İstanbul - Türk cerrahların başarısı

Özlem YURTÇU KARABULUT- Ataberk KURT/İstanbul, (DHA)- Türk hekimler, yaptıkları başarılı çalışmalar neticesinde dünyanın en saygın kurumlarında söz sahibi olmaya devam ediyor. Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği'nden Prof. Dr. Murat Şakir Ekşi, beyin cerrahi alanında yeni tedavi yöntemlerine yön veren dünyanın en saygın tıp yayınlarından Elsevier World Neurosurgery: X Dergisi'ne baş editör olurken, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Serdar Evman ise, Avrupa Kalp ve Göğüs Cerrahisi Derneği'nde Göğüs Duvarı ve Travma Çalışma Grubu üyeliğine seçildi. 42 yaşındaki Prof. Dr. Murat Şakir Ekşi, World Neurosurgery: X Dergisi’ne baş editör olarak seçilen en genç hekim olarak tıp tarihindeki yerini aldı.

Dünyanın en saygın tıp yayınları ve derneklerinde artık Türk hekimler de söz sahibi olup cerrahi ve medikal alandaki yeni tedavi yöntemlerine yön veriyor. Son yıllarda Türkiye’den alanında başarılı pek çok hekim, bu kuruluş ve yayınlarda önemli pozisyonlardaki yerini alarak gurur kaynağı oldu. Bunların son örneklerinden biri de beyin cerrahi ve göğüs cerrahi alanında gerçekleşti. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Murat Şakir Ekşi, özellikle omurga cerrahisine yönelik yeni keşifler ve tedavi rutinlerinde değişikliklere yol açan bilimsel bulguları nedeniyle dünyanın bilimsel, teknik ve tıbbi alanlarda en çok yayın yapan kuruluşlarından Elsevier’in beyin cerrahi dergisi World Neurosurgery X’te, baş editör olarak görevlendirildi. 42 yaşındaki cerrah, bugüne kadar bu dergiye baş editör olarak seçilen en genç hekim olarak, tıp tarihindeki yerini aldı. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Serdar Evman ise, Avrupa Kalp ve Göğüs Cerrahisi Derneği’nde (EACTS) Göğüs Duvarı ve Travma Çalışma Grubu üyeliğine getirildi. Diğer yandan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Korkut Bostancı ise aynı dernekte (EACTS) Göğüs Cerrahisi Alan Başkanı oldu.

'TEKLİFİN ONLARDAN GELMESİ AYRICA GURUR VERİCİ'

Öğrencilik yıllarında bu dergilerden birine baş editör olmak değil, yazı göndermenin bile çok ütopik göründüğünü anlatan Prof. Dr. Murat Şakir Ekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ocak 2025 tarihinden itibaren uluslararası saygınlığı olan dünya beyin cerrahisi dergisi World Neurosurgery X dergisinde baş editör olarak görevlendirildim. Bir Türk hekimi olarak beni çok çok gururlandırdı. Özellikle asistanlık zamanlarımda yani 15-20 yıl öncesine baktığımızda bu tür dergilere biz yazılar, çalışmalar gönderdiğimizde ki hala da gönderiyoruz, böyle bir derginin editörü olmayı hayal bile edemezdik. Kendi adıma konuşayım, öyle bir şey düşünemezdim. Böyle bir teklifin onlardan gelmiş olması ise ayrıca gurur verici" dedi.

'ÇALIŞMALARIMIZ YAYINLANACAK MI DİYE KAYGILANIRDIK'

Beyin ve Sinir Cerrahisi alanında ilk kez Türkiye’den bir hekimin bu göreve getirildiğini de kaydeden Prof. Dr. Ekşi, " Öğrencilik ve asistanlık dönemimde bir makale hazırladığımızda, çalışmamızın uluslararası bu dergilerde basılıp basılmayacağı konusunda hep kaygılarımız olurdu. Benzer çalışmalar ABD, Avrupa'dan ya da Japonya'dan gittiğinde kabul edilirken, benzer sayıda olgularla ya da gönderdiğimiz çalışmaların yayınlanmadığı oluyordu. Ben ve benim gibi meslektaşlarımın son zamanlardaki bilimsel çıkışlar ve atılımlarla, yapmış olduğu çalışmalarla, sayesinde Türk tıbbındaki bilinirliğimiz giderek artmakta. Bu sayede bu tip görevler artık bize de gelmekte. Bunun artık yapılabilir, erişilebilir olduğunu göstermiş olduk. Umarım ki bizden sonraki yeni kuşak da bu bayrağı daha da ileri doğru taşıyacaktır."

MODERN TIBBA YÖN VEREN YAYINLAR

Modern tıbba yön veren bu tip yayınlarda editör pozisyonunda olmanın eğitici ve öğretici taraflarının da çok fazla olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ekşi, sözlerini şöyle noktaladı: "Aynı zamanda bilimsel ufkumuzu da daha fazla açmak zorunda bırakıyor bizi. Dünya tıbbında belli arenalarda söz sahibi olmamız açısından da büyük prestiji var. Bu dergiler ne işe yarıyor diye bakıldığında sadece akademik ünvan almak için değil aynı zamanda, bugünkü tıbbi ve cerrahi uygulamalarımızda modern tıbbın getirdiği bütün esasları aslında, bu çalışmalar bu tür dergilerde yayınlandıktan sonra uygulayabilmeye başladık. Ben de son 5-6 yıldır daha yoğun olmak üzere, omurga üzerine daha iyi daha yeni neler yapılabilir, buna yönelik çalışmalar yapmıştım. Bu da tabii seçilme sürecinde olumlu olarak yansıdı. Özellikle cerrahi planlama esnasında, omurga cerrahisindeki hangi hastaları seçmemiz, hangilerini seçmememiz gerektiği konusunda yeni kriterler ortaya koyan çalışmalar yaptık. Bu da klinik uygulamalarda bazı değişiklikler meydana getirdi."

'HEM VAKA SAYILARI HEM BİLİMSEL YAYINLARIMIZ FAZLA'

Avrupa Kalp ve Göğüs Cerrahisi Derneği Göğüs Duvarı ve Travma Çalışma Grubu’na seçilen Göğüs Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serdar Evman ise, özellikle son 10 yıldır ülkemizden çıkan yayınlar ve hasta tecrübesi sayılarımızın fazla olması nedeniyle bu çalışma gruplarında artık Türk hekimlerin de yer bulduğunu kaydederek şunları söyledi: "Ayrıca göğüs travması dediğimiz, kesici delici alet yaralanmaları, trafik kazaları veya ateşli silah yaralanmaları gibi birçok sebeple göğüs duvarını ya da akciğeri ilgilendiren yaralanmalarda çok daha tecrübeliyiz. Maalesef ülkemizde bunların çok sık ortaya çıkması sebebiyle, hem tecrübemizin hem yapılan ameliyat sayılarının çok fazla olmasının bu çalışma grubunda yer almamızı sağlayan en büyük faktörlerden olduğunu düşünüyorum"

'ARTIK YURTDIŞINDAN HEKİMLER İHTİSAS İÇİN BİZE GELİYOR'

Türkiye'deki eğitim ve yapılan bilimsel çalışmaların Avrupa'daki birçok ülkeden çok daha ileri seviyede olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Evman, "Başarılı ameliyat sayılarımız, Türkiye'deki sağlık maliyetlerinin daha düşük olması, yurtdışından pek çok hastanın başvurmasını sağlamakta. Önceki yıllarda çoğu hekimimiz özellikle eğitim almak, mesleki becerisini geliştirmek için yurtdışında staj, asistanlık, uzmanlık yapmak isterdi; ancak şu günlerde her türlü imkanımızın olduğu hastanelerde ve hasta sayılarımızın çok yeterli, hatta Avrupa'daki birçok merkezden çok daha fazla olduğu merkezlerimizde, bugün bu şartlar tam tersine dönmüş durumda. Artık Avrupalı meslektaşlarımız eğitim araştırma veya üniversite hastanelerimize gelip mesleki bilgilerini, görgülerini artırmaya ve burada bir tecrübe edinmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

'TÜRK GÖĞÜS CERRAHİSİ ÇOK İYİ BİR NOKTADA'

Göğüs duvarı deformitesi olarak adlandırılan Pektus Ekskavatum ve Pektus Karinatum, yani halk arasında 'Kunduracı göğsü' ve 'Güvercin göğsü' olarak bilinen doğumsal göğüs kafesi hastalıklarında Türk göğüs cerrahisinin dünyada çok iyi bir noktada olduğunu söyleyen Doç. Dr. Evman kendi merkezlerinde kapalı ameliyat sayısının 500'ü geçtiğini söyledi. Doç. Dr. Evman, "Kunduracı göğsü iman tahtasının içeriye doğru çöküklüğü, güvercin göğsü ise dışarı doğru çıkıklığı olarak görülür. Bu hastalıklar yaklaşık her 400 canlı doğumda bir ortaya çıkmaktadır. Bu ameliyatlar, hem Süreyyapaşa Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki vaka sayılarımız; hem yaptığımız başarılı ameliyatlardan dolayı birçok Avrupa ülkesindeki merkezden çok daha ilerideyiz Türkiye olarak" diyerek sözlerini noktaladı.(DHA)