İstanbul- Cevdet Yılmaz: Savunma sanayinde bir devrim gerçekleşti

İstanbul- Cevdet Yılmaz: Savunma sanayinde bir devrim gerçekleşti

İstanbul- Cevdet Yılmaz: Savunma sanayinde bir devrim gerçekleşti

Gülseren KARAPINAR- Mehmet ALA / İSTANBUL, (DHA)- 17'incisi düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Son 22 yılda Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, güçlü siyasi iradesiyle savunma sanayinde bir devrim gerçekleşti. Büyük bir dönüşüm sağlandı. Geçmişte yüzde 20'lerde olan yerli, milli üretimimiz bugün yüzde 80'lere gelmiş durumda. Bununla da kalmadı savunma sanayimiz. Bugün artık dünyanın dört bir yerine ürün satan bir savunma sanayimiz var. Geçen sene 7 milyar doları aştık. Bu sene inşallah 8 milyar doları aşacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle 17'incisi düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nı (IDEF 2025) 4'üncü gününde ziyaret etti. Stantları gezerek bilgi alan Cevdet Yılmaz'a ziyaretinde İstanbul Valisi Davut Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Bilal Topçu, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün de eşlik etti. Fuarda stantları gezdikten sonra açıklama yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Savunma sanayi çok kıymetli bir alan. Üç başlıkta toplayabiliriz diye düşünüyorum bu önemini. Birincisi tabii ki güvenlik. Savunma sanayiniz yoksa başkalarının merhametine kalmışsınız demektir. Çevremizde yaşadığımız birçok hadise başkalarının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde olmadığımızı çok açık gösteriyor. Dolayısıyla güvende olmak istiyorsanız mutlaka güçlü bir savunma sanayinizin olması lazım. İkincisi bağımsız bir ülke olmanın en önemli koşullarından biri güçlü bir savunma sanayine sahip olmak. Kağıt üzerinde bütün ülkeler bağımsız Birleşmiş Milletlere üye. Ama gerçek anlamda bağımsızlık güçle olabilecek bir şey. Bunun da en önemli unsurlarından biri savunma sanayi. Kendi savunma sanayiniz varsa uluslararası ilişkilerde de çok daha güçlü, milli politikalar izleme imkanına kavuşmuş oluyorsunuz. Üçüncü bir boyut var ki ben onun da hiç ihmal edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. O da ekonomik boyut, sosyal refah boyut. Savunma sanayi sadece güvenlik, sadece bağımsızlık getirmiyor. Aynı zamanda refah getiriyor. Yüksek teknolojiye dayalı katma değeri yüksek bir ekonomik yapı inşa etmemize ve nitelikli istihdam oluşturmamıza vesile oluyor. Nitekim bunu kendi savunma sanayimizde görüyoruz" dedi.

'DÜNYANIN DÖRT BİR YERİNE ÜRÜN SATAN BİR SAVUNMA SANAYİMİZ VAR'

Cevdet Yılmaz, "Son 22 yılda Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, güçlü siyasi iradesiyle savunma sanayinde bir devrim gerçekleşti. Büyük bir dönüşüm sağlandı. Geçmişte yüzde 20'lerde olan yerli, milli üretimimiz bugün yüzde 80'lere gelmiş durumda. Bununla da kalmadı savunma sanayimiz. Bugün artık dünyanın dört bir yerine ürün satan bir savunma sanayimiz var. Geçen sene 7 milyar doları aştık. Bu sene inşallah 8 milyar doları aşacağız. Orta vadede ise çift haneli ihracat yapan ülkeler ligine inşallah Türkiye'ye ulaşacak. Buna emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Savunma sanayimizde 100 bin civarında çalışan var. Az bir rakam değil, nitelikli 100 bin istihdam üreten bir sektörden bahsediyoruz. Ve 7 milyardan hesaplarsanız çalışan başına 70 bin dolar ihracat yaptığımız bir sektör. Diğer hiçbir sektör bu ölçüde bir verimlilik, bir ihracat büyüklüğü oluşturamıyor. Sektör büyüdükçe ihracat rakamı da katma değer de yükselecek ve buradan elde ettiğimiz gelirler toplumumuzun sosyal refahına yansıyacak. Diğer bir faydası da şu savunma sanayinin; Burada elde ettiğimiz yetkinlikler zamanla diğer sivil endüstrileri de etkiliyor. Oradaki teknolojik seviyeyi de yükseltiyor. Dolayısıyla hem doğrudan ihracat ve istihdam etkisiyle hem de dolaylı olarak diğer sivil alanı etkileme boyutu itibariyle savunma sanayi ekonomik ve sosyal refah açısından da çok kıymetli. Gerçekten yürekten teşekkür ediyoruz" dedi.

