İstanbul- Pilot Mehmet Demirci son yolculuğuna uğurlandı

Tuğçe SEZER ODABAŞI- Fırat ALKIZ / İSTANBUL, (DHA)- DÜNYA turuna çıkmaya hazırlandığı uçakla Kaçkar Dağları'nda kaza kırıma uğrayan ve hayatını kaybeden 57 yaşındaki pilot Mehmet Demirci, Kadıköy Haserenler Camii'nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Çocukları ve yakınlarının gözyaşları içinde veda ettiği Demirci'nin naaşı Pendik Osmangazi Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Sivil havacılık tutkunu olan Emekli elektrik mühendisi amatör pilot Mehmet Demirci'nin kullandığı M20J tipi tek motorlu uçak, 2 Temmuz Çarşamba günü saat 18.00 sularında Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinden havalanarak Rize-Artvin Havalimanı'na doğru seyrettiği sırada, Rize-Erzurum sınırındaki Kaçkar Dağları yakınlarında kaza kırıma uğradı. Demirci olay yerinde hayatını kaybederken, uçakta yolcu olarak bulunan Hicran Kaya yaralı olarak kurtarıldı.

Demirci için İstanbul Kadıköy'de bulunan Haserenler Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazına Kızı Ece Demirci, oğlu Ege Demirci, eski eşi Serap Kale, damadı, ablası, yeğenleri, yakınları, meslektaşları ve okul arkadaşları katıldı. Cenaze töreninde Pilot Mehmet Demirci'nin yakınları ve çocukları gözyaşlarına hakim olamadı. Babasının tabutunun başında uzun süre dua eden oğlu, zaman zaman fenalaştı.

'BU YOLCULUK, MEHMET'İN ÇOCUKLUK HAYALİYDİ'

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik bölümünden arkadaşı olan İsmail Şentürk, "Üniversiteye ilk geldiğimiz gün tanıştık ve 41 yıldan beri birbirimizden hiç kopmadık. Bu yolculuk, Mehmet'in çocukluk hayaliydi. 2008'de pilotluk lisansını aldıktan sonra hep, 'Ben bir dünya turu yapmak istiyorum' diyordu bize. Ama planlamasını özellikle bu seneye yaptı çünkü, bana söylediğine göre, bu sene Türk Hava Kurumu'nun 100. yıl dönümüymüş. 'Ben bu dünya turunu 100'üncü yıl dönümünde yapıp bir iz bırakmak istiyorum' diyordu" dedi.

Şentürk, "Uçakla uçmayı çok seviyordu. Gerçekten süper bir kişiliğe sahipti. Yolculuğa çıkmadan önceki sabah, daha doğrusu yolculuğa çıktığı sabah, Hicran'la ve kendisiyle uzun uzun görüştük. Rotayı zaten benimle paylaşmıştı. Akşam saatlerinde bu kötü haberi alınca, ilk başta inanamadım. Dedim ki daha birinci gün, olmaz, mümkün değil. Ama işte, böyle bir elim kaza oldu" ifadelerini kullandı.