Tarih: 07.07.2025 15:44

İzmir- Hisarcıklıoğlu: Arap sermayesi ile Türk özel sektörünün tecrübesini bir araya getirmeliyiz /Video eklendi

Facebook Twitter Linked-in

Seza Nur ALPDÜNDAR/İZMİR, (DHA)-TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türk-Arap Odası Eş Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Sanayi, turizm ve tarım alanında, Arap ülkelerinin sermaye birikimleri ile Türk özel sektörünün üretim tecrübesini bir araya getirmeliyiz. Türk iş dünyası olarak dileğimiz, Arap kardeşlerimizle ilişkilerimizi daha da derinleştirmek, çok boyutlu hale getirmektir" dedi.

TOBB ve Arap Odalar Birliği iş birliğinde Türk-Arap Odası 6. Yönetim Kurulu Toplantısı ve İş Forumu gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Odası (İZTO)'da düzenlenen forum ve toplantıya; TOBB Başkanı ve Türk-Arap Odası Eş Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Arap Odalar Birliği Başkanı Samir Majoul, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 15 ülkeden 100'ün üzerinde iş insanı ve 5 büyükelçi katılım sağladı. Toplantının açışında konuşan OBB Başkanı Rifat Hisarcıklığoğlu, İzmir'in Türkiye milli gelirinin yüzde 6'sını tek başına ürettiğini, yılda 24 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, "İzmir; Türkiye'de üretimin, ihracatın, teknolojinin lider şehirleri arasındadır. Hem yerli hem de uluslararası yatırımcılar açısından cazip ve tercih edilen bir yatırım merkezidir" dedi.

'SURİYE'DE ATILAN ADIMLARI TAKDİR EDİYORUZ'

Dünyanın zor bir dönemden ve adeta bir ateş çemberinden geçtiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Gazze'de İsrail'in zalim saldırısı ve masum sivillere yönelik katliamı durmuyor. İsrail'in saldırgan politikaları, bölgemizin huzur ve istikrarını tehdit ediyor. İran'a son saldırısı da bölgemizdeki istikrarsızlığı daha da artırıyor. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ve işgal girişimi sürüyor. Çin-Tayvan ve Pakistan-Hindistan arasındaki gerilim artıyor. ABD'nin tek taraflı gümrük tarife artışları, küresel ticareti son derece olumsuz etkiliyor. Öte yandan İsrail-İran arasında sağlanan ateşkes ortamını, tarafların aklı selime kavuşması açısından değerlendirilmesi gereken bir ilk adım olarak görüyoruz. Yine komşumuz ve Arap Ligi'nin üyesi Suriye'deki normalleşme sürecini büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz. Toprak bütünlüğünün sağlanması, Suriye içindeki birlik ve beraberliğin tesis edilmesi için atılan adımları takdir ediyoruz. Ekonomik kalkınma yönündeki çabaların başarısı için hepimizin destek vereceği konusunda hiçbir şüphem yoktur" diye konuştu.

'EL BİRLİĞİYLE ÜLKELERİMİZDE ÖZEL SEKTÖRÜ GÜÇLENDİRMELİYİZ'

