Canan İLARSLAN- Mehmet ALA İSTANBUL, (DHA)- TOPKAPI Sarayı'nın Harem Bölümü'nde yer alan Karaağalar Koğuşu, restorasyon sürecinin ardından Milli Saraylar Başkanlığı tarafından ilk kez ziyarete açıldı.
Milli Saraylar Başkanlığı'na bağlı Topkapı Sarayı'nın Harem Bölümü'nde yer alan 'Karaağalar Koğuşu'nun 10 yıldır devam eden restorasyonu tamamlandı. Harem'de padişahın ve ailesinin güvenliğinden sorumlu Karaağalar'ın kaldığı yer olan Karaağalar Koğuşu, ilk kez ziyarete açıldı. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, Burası 10 yıllık bir restorasyondan geçti. Bir mimari restorasyon çalışması, yaşlı bir yapı ve haremin içinde yer alıyor. Dolayısıyla belli zorlukları oluyor. Bu nedenle çalışma 10 yılda tamamlandı dedi.
'TOPKAPI SARAYI'NIN KLASİK DÖNEMİNE AİT OLAN EN ÖZGÜN MEKANLARDAN BİR TANESİ'
Yapılan çalışmalardan bahseden Yıldız, Gerçekten heyecan verici bir gün. Çünkü içinde bulunduğumuz mekan 1660'larda inşa edilmiş ve bugüne kadar müzecilik anlamında yerli, yabancı ziyaretçinin hiçbir zaman göremediği bir mekan. Burası Topkapı Sarayı'nın kullanıldığı dönemde dördüncü Mehmet döneminden itibaren 1660'lı yıllarda büyük harem yangınında ortadan kalkmış, eski harem koğuşlarının yerine ortaya çıkmış ve inşa edilmiş olan Harem koğuşları ve Topkapı Sarayı'nın klasik dönemine ait en özgün mekanlardan bir tanesi. Dolayısıyla burası oldukça hassas bir restorasyon sürecinin ardından ziyaretçiyle buluşturmuş olmak bizim için çok heyecan verici. Tipik bir Osmanlı klasik döneminin yapısı, bir koğuş yapısı. Bu noktada bu binayı, bu yapıyı, bu külliyeyi kullanan Karaağalar'dan söz etmek gerekir. Karaağalar biraz ismiyle müsemma olduğu gibi, özellikle Afrika'nın kuzeyinden Sudan, Somali, Etiyopya'dan Osmanlı sarayının hareminin ihtiyaçlarını görmek için getirilmiş olan bir ağalar grubu. Bunlar ak ağalarla birlikte enderun sisteminde son derece önemli yer tutan kişiler. Bunun en üst makamı olan Darüssaade ağası hemen yanımızda bulunan padişah has daireleri de dahil olmak üzere haremin ana işleyişinden sorumlu kişi ve Osmanlı Devlet protokolünde sadrazamdan sonra gelen kişilik. Dolayısıyla Darüssaade ağaları bu koğuştan yetişen ağalar her zaman Osmanlı Devlet'inde çok önemli bir yere sahip olmuş. Çok önemli miktarda da gelir sahibi olmuş, vakıfları bulunan insanlar dedi.
'KLASİK DÖNEMİN ÜSLUBUNU TAMAMEN BÜNYESİNDE BARINDIRIYOR'
Klasik dönemin üslubunu bünyesinde barındırdığını belirten Yıldız, 1665'te bu yapının yapıldığını söylemiştim. Klasik dönemin üslubunu tamamen bünyesinde barındırıyor. Burası 3 katlı bir koğuş sistemi ve gerçekten Topkapı sarayının en düzgün yapılarından bir tanesi, mimari olarak da 17. yüzyıl ortalarının bütün donelerini bünyesinde barındırıyor. Gerek inşaat tekniği açısından. 3 katlı olmasının bu Karaağaları'nın devlet protokolündeki yeri ve Osmanlı Sarayı'ndaki görevleriyle ilgisi var. Burada görev alan Karaağalar adeta bir okul gibi küçük birer çocukken buraya geliyor. Önce üst kattaki genel koğuşlara ardından aşağı doğru kıdem kazandıkça geliyorlar. Bununla birlikte Darüssaade ağasıda hemen yanımızda bulunan mekanı kullanıyor. Ziyaretçimiz açısından baktığımızda ise eserimizin şöyle bir önemi var. Söylediğim gibi yapısal olarak hiç gezilememiş bir mekan. Dolayısıyla Topkapı Sarayı'nın gizli kalmış mekanlardan bir tanesi ki burası 10 yıldan fazla bir restorasyon çalışması geçiriyor. Ziyaretçi ile buluşacak. Bununla birlikte mekanın yanında burada objeleri görüyorsunuz. Görmüş olduğunuz objelerin önemli bir kısmı Karaağalar koğuşuna ait koleksiyonlarımızdan oluşuyor. Onların kullandığı eşyalar buradaki yaşam tarzını buradaki sistematiği ziyaretçimize anlatabileceğimiz doneler barındırıyor. Dolayısıyla bir bütün olarak bugün gerçekten ülkemizin tarihi ve kültürel miras alanında perde arkasında kalmış önemli bir eserini ziyaretçilerle buluşturuyoruz ifadelerini kullandı.
'10 YILLIK BİR RESTORASYONDAN GEÇTİ'
Yıllar süren bir restorasyon sürecinin olduğunu belirten Yıldız, 10 yıllık bir restorasyondan geçti. Buradaki restorasyon diğer çalışmalarımızda olduğu gibi iki ayaklı oluyor. Bir mimari restorasyon çalışması ve söylediğim gibi oldukça yaşlı bir yapı ve klasik dönem yapısı ve haremin içinde yer alıyor. Dolayısıyla belli zorlukları oluyor. Bu nedenle 10 yılda bu çalışma tamamlandı. Bununla birlikte az önce ifade ettiğim taşınabilir eserlerin de restorasyon ve konservasyonları tek tek yapıldı. Özellikle girişte ifade etmiştim. Karaağalar'ın oldukça ciddi hayır hasenatları bugün Türkiye coğrafyasında ve dönemin Osmanlı coğrafyasında görülebiliyor. Bunlara ait vakfiyeler bu duvarlara işlenmiş durumda. Bunları bilgi olarak çeviriyoruz. Elimizde Karaağalar'a ait olan birtakım belgeler var. Bunları buraya yerleştirmiş olduğumuz ekranlarla ziyaretçilerle paylaşıyoruz. Dolayısıyla buradaki kültürel mirasın hem taşınabilir hem taşınamaz olarak geçirdiği restorasyon süreçlerini ziyaret ettiğimiz bir bütün olarak görmüş oluyor şeklinde konuştu.
'HAREMDEKİ BÜTÜN ALANLARI PEYDERPEY ZİYARETE KAZANDIRMIŞ OLACAĞIZ'
Haremdeki bütün alanları ziyarete kazandırılacağını belirten Yıldız, Şu an bulunduğumuz Karaağalar Koğuşun'un hemen karşısında olan bir cüceler koğuşu var. Cüceler Koğuşu'nun da restorasyon çalışmaları şu an ilerlemiş durumda. Yakın zamanda o da bu avlunun içinde ziyaretçi ile buluşacak. Burada önemli bölümlerinden bir tanesi de Kadın efendiler daireleri. Bu dairelerdeki restorasyon çalışmalarımız da sürüyor. Özellikle tezyinat olarak 16 ve 17'nci yüzyılın çini sanatının ve diğer süsleme sanatlarının çok ciddi örneklerini barındırdığı için hassas bir çalışma sürüyor. Bunların da tamamlanmasının ardından haremdeki bütün alanları peyderpey ziyarete kazandırmış olacağız ifadelerini kullandı.