'ÜLKEMİZİ HER ALANDA DAHA İLERİYE GÖTÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Yılmaz, “Son dönemde marka şirketlerimiz var. Dünyada da listeye giren ROKETSAN gibi, ASELSAN gibi, HAVELSAN gibi, TUSAŞ gibi, özel sektörde de BAYKAR gibi, BMC gibi markalarımız var. Bunlarla iftihar ediyoruz. Bunlar aynı zamanda yeni gençlik için, Türkiye Yüzyılını inşa edecek gençlik için de güzel örnekler ortaya koyuyorlar. Hepsine şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye çevremizde yaşanan olayları çok yakından takip ediyor. Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan İsrail-İran çatışmasına birçok alanda yaşananlar Suriye ile ilgili yaşananlar bütün bunları yakından takip ediyoruz. Ve her geçen yıl savunmamızı daha bir güçlendiriyoruz. Caydırıcılık kapasitemizi arttırıyoruz. En son yaptığımız savunma sanayi icra kurulu toplantılarında biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız 'Çelik Kubbe' oluşturulması yönünde talimat verdi ve bunun kararları alındı. Çelik Kubbe çok önemli bir proje. Farklı irtifa seviyelerinde çok katmanlı birçok unsuru eş zamanlı olarak çalıştıran bir sistemden bahsediyoruz. Entegre bir savunma sisteminden ve odağında da yapay zeka olan bir savunma sisteminden bahsediyoruz. Bu noktada da çok önemli ilerlemeler, gelişmeler söz konusu. Ülkemizi her alanda daha ileriye götürmeye devam edeceğiz. Çelik Kubbemizi her geçen yıl daha bir güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'UZUN SÜREN SİYASİ İSTİKRAR OLMASAYDI SAVUNMA SANAYİMİZ BU NOKTAYA GELEMEZDİ'

Yılmaz, “Hep söylüyoruz, tekrar altını çizmek isterim. Türkiye bu süreçleri kolay sağlamadı. Tesadüfen de bu noktaya gelmedik. Açık veya örtülü birçok ambargoyla karşılaştık. Onlarla mücadele ede ede bu noktalara geldik. Diğer yandan güçlü bir siyasi iradeyle önceliklendirme ve siyasi istikrarla bu noktaya geldik. Bu kadar uzun süren bir siyasi istikrar olmasaydı savunma sanayimiz bu noktaya gelemezdi. Her gelen hükümetin yeniden bozduğu yaptığı bir süreç olsa bu noktalara gelemezdik. Cumhurbaşkanımızın, Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü siyasi liderliği olmasa bu noktalara gelemezdik. Bunu da çok açık altını çizerek ifade etmemiz gerekiyor. Ama çok şükür bugün bu noktadayız. Geçmişte bize paramızla verilmeyen ürünleri bugün biz dünyaya parası mukabilinde ihraç eder konuma geldik. Özellikle İHA, SİHA teknolojilerinde artık dünyanın en önde gelen birkaç ülkesinden biriyiz. Bu vesileyle de BAYKAR'a diğer üreticilere şükranlarımızı sunuyoruz. Kendi gemisini inşa edebilen 10 ülke arasındayız diye biliyorum. Birçok göstergede çok iyi bir yerdeyiz. İşte az önce gördük motor üretme anlamında başka bir takım kritik teknolojilerde, yazılımlarda ciddi mesafeler kat ediyoruz. Bunları daha da üst noktalara taşıyacağız. Gençlerimize güveniyoruz. Gelişmiş dediğimiz ülkelerdeki savunma sanayi personelinin ortalama yaş seviyesiyle Türkiye'deki çalışanların yaş ortalamasını mukayese ettiğinizde biz çok daha genç bir çalışan yapısına sahibiz. Dolayısıyla gelecek bizim. Gelecek bizim gençlerimizin inşallah bu gençlerimiz Türkiye için, ülkemiz için ve tüm insanlık için çok hayırlı işlere imza atmaya devam edecekler. Biz şuna da yürekten inanıyoruz. Savaştan, çatışmadan hiç kimseye fayda yok. Türkiye her zaman barışı, diplomasiyi savunan bir güç. Ama şunun da farkındayız; Haklı olmanız yetmiyor, güçlü olmanız da lazım. Hem güçlü olacağız hem haklı olacağız. Aksi takdirde bir takım güç odakları güçlerinden aldıkları bir takım cüretle diyelim haklı olduklarını da iddia edebiliyorlar. Dünyayı buna inandırmaya çalışıyorlar. Dünyanın gözü önünde vahşetler işliyorlar. Biz medeniyetimizle, tarihimizle, birikimimizle böyle bir güç olmayacağız elbette. Hem haklı olacağız hem güçlü olacağız. Mazlumlarında her zaman yanında olacağız. Tüm insanlığın barışı için, refahı için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. (DHA)



Cumartesi 34.2 ° / 13.3 °
Pazar 35.8 ° / 16.1 °
Pazartesi 38.7 ° / 21.9 °
Aksaray nöbetçi eczaneleri