TOBB olarak 3 gün sonra Şam'a gideceklerini belirten Hisarcıklıoğlu, "Suriye'nin yeniden imarına nasıl destek verebiliriz, özel sektörü ve girişimciliği nasıl yeniden ayağa kaldırabiliriz, bunların çalışmalarını yapacağız. Avrupa Birliği ve ABD'nin Suriye'ye uyguladıkları ekonomik yaptırımları kaldırma kararı da ekonomik kalkınma çabalarına ivme katacaktır. Ama en önemlisi, bu coğrafyanın kadim ve köklü milletleri olarak ortak hareket edebilmeli, 'birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap var' öğüdüne uygun davranmalıyız. İnancımız gereği, birbirimizi kardeş olarak görmeliyiz. El birliğiyle, ülkelerimizde özel sektörü güçlendirmeliyiz. Çağımızda ülkelerin esas gücü, özel sektörlerinden geliyor. Türkiye ekonomisinin gücü ve dinamizmi de özel sektöre dayalıdır. Bu sayede İtalya ile Çin arasında, en büyük sanayi üretim kapasitesini kurmuş, en çok sanayi ürünü ihracatını yapan, girişimci bir ülkeyiz. Pek çok sektörde otomotiv, beyaz eşya, inşaat malzemeleri ve konfeksiyon başta olmak üzere, Avrupa'nın ana tedarikçisiyiz. AB'ye en çok otomobil satan ülkeyiz. Tüm bunları, ticareti serbest hale getirip, rekabeti artırmak suretiyle sağladık. Zira ticaret zenginleştirir, korumacılık fakirleştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin istikrarı ve refahı için, ticaretin daha serbest olması şarttır. Dolayısıyla hep birlikte, serbest ticareti talep etmemiz gerekmektedir. Türkiye olarak dış rekabete açılıp, ticareti serbestleştirdikten sonra, bu coğrafyanın sanayi devi haline geldik. Yüzde 94'ü sanayi malı olan 12 bin 600 farklı ürünle, 200'den fazla ülkeye yılda 270 milyar dolar ihracat yapıyoruz. İhracatımızın yüzde 60'ını gelişmiş, zengin pazarlara, ülkelere gerçekleştiriyoruz. Bu da Türk ürünlerinin kalitesini, fiyat rekabetçiliğini ve tüketiciler açısından beğenildiğini gösteriyor. Ayrıca, inşaat, turizm ve tarım alanlarında da dünyanın en büyüklerindeniz" dedi.

'50 MİLYAR DOLARDAN FAZLA DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMI, ARAP ÜLKELERİNDEN ALDIK'

Hisarcıklıoğlu, "Son yıllarda Arap ülkeleriyle ticari ilişkilerimizin gelişmesinden de memnuniyet duyuyoruz. Türkiye'nin Arap ülkelerine olan ihracatı 20 yıl önce sadece 5 milyar dolardı. Bu, Türkiye'nin ihracatında yüzde 10'uydu. 2024'te 50 milyar doları geçti ve Türkiye'nin yıllık toplam ihracatının yüzde 20'sine ulaştı. Yine son 20 yılda Türkiye, 50 milyar dolardan fazla doğrudan yabancı yatırımı Arap ülkelerinden aldı. Yine her sene ortalama 10 milyon Arap turist Türkiye'ye seyahate geliyor. Tüm bunlar olumlu gelişmeler, ancak çok daha iyisini yapacak potansiyelimiz mevcut. Aramızdaki ticaret ve yatırım hacmi, hala olması gerektiği seviyenin altında kalıyor. Güzel bir Arap atasözü var. Diyor ki; 'el ittihadu kuvvetun.' Birlik güçtür. Ülkelerimizi ve milletlerimizi daha müreffeh hale getirmenin yolu, bir araya gelmek ve bir arada durmaktır. Bunun yolu da ticareti ve özellikle de birbirimizle yaptığımız ticareti arttırmaktır. Bunun en somut örneği, yanı başımızda. Asırlarca birbirine düşman olan Avrupa devletleri, birbirleriyle yaptıkları ticareti arttırarak birlikte zenginleştiler. AB ülkeleri, dış ticaretlerinin yüzde 70'ini birbirleriyle yapıyorlar. Böyle bir ekonomik iş birliği kurmanın ilk şartı, gerekli hukuki zemini oluşturmaktır" diye konuştu.

'KARDEŞLİK HUKUKUNUN GEREĞİNİ YAPMIYORUZ'

İslam Odası olarak İstanbul'da Tahkim Merkezi kurduklarını aktaran Hisarcıklıoğlu, "Bunu ülkelerimizdeki iş çevrelerine daha iyi tanıtmalı, kullanmalarını teşvik etmeliyiz. Sınırlarımız, ülkelerimiz arasındaki sermaye, mal ve hizmet hareketliliğinin önünde bir engel teşkil etmemeli. Biz bir taraftan 'kardeşiz' diyoruz, diğer yandan kardeşlik hukukunun gereğini yapmıyoruz. Vize ve geçiş engelleri koyuyoruz. Bizim kültürümüzde kardeşler birbirinin evine vize alıp değil, selam verip girer. Şunu da unutmayalım ki, iş insanları en rahat ulaşabildikleri ülkeyle ticaret ve yatırım yapar. Malların serbest dolaşımı içinse, İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde başlatılan Tercihli Ticaret Anlaşması TPS-OIC, çok önemli adım olmuştur. Bu anlaşmanın kapsamı daha da genişletilmelidir" dedi.

