‘AİLEMİZ YARIM KALDI’
Grand Kartal Otel yangınında ağabeyi Yılmaz Sarıtaş ve yeğenleri Nehir ve Doruk Sarıtaş’ı kaybeden Çiğdem Sarıtaş, duruşma salonu dışında gazetecilere açıklama yaptı. Duruşmayı takip eden Çiğdem Sarıtaş, hayatlarının olumsuz etkilendiğini belirterek, “Altı aydır sadece nefes alarak yaşıyoruz. Aslında bütün yaşantımız, bizim de o yangının olduğu gün bitti. Çünkü ailemiz yarım kaldı. Çekirdek ailemin yarısını katlettiler. Kalan yarısı annem ve babam. Zaten yaşantımıza devam etmeye çalışıyoruz. Eğer buna yaşantı denirse” dedi.
‘AYRICALIKLI MİSAFİRLERİNİ KURTARDILAR’
Sarıtaş, otelde öncelikli misafirlerin ve arabaların kurtarıldığını söyelerek, “Biz Ankara’da yaşıyoruz. Ankara’dan geldik. Mücadelemiz boyunca akrabalarımız, arkadaşlarımız da yanımızda oldular. Devam edeceğiz, takibe devam edeceğiz. Olası kastla yargılanmalarını istiyoruz. Çünkü bu bir katliam. Bu, deprem ya da trafik kazası gibi anlık olup biten bir olay değil. Yangın uzmanlarının söylediği gibi, 8 ila 10 dakika ‘altın zaman’ denilen, insanların tahliyesinin kolaylıkla yapılabileceği bir zaman dilimi vardı ve bu zaman dilimini değerlendirmediler. Arabaları çektiler. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ayrıcalıklı misafirlerini kurtardılar. Bizim canlarımızı umursamadılar. Tahliye yapılabilecek bir durumdayken onu bile yapmadılar. Zaten yangına dair hiçbir önlem almamışlardı. Almadıklarını bildikleri halde insanları da uyandırmadılar. Bu zaten olası kast kapsamına giriyor” diye konuştu.
‘DAVA GENİŞLETİLMELİ’
Çiğdem Sarıtaş, davanın genişletilmesi gerektiğini belirterek, “Şimdi bazı HTS kayıtları üzerinden devam edilmeli. Çünkü ilk aramalar, o HTS kayıtlarında; çalışanların birbirine haber vermesi, yönetim kurulunu araması. Bunlar önemli. Bir de benim nezdimde, oradaki otoparktaki araçları kurtaranların da gelmesi lazım. Diğer LPG tesisatını yapan personelin de gelmesi gerekiyor. Çünkü prosedüre uygun teçhizat döşenmemiş. Bunların da eklenmesi gerekiyor. Ayrıca İl Özel İdaresi genel sekreteri, yardımcısı ve ruhsat denetleme eski ve yeni müdürlerinin söyledikleri gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin de sorgulanması, yargılanması gerekiyor. Çünkü oteller, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı. Denetleyecek kurum onlar. Buradan kaçış yok” ifadelerini kullandı.
‘ŞU AN BUNLARI KONUŞUYOR OLMAYACAKTIK’
Kurtarmaya imkan varken kimsenin kurtarılmadığını belirten Sarıtaş, “Burada göz göre göre gelen bir ölüm var. Hiçbirimiz kabullenemiyoruz. Saatlerce odada mahsur kalıp, sonrasında çıkamadılar. O zaman dilimini kullanmadıkları için çok kızgınım. Şu an bunların hiçbiri yaşanmıyor olabilirdi. Eğer ki yangını ilk gören 4 kişi, yukarıdan aşağıya bütün kapıları çalarak ‘Yangın var, dışarı çıkın’ demiş olsalardı, şu an bunları konuşuyor olmayacaktık” diye konuştu.
‘KENDİMİZİ ZOR ZAPT EDİYORUZ’
Sarıtaş, mahkeme salonunda sanıkları gördüklerinde neler hissettiklerini şöyle anlattı:
“Aşırı stresliyiz bu konuda. Kendimizi zor zapt ediyoruz. Düşünsenize, 78 cana mal olmuş katiller yanı başımızda. Sessiz kalarak ve metanetimizi koruyarak durmak çok zor.” (DHA)
Oğuzhan EKE-Zübeyde ÖZMEN/BOLU, (DHA)
FOTOĞRAFLI