İstanbul- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamaz / Geniş haber

İstanbul- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamaz / Geniş haber

İstanbul- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamaz / Geniş haber

Tuğçe SEZER ODABAŞI-Fırat ALKIZ/İSTANBUL,(DHA)- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah'ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamaz. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hakim olmasına kimse set çekemeyecek. Bugün bir kez daha söylüyorum. Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, kazanan insanlık olacak. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız" dedi.

Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ), 14'üncü Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile Kuvvet Harp Enstitüleri 7'inci Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti. Üniversite'nin Yenilevent'deki yerleşkesinde gerçekleşen mezuniyet törenine Erdoğan'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İstanbul Valisi Davut Gül, Genelkurmay Başkanı Metin Gürak, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve mezunların aileleri katıldı. Törende dönem 1'incileri diplomalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı. Diploma töreninin ardından dönem 1'incileri tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı. Plaket çakılmasının ardından kursiyer Subaylara da diplomaları verildi.

'241 SUBAYIMIZIN MEZUNİYET HEYECANINA ŞAHİTLİK EDİYORUZ'

Törende konuşan Recep Tayyip Erdoğan, "Kurmaylık eğitimini başarıyla tamamlayan subaylarımızın mezuniyet töreni vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Sizlerin şahsında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin her bir mensubuna buradan selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Bugün, sevgili kardeş ülkelerden gelen askeri misafirlerle birlikte toplam 241 subayımızın mezuniyet heyecanına şahitlik ediyoruz. 14'üncü dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi ile 7'nci dönem Kuvvet Harp Enstitüsü Komuta ve Kurmay Eğitimlerini alnının akıyla nihayete erdiren her bir subayımızı yürekten tebrik ediyorum. Ordumuzun farklı kademelerinde kurmay unvanıyla üstlenecekleri yeni vazifelerinde kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Peygamber ocağı olarak gördüğümüz Silahlı Kuvvetlerimizin istisnasız her bir kademesi milletimizin göz bebeği, umudu, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizleri her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun; yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyoruz. Azerbaycan, Bosna-Hersek, Endonezya, Nambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün'den gelen, burada eğitim alan misafir subaylarımızı da yürekten tebrik ediyorum. Sahip oldukları mesleki donanımı yüksek bir vazife şuuruyla perçinleyen subaylarımızı eğiten komutanlarımıza, hocalarımıza da milletim adına teşekkür ediyor, emekleri ve gayretleri için takdirlerimi iletiyorum" diye konuştu.

'ÜNİVERSİTEMİZ BAŞARI ÇITASINI HER GEÇEN GÜN DAHA YÜKSEĞE TAŞIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2016'da kurduğumuz Milli Savunma Üniversitemiz, kendi alanında dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri olma özelliğini sürdürüyor. Silahlı Kuvvetlerimizin geleceğini şekillendirecek, savunmaya yön verecek kahraman kurmay kadrolarımızı burada yetiştiriyoruz. Üniversitemiz bilhassa güvenlik, strateji ve savunma gibi disiplinlerde yüksek düzeyli eğitim, yayın ve araştırma faaliyetlerinde, askeri çalışmalar noktasında dünya çapında ses getiren işlere imza atmaktadır. Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla, sivil-asker iş birliğine çok kıymetli katkılar yapan üniversitemiz başarı çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşıyor. Bünyesindeki harp okulları ve meslek yüksekokulları ile ordumuza bilgili, ahlaklı, vatanına, milletine, milli iradeye bağlı subay ve astsubaylar kazandıran üniversitemize; Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil-asker eğitim kadrosuna teşekkür ediyorum. Kuruluşundan itibaren Milli Savunma Üniversitemize daima destek verdik, her ihtiyacında üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkanlarımızla bu güzide kurumu desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'GEÇMİŞİN SİPER SAVAŞLARININ YERİNİ BUGÜN ARTIK SİBER SAVAŞLAR ALMIŞ DURUMDA'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu hakikati burada özellikle ifade etmek durumundayım. 2'nci Cihan Harbi'nden sonra tesis edilen uluslararası sistemin askeri, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ticaret, teknoloji, enerji ve kültür savaşları; askeri ve siyasi rekabetin dozunu günden güne artırıyor. Yapay zeka, insansız teknolojiler, yarı iletkenler ve nadir toprak elementleri gibi yeni değişkenler; konvansiyonel stratejilerin dönüşümünü de zaruri hale getirmiştir. Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlar almış durumda. Hem bölgemizde hem de dünyada yeni denklemler kurulurken jeopolitik denklemler de büyük oranda değişim ve dönüşüme neden oluyor. Postliberal olarak adlandırılan bu dönemde, ülkemizin güçlü bir şekilde var olması ve yeni sistemde kutup başı olarak yerini alması için elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. Bilhassa yerli, yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayindeki hamlelerimizle küresel planda adından söz ettiren ülkeler arasındayız" dedi.