'ARAP DOSTLARIMIZLA YAKINDAN ÇALIŞMAK İSTİYORUZ'

Hisarcıklıoğlu, "Diğer yandan sanayi, turizm ve tarım alanında, Arap ülkelerinin sermaye birikimleri ile Türk özel sektörünün üretim tecrübesini bir araya getirmeliyiz. Coğrafyamızda girişimciliğin ve KOBİ'lerin güçlendirilmesi için de Arap dostlarımızla yakından çalışmak istiyoruz. Mesela kadınların girişimcilik potansiyelini artırmak ve iş dünyasında daha aktif rol almalarını sağlamak, böylece daha fazla ticaret hacmi üretmek amacıyla, İslam Odası bünyesinde Kadın Girişimciler Kurulu oluşturduk. Burada da benzer bir yapı teşkil edebiliriz. TOBB bünyesinde böyle bir kurul kurduk ve aktif şekilde çalıştırarak, Türkiye'de kadın girişimci sayısının ciddi ölçüde artmasını sağladık. Tüm bu konularda tecrübe ve bilgi paylaşımı yapmaya hazırız. Yatırım ihtiyacı olan Arap ülkelerinde de ortak yatırımlar gerçekleştirebiliriz. Birlikte çalışmalı, birlikte yükselmeliyiz. Türk iş dünyası olarak dileğimiz, Arap kardeşlerimizle ilişkilerimizi daha da derinleştirmek, çok boyutlu hale getirmektir" diye konuştu.

'EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZİ YATIRIMLARLA GELİŞTİRMELİYİZ'

Arap Odalar Birliği Başkanı Samir Majoul ise konuşmasına İzmir yangınlarında hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralananlara da acil şifa dileyerek başladı. Dünya Odalar Federasyonu (ICC) başkanlığına ikinci kez seçilen Hisarcıklıoğlu'nu tebrik eden Majoul, "Başkanlığınızın devam etmesi şüphesiz daha büyük ilerlemeler gerçekleştirecek ve ekonomik kalkınmayı sağlayacak. Başarılı ve verimli bir dönem temenni ediyorum" dedi. Arap ve Türk ilişkilerinin geçmişe dayandığını söyleyen Majoul, "Bu ilişkilerin kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanıyor ve jeopolitik konum itibarıyla yaşanan zorluklar karşısında hayati hale gelmektedir. Arap ve Türk tarafları arasındaki ticaret hacminin umut verici bir potansiyeli olduğuna şüphe yok. Bu forum; yeni ufukların açılması, iş birliklerin kurulması açısından bizim için fırsat yaratıyor. Forumda yatırımlar üzerinden ülkeler arasında iyi ilişkiler kurulabilir. Bununla yetinmemeli, ticari ilişkilerimizi, iş birliğimizin hızını artırmalıyız. Arap-Türkiye ülkeleri arasındaki ilişki önemli. Bizi birbirimize bağlayan ekonomik köprüleri desteklemek, bunları yatırım yoluyla gerçekleştirmek için çalışmalıyız. Ekonomik ilişkilerimizi yatırımlarla geliştirmeli, karşılıklı güven sağlamalı, uzun süreli ortaklıklar gerçekleştirmeliyiz. Arap dünyası olarak Türkiye'de gelecek vaat eden katma değerli sektörlere yatırım yapmalıyız. İkili girişimleri etkinleştirmek, uzmanlık alışverişinde bulunmak için Türk ortaklarımızla çalışmaya hazırız" diye konuştu.

İKİLİ TOPLANTILAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK

Arap Odalar Birliği Genel Sekreteri Khaled Hanafy de formun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, Türk-Arap iş dünyasının gelecekte yeni başarı hikayeleri yazacağına inandığını dile getirdi. Forum kapsamında, gerçekleştirilecek yuvarlak masa toplantılarında, Türkiye-Arap ülkeleri iş birliği fırsatları konuşulacak, ikili iş görüşmeleri yapılacak. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir'de iş imkanlarını konu alan konuşmalar gerçekleştirecek.(DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —