden hazırlık yapmamız lazım" diye konuştu.