Korona fırsatçıları hayvancılığı hedef aldı
Korona virüsü fırsatçıları nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da yem fiyatlarına fahiş zamlar yaparak üreticileri zor duruma soktu.
Tüm dünyayı tehdit eden ve birçok ülkede binlerce insanın ölümüne neden olan korona virüsü kapsamında Türkiye’de güvenlik ve tedbir çalışmaları hızla sürerken, bunu fırsata çevirmek isteyen bazı sektörler yaptığı fahiş zamlarla birçok sektörün olumsuz etkilenmesine neden oluyor. Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da korona virüs tehdidinin ardından yem fiyatlarına yapılan fahiş zamlar üreticileri zor duruma soktu. 2 ay öncesine kadar 65 TL olan yem fiyatlarının korona virüsün etkisiyle 100 TL’ye çıktığını belirten sektör temsilcileri fırsatçıların korona virüsü kendilerine fırsat olarak gördüğünü ve bunu lehlerinde kullandıklarını söyledi.
Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mahmut Aktürk, yem fiyatlarına yapılan fahiş zamların ardından üreticilere giderek mandıralarda incelemelerde bulundu. Burada yaptığı açıklamada herkesin birbirine lazım olduğu mesajını veren Bakan Aktürk, hayvancılığın en önemli giderlerinden birisinin yem olduğunu belirterek fırsatçıların yem fiyatlarını artırdığını kaydetti. Başkan Aktürk, “Hayvancılığın en büyük gideri olan yem olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz zaten. Özellikle bugünlerde yem fiyatlarının anormal şekilde artması gerçekten düşündürücü. Özellikle 11.12. ayda mısırın ve arpa fiyatlarının yüksek seyrettiği bir dönemde yem fiyatların 65 TL fiyatlara çekildiğini gördük. Ama bugünlerde arpa ve mısır fiyatları 12. aydan daha ucuz olmasına rağmen, çünkü silolarımızda hükümetimiz, bakanlığımız stok etti fiyatları yükselmesin diye. Arpa ve mısır fiyatlarının düşük olmasına rağmen yem fiyatlarının 90-100 TL’ye çıktığını endişeyle izliyoruz. Tabi özellikle hem dünyada, hem de ülkemizde görünen bu korona virüsten dolayı yem fabrikalarının fırsatçılık yaptığını düşünüyoruz. Yani krizi kendi lehlerine fırsata çevirdiğini görüyoruz ama bu doğru değil. Özellikle hayvanların dışarıya çıkmaması, insanlarımızın evde kalması nedeniyle işletmelerimizde bulundurulması ve yem giderlerinin, yem kullanımının artması nedeniyle daha fazla talep oluyor. Tabi talep arttıkça fabrikalarda fiyatları artırıyor. Bu fırsatçılıktan vazgeçmelerini istiyoruz. Çünkü onlar bize lazım olduğu kadar bizim de onlara lazım olduğumuzu unutmamalılar. Eğer hayvancılık yemden dolayı veya başka nedenlerle sıkıntıya girerse yem fabrikaları da yem satacak işletmeler bulamayacaklar. O yüzden bir birimizi bu noktada destekleyelim istiyoruz. Yem fabrikalarına sadece şu tavsiyede bulunuyoruz. Bu çarkın dönebilmesi için bu işletmelerin devam etmesi lazım. Bu işletmelerin devam etmesi içinde yem fabrikalarının devam etmesi lazım. Birbirimizi destekleyelim. Bu işi fırsata çevirip de birbirimizin üzerinden para kazanmaya çalışmayalım. Herkes hakkını alsın” dedi.
Üretici İsmet Üçkulak (42), yem fiyatındaki artışların hayvancılık üretiminin önündeki en ciddi engel olduğunu belirterek, “Yemcilere fırsat doğdu. Adamlar yeme aşırı derecede fiyat yükselttiler. Yem alma şansımızı bitirdiler. Bundan 3-4 ay önce arpa bin 300 lira, mısır bin 300 liraydı, yem ise 60 liraydı. Şimdi yem 100 lira olmuş, mısır yine aynı para. Burada ne oldu? Fırsatçılık yemcilere doğdu. Biz bu şekilde rahatsızız. Bu şekilde de yem alıp veremiyoruz. Hayvan yetiştiremeyeceğiz. Önümüze ciddi bir engel sundular. Şu anda biz neden ayaktayız? Devletin bize verdiği desteklerden ayaktayız. Destek olmazsa zaten hayat yok” diye konuştu. Üretici Yasin Üçkulak (46) ise, “Fırsatçılara gün doğmasın. Tabi ki doğmasın. Neden? Şu anda malımız içeride. Bunun için de mal içerde kaldığı için kışın 12. aylarda arpanın, mısır kilosu bin 200 – bin 300 lirayken yemin torbası 60 ile 70 arasındayken şu anda arpanın kilosu bin 250 iken yemin torbası 85-90 lira oldu. Bu ülke hepimizin arkadaşlar. Bu ülkeye hepimiz sahip çıkmamız lazım. Bu virüsü de aşarız, bu virüsü de atlatırız. Bu hastalıkta biter bu millet herkes birbirine lazım. O yüzden herkesin üzerine düşen vatandaşlık görevini yerine getirmesi gerekir” şeklinde konuştu.