Gülay KUYUCU/ VAN, (DHA)- MHP'nin ‘Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik’ temasıyla düzenlediği ‘Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları’nın 4'üncüsü Van'da gerçekleştirildi.
MHP'nin ‘Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik’ temasıyla düzenlediği ‘Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları’nın 4'üncüsü Van'da yapıldı. Edremit ilçesindeki Van Evliya Çelebi MTAL Uygulama Oteli Konferans Salonunda Van, Ağrı, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş, Siirt ve Şırnak, illerinin katılımıyla düzenlenen toplantıya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Genel Sekreter Yardımcısı İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, TBMM Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Özyavuz ve MYK MDK üyeleri, MHP Van İl Başkanı Salih Güngöralp ve partililer katıldı.
MHP Van İl Başkanı Salih Güngöralp'ın açılış konuşmasının ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz konuşma yaptı. Durmaz, Türkiye'nin 50 yıla yakın bir süredir terör belasıyla mücadele ettiğini, bu uzun ve sancılı sürecin, sadece bir güvenlik meselesi olmadığını, aynı zamanda milletin canını, malını, huzurunu, umudunu hedef alan çok boyutlu bir yıkım olduğunu söyledi. Durmaz, "Terör örgütlerinin kanlı saldırıları yüzünden on binlerce vatan evladı şehit düşmüş, ocaklar sönmüş, anaların gözyaşları dinmemiştir. Askerimiz, polisimiz, köy korucularımız ve sivil vatandaşlarımız bu uğurda hayatlarını kaybetmiş, milletimizin kalbine tarifsiz acılar kazınmıştır" dedi.
'TERÖR ÖRGÜTÜYLE PAZARLIK, TERÖRE VERİLMİŞ BİR TAVİZ YOKTUR'
Bütün bu ağır bedellere rağmen Türk milletinin asla yılmadığını, bin yıllık kardeşliğini yaşatma iradesiyle bu topraklarda bölünmeye, ayrılığa, kardeş kavgasına asla yer olmadığını tüm dünyaya gösterdiğini söyleyen Durmaz şöyle konuştu:
"Liderimiz Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin kararlı duruşuyla ortaya koyduğu, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın devlet iradesine dönüştürdüğü ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi, milli birliğimizi güçlendirmenin, toplumsal mutabakatımızı sağlamanın, kardeşliğimizi pekiştirerek, milli ülkülerimiz etrafında kenetlenmenin adıdır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, terörün kökünü kazımayı, bu topraklarda huzuru ve güveni kalıcı kılmayı, Türk milletine karşı en büyük borç ve sorumluluk olarak görmekteyiz. Bu vesileyle belirtmek isterim ki, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin hiçbir yerinde terör örgütüyle pazarlık, teröre verilmiş bir taviz yoktur. Şehitlerimizi, gazilerimizi ve ailelerini incitecek hiçbir adım atılmamış ve atılmayacaktır. Milletimizden gizlenen hiçbir şey yoktur. Anayasa’nın ilk 4 maddesi, 42. ve 66. Maddeleriyle ilgili hiçbir tartışma söz konusu bile değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi, ‘Kökeni, mezhebi, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes hukukun karşısında bir ve eşittir.’ Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir."
‘PAZARLIK, ARKA KAPI, PAKET, İMTİYAZ YOKTUR; OLMAYACAKTIR’
TBMM Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise "Altını kalın kalın çizelim. Pazarlık, arka kapı, paket, imtiyaz yoktur; olmayacaktır. Bu, ‘Aracısız, aralıksız, bagajsız, pazarlıksız ve gizli gündemsiz’ bir süreçtir. Önemle belirtmek istiyorum ki 40 yıl boyunca bütün Türkiye olarak çok acı bir şekilde yaşadığımız, ağır bedeller ödediğimiz terör ve şiddet dönemini hatırlayarak bu süreci iyi anlayıp doğru idrak edelim. 40 yıl içinde on binlerce can kaybımız oldu, şehitler verdik. Yollar kesildi, köyler, evler basıldı, anneler babalar, ana karnında doğmamış, beşikteki bebeler katledildi, şehirlerde bombalar patlatıldı, birliğimiz, kardeşliğimiz, huzurumuz kundaklandı. Can kayıplarımızla birlikte sosyal ve ekonomik kayıplarımız da çok ağır oldu" dedi.
‘BU ACILARI BİR 40 YIL DAHA MI YAŞAYACAĞIZ’
Bölge insanının uzun yıllar topraklarına hasret kaldığını belirten Akçay, "Terörün gölgesinde dağlarına, yaylalarına, ovalarına, köylerine gidemediler. Şimdi yer altı ve yer üstünden fışkıran cevherlerin zenginliğiyle tanıştığımız köyler terör nedeniyle boşalmıştı. Köylerde birkaç aile büyüğünden başka kimsenin kalmadığı ve şimdi bereketine şahit olduğumuz bölgenin köyleri terörün gölgesinde adeta fil mezarlığına dönmüştü. Yetti artık. Bu acıları bu kayıpları bir 40 yıl daha mı yaşayacağız?” diye konuştu.
‘TERÖRÜN TASFİYE SÜRECİDİR’
Bu sürecin yeni bir taviz kapısı olmadığını belirten Akçay, "Bu, taviz, al- ver değil, terörün tasfiye sürecidir. Bir ‘müzakere pazarı’ değil; bir hukuk ve millet insiyatifidir. Bazıları soruyor. ‘Ne verildi, ne alındı?’ Verilen, teröre istismar alanı kalmaması için yekpare millet iradesidir. Alınan, silahın susması, fesih iradesi, hukuk zeminine, meşru siyasete dönüş kararıdır. Peki bundan rahatsız olanlar kim? Kardeşliğin zedelenmesinden, şiddetin devamından, şüphe ve kaygının zihinleri hapsetmesinden medet umanlar” dedi.
‘SDG'NİN SUYU YOKUŞA AKITMAYA ÇALIŞTIĞINI GÖRÜYORUZ’
‘Terörsüz Türkiye’nin yalnız Türkiye’de değil, bölgesel barışa da katkı sunduğunu ifade eden Akçay, şöyle konuştu:
"İçeride başarıya ulaştıkça Suriye ve Irak kapsamında ve bu ülkelerin bütünlüğü ve bölünmezliği güçlenecektir. İç barışın verdiği özgüven Balkanlar’dan Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya uzanan çok katmanlı dış politikamızı güçlendirecektir. Bildiğiniz üzere terör örgütünün feshi ve silah bırakmasına dair çağrı örgütün tüm bileşenlerini kapsamaktadır. Ancak Suriye’deki PKK uzantısı SDG’nin suyu yokuşa akıtmaya çalıştığını görüyoruz. Bunları İsrail’in kışkırttığını da iyi biliyoruz. SDG/YPG’nin 10 Mart 2025’te Suriye merkezi yönetimiyle imzaladığı mutabakatı uygulamaktan imtina etmesi İsrail merkezli hesaplara angaje olmasıdır. Bu tam bir İsrail piyonluğudur. Bu durum tarihi ve tehlikeli bir yanlıştır. Bu oyunu görüyoruz. Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğü ülkemiz açısından çok önemlidir. YPG’nin 10 Mart mutabakatı için ‘bizi bağlamaz’ yaklaşımı, hele hele terörsüz Türkiye sürecini görmezden gelmesi yanlış bir tutumdur. Onları uyarıyoruz. İsrail’in maşası olarak varabileceğiniz hiçbir yer yoktur. Ya terörsüz ve kaossuz bir bölgenin yanında olup 10 Mart mutabakatına uyarsınız ya da kınından çıkacak kılıçla muhatap olursunuz. O durumda sizi İsrail de ABD de kurtaramaz. Bunların bir şekilde bir süre kullanıp da ortada bırakmadıkları hiçbir örgüt ve oluşum yoktur. Terörsüz Türkiye’yi, terörsüz bölgeyi inşa edeceğiz. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın terörsüz Türkiye hedefi başarılı olacaktır. Türkiye’yi büyüteceğiz, iç cephemizi kuvvetlendireceğiz, kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Türkiye yeni bir tarih yazmaktadır; terörsüz Türkiye, huzurlu Türkiye ve güçlü Türkiye artık bir hayal değil, hemen ulaşılabilecek bir hedeftir. Bu sürecin kazananı ülkemiz ve bölgemiz olacaktır, bu sürecin kazananı 86 milyon tüm milletimiz olacaktır, kazanan aydınlık yarınlarımızın teminatı evlatlarımız olacaktır." (DHA)
FOTOĞRAFLI