'STRATEJİK İMKAN VE KABİLİYETLERİMİZİN TEKAMÜLÜ NOKTASINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milli Savunma Üniversitemiz, burada da hayati bir sorumluluk üstlenmektedir. Bir yandan ülkemizin caydırıcı gücünü oluşturan kahraman askerlerimizi yetiştirirken, diğer yandan stratejik imkan ve kabiliyetlerimizin tekamülü noktasında önemli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları, bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendikleri görevlerle küresel barış ve güvenliğin tesisine çok mühim katkılar yapıyorlar. Bu vesileyle tüm komutanlarımıza, tüm hocalarımıza, milletimizin istiklal ve istikbali, devletimizin bekası için fedakarca görev yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Kara Kuvvetlerimize bir kez daha tebriklerimi iletiyorum. Mezuniyet töreninin yanı sıra, bugün ayrıca Milli Savunma Üniversitesi'nde ve bağlı birimlerinde yapımı tamamlanan 6 yeni camimizi ibadete açtık. Rektörlük camimizle birlikte açılışını yaptığımız diğer camilerimizin de üniversitemize hayırlı olmasını diliyor, inşasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun diyorum" diye konuştu.

'SAVAŞ HUKUKUNUN TEMEL İLKELERİNE HER ŞART ALTINDA RİAYET ETTİK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişi şanla, şerefle, sayısız zaferlerle dolu bir ordu-millet olarak, tıpkı diğer alanlar gibi dünya askeri müktesebatına da çok önemli katkılarda bulunduk. Kurmaylık zekamızı yalnızca harp sahalarında değil, cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca atalarımız, bir yandan yeryüzünde iyiliği, adaleti, huzur ve emniyeti hakim kılmak için çabalarken, diğer yandan dünya tarihine geçen önemli başarılara imza atmıştır. Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel ilkelerine her şart altında riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın 'Allah Allah' nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı. Sayıca bizden katbekat nice orduyla karşı karşıya geldik. Ancak tarihimizin hiçbir döneminde, en kanlı muharebe koşullarında dahi kadınlara, çocuklara, yaşlılara, masum ve sivillere dokunmadık. Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi, askeri taktik ve stratejilerimizle besledik, zenginleştirdik. İlk düzenli ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2 bin 234 yıl evvel, M.Ö. 209'da kurduk. Modern ordularla uygulanan onlu sistemi, dünya askeri literatürüne 2 bin yıl önce biz hediye ettik" dedi.

'İSTİMALET ANLAYIŞIMIZLA AYNI ZAMANDA KALPLERİ DE FETHETTİK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Erenlerimizle, gazilerimizle fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken; istimalet anlayışımızla aynı zamanda kalpleri de fethettik. Bugün sert ve yumuşak gücün mükemmel terkibini ifade eden akim güç, ecdadımız tarafından istimalet politikası olarak yıllarca uygulanmıştır. Sultan Fatih'in liderliğinde 1453'te topları etkin bir şekilde kullanarak yalnızca İstanbul'u fethetmekle kalmadık, aynı zamanda savaş konseptini de baştan aşağı değiştirdik. Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına, harita kullanımından haber alma operasyonlarına kadar harp sahasına yeni bir ufuk kazandırdık. Muharip unsurların sevk ve idaresinde, taktik ve manevra kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi benzeri olmayan yeniliklere imza attık" diye konuştu.

'İSTİKLAL MÜCADELESİ DE SUBAYLARIMIZIN FERASETİ VE DEHASIYLA ZAFERE ULAŞMIŞTIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın şu örneği özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum. Hadimü'l-Haremeyn-i'ş-Şerifeyn Yavuz Sultan Selim Han, Mısır Seferi sırasında geçilmez denilen Sina Çölü'nü sadece 13 günde geçti. Kendisinden üç asır sonra Napolyon'un ordularının dahi geçemediği bu çölü, üstün bir askeri zeka ile tasarladığı ikmal ve su tedarik sistemiyle neredeyse hiçbir zayiat vermeden aşmayı başarmıştır. Aynı şekilde Malazgirt Savaşı'nda Sultan Alparslan, Türk askeri dehasının bir başka örneği olan hilal taktiğini son derece başarılı bir şekilde uygulayarak Anadolu'nun kapılarını ardına kadar açmıştır. Hayat memat mücadelesi verdiğimiz, yedi düvele meydan okuduğumuz İstiklal Mücadelesi de hiç şüphesiz milletimizin iman ve cesaretinin yanı sıra subaylarımızın feraseti ve dehasıyla zafere ulaşmıştır. Bu zaferlerden biri de 26 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal'in büyük taarruzla başlattığı ve 30 Ağustos'ta Başkomutanlık Meydan Muharebesi'yle taçlandırdığı harekattır. Subaylarımızı 'ordunun ruhu' olarak tanımlayan Gazi Mustafa Kemal, bu harekata ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştır. “Her safhası ile düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat; Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir" ifadelerini kullandı.

'BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMEK BİZİM EN TEMEL VAZİFEMİZDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her safhasını zaferle, erdemle, hakkaniyetle süslediğimiz köklü tarihimiz askeri ihtişam ve kabiliyet anlamında daha nice başarılarla doludur. Şehit ve gazilerimizden emanet aldığımız bu toprakları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak, 'Büyük ve Güçlü Türkiye'yi inşa etmek bizim en temel vazifemizdir. Çalışmalarımızı şanlı mazimizden aldığımız güç ve cesaretle, milletimize duyduğumuz sarsılmaz güvenle bu istikamette sürdürüyoruz. İHA'larımızla, SİHA'larımızla, son teknoloji ürünü kara, hava, deniz ve haberleşme araçlarımızla; bugünün savaş konseptini de yine biz belirliyoruz. Diğer taraftan, iç cephemizi de tahkim ediyor birliğimizi, dirliğimizi, kavlimizi güçlendirmek için tarihi nitelikte adımlar atıyoruz. Bu adımlarla 'terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge' hedeflerimize doğru kararlı, ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Bu mevziiye vardığımızda inşallah çok daha güçlü, çok daha müessir, çok daha muteber bir Türkiye'yi hep birlikte hayata geçirmiş olacağız. Mevlana Celaleddin-i Rumi bakınız ne diyor. 'Söz, tirendazın (okçunun) attığı ok gibidir.' Tüm dünya bilsin ki bizim birlik ve kardeşliğimiz de gerilmiş bir yay gibidir. Bu yaydan çıkan her ok, milletimizin bekasına kasteden düşman her kimse ona yönelmiştir. Bu okun, er ya da geç hedefini tam isabetle vuracağına, kirli kuşatmaları yarıp geçeceğine; Allah'ın izniyle emperyalist planları yırtıp atacağına biz tüm kalbimizle inanıyoruz. Bundan hiçbir şüphe duymuyoruz" dedi.

'ZÜMRÜD-Ü ANKA GİBİ HER SEFERİNDE KÜLLERİMİZDEN YENİDEN DOĞDUK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan milletimizle birlikte yüzünü Türkiye'ye çevirmiş tüm dost, kardeş ve soydaşlarımıza sesleniyorum. Gazze ve Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki kardeşlerimizin yaşadığı ağır imtihanlar kimseyi endişeye sevk etmesin. Coğrafyamızı kana, katliama, vahşete ve gözyaşına boğmak isteyenlerin pervasızlıkları kimseyi karamsarlığa sürüklemesin. Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda biz nice imtihanlarla karşılaştık, nice badireler atlattık, nice musibetlere göğüs gerdik. İçeriden ve dışarıdan nice ihanete muhatap olduk. Ama hepsinin de üstesinden gelmeyi Allah'ın izniyle başardık. Zümrüd-ü Anka gibi her seferinde küllerimizden yeniden doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik, müstebitler karşısında boyun eğmedik, zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik, canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik. Fakat istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik" diye konuştu.

'BİZE ÖMÜR BİÇENLER OLDU AMA BİZ TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize ömür biçenler oldu. Bize kefen biçenler oldu. 'Hasta adam' dediler, 'Bu sefer tamam' dediler. 'Türkler yok olacak, ezilecek' dediler. Her defasında Türk'ün sarsılmaz imanına ve çelikten iradesine çarptılar. Her defasında Türk milletinin mücadele azmi, sabrı, cesareti karşısında kaybettiler. Bize ömür biçenlerin çoğu tarih oldu, çoğu unutuldu gitti. Şimdi onları kimse hatırlamıyor. Ama Türk milleti olarak biz, hamdolsun, dimdik ayaktayız. Tarih yazmaya devam ediyoruz. Dün vardık, bugün varız, inşallah kıyamete kadar da var olacağız. Her karışı şehit kanlarıyla mühürlenmiş kutsal vatan topraklarında özgürce yaşamaya, zalime kabus, mazlum ve mahzun gönüllere umut ışığı olmaya inşallah ebediyen devam edeceğiz. Unutulmasın ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır" dedi.

'BÖLGEMİZİN ÜZERİNE BARIŞ GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin, kimsenin umutlarını kırmasın. Allah'ın izniyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse engel olamaz. Coğrafyamızın her köşesinde huzurun hakim olmasına kimse set çekemeyecek. Bugün bir kez daha söylüyorum. Karanlıktan beslenenler, kandan ve kaostan beslenenler eninde sonunda kaybedecek. Kazanan kardeşlik olacak, kazanan insanlık olacak. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla geniş coğrafyamızda merkezinde zulmün ve çatışmanın değil, inşallah istikrarın, adaletin, özgürlüğün ve iş birliğinin olduğu yepyeni bir sayfa açacağız. Bu coğrafyanın ebedi sakinleri olarak sırt sırta verecek, kenetlenecek, fitne tüccarlarına aldanmayacak, kurulan tuzaklara düşmeyecek hep beraber bölgemize yönelik kirli senaryoları inşallah yırtıp atacağız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözlerime son verirken bu vatan için, bu bayrak için, bu aziz milletin istikbali ve istiklali için toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Her biri cesaret ve fedakarlık timsali olan gazilerimize hayırlı ve bereketli ömürler diliyorum" dedi. (DHA)



Cuma 35.5 ° / 20.1 °
Cumartesi 34.9 ° / 20.8 °
Pazar 33.6 ° / 18 °
Aksaray nöbetçi eczaneleri