Tarih: 21.03.2025 10:22

Osmanlı’nın zirvesine ışık tutan kitap: Mimar Sinan Yapıları

Facebook Twitter Linked-in

Hilal BEKYÜREK-Özcan KILIÇ-Fırat ALKIZ/İSTANBUL,(DHA)- MUSTAFA Kemal Atatürk’ün 1937’de Türk Tarih Kurumu’na verdiği talimatla mimar Ali Saim Ülgen tarafından çizilen ve koruma altında bulunan Mimar Sinan yapılarına ait rölöveler (ölçülü çizimler), kapsamlı bir kitap haline getirildi. ‘Mimar Sinan Yapıları’ adıyla okuyucuyla buluşan kitap, yüzlerce esere ait detaylı bilgiler, Ülgen’in çizimleri ve her iki ismin biyografilerini barındırıyor. Kültürel mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma amacı taşıyan kitap hakkında konuşan Arkeolog Dr. Murat Sav, “Büyük ebatlarda basılmış olması detayları algılamak açısından çok önemli. Bunun sağlanmış olması eseri özel kılıyor, mevcut yapılara ışık tutuyor” dedi. Tarihçi Cem Akoğul ise “Mimar Sinan’ın eserleri Osmanlı'nın klasik döneminde ulaştığı zirveyi gösteriyor. Kitap, kendisinin hayatı ve eserleri arasındaki bağlantıyı kurma açısından okuyucuya önemli fikirler veriyor” diye konuştu.

Demirören Yayınları ve Türk Tarih Kurumu iş birliğiyle yayımlanan eser, ağırlıklı olarak Mimar Sinan’ın İstanbul’daki yapılarını temel alıyor. Türkçe ve İngilizce olarak sınırlı sayıda basılan ‘Mimar Sinan Yapıları’, prestij boyutunda ve lüks kutulu olarak yayımlandı. Arkeolog Dr. Murat Sav’ın hazırladığı kitap, Doğan Hızlan’ın önsözüyle sunuluyor.

SAV: EKSİK YAPILAR YENİDEN HAYAT BULDU

Mimarlık tarihine ışık tutan önemli kaynaklardan biri olarak değerlendirilen ‘Mimar Sinan Yapıları’ kitabının hazırlanma sürecine ve içeriğine ilişkin bilgi veren Arkeolog Dr. Murat Sav, “Bu çalışma 1937 yılına dayanıyor. O tarihlerde Mustafa Kemal Atatürk, Türk Tarih Kurumu’ndan Mimar Sinan’ın yapmış olduğu yapılara ait çok kapsamlı bir kitap hazırlanmasını istiyor. Türk Tarih Kurumu da çizimlerin yapılması için yüksek mimar Ali Saim Ülgen’i görevlendiriyor. Bu proje kapsamında Ali Saim Ülgen’in Mimar Sinan’la ilgili tüm çizimleri burada bulunuyor. Aynı zamanda Mimar Sinan’ın döneminde yazılmış tezkerelere kayıtlı olan ve ona ait yapıların tüm listesi yeniden hazırlandı. Sıralaması dahil eskiye sadık kalınarak eksik olan yapılar, kitapta yeniden hayat buldu. Çizimi yapılan eserler de belirtilmek kaydıyla kitap hazırlanmaya başlandı. Mimar Sinan’ın kısa bir biyografisi, yaptığı çalışmalara dönük bazı bilgiler ve Ali Saim Ülgen’e ait bazı bilgiler var. Böylece derli toplu bir çalışma olduğunu söylemek mümkün. Büyük ebatlarda basılmış olması detayları algılamak açısından çok önemli. Bunun sağlanmış olması eseri özel kılıyor” dedi.

‘ÜLKEMİZ ADINA İNANILMAZ BİR DEĞER’

Kültürel miras olarak eserlerin bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Sav, sözlerine şöyle devam etti:

“Kitap, pek çok sorunun cevabını içerisinde barındırıyor. Mevcut yapılara ışık tutuyor. Sağlıklı ve sağlam bilgiler içeriyor. Genel kültür açısından bazı bilgileri insanların özümsemesi ve kültürel miras olarak bilmeleri gerekiyor. Mimar Sinan sadece bize mal olmuş bir insan ve kimlik değil. Bütün dünya tarafından bilinen ve tanınan bir marka. Ülkemiz adına inanılmaz bir değer. Bu değer hakkında da insanlarımızın bir şeyler bilmesi gerekiyor. ‘Geçdi bu demde cihandan pir-i Mimaran Sinan’ denilir, hakikaten bu demde cihandan bir pir-i Mimar Sinan geçti. Yaptığı bütün eserlerde farklı bir damga ve detay kullanmış. Mimar Sinan’ın inanılmaz koruyucu bir yönü de var. Bunu pek çok yapısında görmek mümkün. Kitap üzerinde kapağından içerisindeki tüm detaylara ve tasarım sürecine kadar inanılmaz profesyonel bir çalışma yürütüldü. O nedenle de her açıdan son derece önemli bir eser. Bunun hazırlanmasında çıkış noktasını oluşturan Türk Tarih Kurumu’na, Meltem Demirören’e, proje sorumlusu Bedri Göğalp’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”

AKOĞUL: ATATÜRK’ÜN MİMAR SİNAN’A VERDİĞİ ÖNEMİN BİR KANITI

Kitabın Mimar Sinan eserlerini en iyi şekilde yansıttığını söyleyen Tarihçi Cem Akoğul da “Hocalarımızın eklediği sunuş yazıları ve bilgilendirici yazılar dışında, Ali Saim Ülgen’in tüm çizdiği rölövelerin bir arada olması kitabı katalog eser haline getirdi. Demirören Yayınları ve Türk Tarih Kurumu’nun beraber çalışmasıyla kalıcı bir eser ortaya çıktı. Kitabın büyük olması, bu konuyla ilgili çalışanların rölöveleri incelemesi açısından kolaylık sağlıyor. Çizimlerin yanında bulunan detaylı bilgileriyle kalıcı bir eser olarak birçok kütüphanede yer alacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihine özel bir önem verdiği için Ağırnas’tan çıkıp dünyanın en önemli mimarlarından biri olan Mimar Sinan hakkında talimatla bu rölöveleri oluşturması çok kıymetli. Bu, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihin ne kadar farkında olduğunu ve Mimar Sinan’a ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bugün bile aradan neredeyse 90 yıl geçmesine rağmen hala o rölöveleri kullanıp katkılarda bulunarak yeni eserler çıkartabiliyoruz” diye konuştu.

‘ESERLERİ TAKİP ETMEMİZE YARDIMCI OLACAK’

'Mimar Sinan Yapıları' kitabının Osmanlı’nın klasik döneminde ulaştığı zirveyi gösterdiğini aktaran Akoğul, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Mimar Sinan eserlerinin bir kısmı günümüze ulaştı. Belli bir kısmı farklı şekillere girerek günümüze ulaştı. Bir kısmı da kayboldu. Bu anlamda, bu kitabın kalıcı olarak bıraktığı bilgiler, Mimar Sinan’ın oluşturduğu eserleri takip etmemize yardımcı olacaktır. Bir dönem düşünün ki Osmanlı, bir yanda Habsburg, diğer yanda Papalık ile rekabet ediyor. Bunlara karşı bir fiziksel tezahür olarak Mimar Sinan’ın eserlerini görüyoruz. Bu, Osmanlı’nın klasik döneminde ulaştığı zirveyi gösteriyor. Mimar Sinan’ın yaşadığı dönemdeki otobiyografileri ya da arkadaşı Mustafa Çelebi’nin yazdığı biyografik eserler var. Kitapta bunlar da kullanılıyor. Bu nedenle, Mimar Sinan’ın hayatı ve eserleri arasındaki bağlantıyı kurma açısından genel okuyucuya da önemli fikirler veriyor.”

Demirören Yayınları Proje Direktörü Bedri Göğalp ise “Mimar Sinan yapıları bizim için de çok önemli bir eser çünkü Demirören Yayınları olarak ilk defa Türk Tarih Kurumu ile işbirliği yaptık, neticede ortaya; büyük boy, yüksek kaliteli ve şık bir kutuyla sunulan, Atatürk’e ve Mimar Sinan’a yakışan anıt bir eser ortaya çıktı. Çalışma süresince kültürel mirasımız olan Mimar Sinan yapılarını yeni bir dil ile gelecek nesillere anlatma öncelikli hedefimiz oldu” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —