Aybala MELEK-Celal ATALAY/ANKARA, (DHA)- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "4 önceliğimiz vardır. 1'incisi Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıdır. 2'ncisi tüm Suriyelileri temsil edecek, insan haklarına saygılı bir rejimin oluşması, komşumuzun istikrar bulmasıdır. Orada bulunan askerlerimizin güvenliği, Türkiye'deki yurttaşlarımızın huzuru ve refahının sağlanması önemlidir. Son olarak da 4'üncü ve en önemli önceliğimiz, Türkiye'deki Suriyelilerin bir an önce güvenle evlerine dönmesidir" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde düzenlenen 'Göç Politikaları Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Özel, daha sonra Parti Meclisi toplantısının açılışında konuştu. Suriye'de iç savaşı kışkırtan meselenin, ilk başından beri karşısında olduklarını söyleyen Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sınır komşumuz Suriye ile Türkiye'nin ilişkilenme meselesine, komşunun toprak bütünlüğüne saygısız, komşudaki iç savaşı kışkırtan, oradaki devlet dışı unsurları alan, eğiten, donatan, yollayan, savaştıran meselenin ilk başından beri karşısında olduk. Biz Suriye'ye, Esad'a ilk başından beri demokratikleşmesi, Suriye'yi temsil edecek yani sadece Arapları değil, sadece Suriye'deki bir kesimi değil, Arapları, Alevi'siyle, Sünni'siyle, Kürtleri, Türkmenleri, tüm etnik ve mezhebi grupları temsil edecek bir hükümete, demokratik seçimlere, demokrasiye, uluslararası kuruluşların denetimine açık bir rejime ulaşması konusunda Esad ile kurduğumuz ilişkinin, Suriye'ye yaptığımız tavsiyenin özü ve kökü bugüne kadar buydu. Bu sırada Erdoğan, 'Suriye'de önce Esad'ı devirelim, ondan sonra gerisine bakalım' diye bir anlayışa sahip oldu. Peki öncesinde ne vardı? Öncesinde Esad ile el ele fotoğraf vermeler, ailecek tatile gitmeler, Esad'ı övmeler, güzellemeler. Peki o zaman Suriye'de demokrasi vardı da Erdoğan bunları övüyordu, sonra Esad birden diktatörlüğünü ilan etti ve Erdoğan bununla kavgaya mı karar verdi? İşte bugünlerde Türkiye'de yapılmaya çalışılan illüzyonun temelinde bu var. Bir siyasi illüzyon çabası var" diye konuştu.
'ERDOĞAN KAZANMADI; İSRAİL, ABD KAZANDI'
Suriye'de, Türkiye'nin ulusal çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği belli olmayan bir ara dönemin başladığını ifade eden Özel, "Yani bir siyasi illüzyonla, 'Efendim Suriye'de Erdoğan başardı.' Erdoğan başarmadı. 'Erdoğan kazandı.' Hayır, Erdoğan kazanmadı; Suriye'de İsrail kazandı, ABD kazandı ve Suriye'de Türkiye'nin aslında ulusal çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği belli olmayan bir ara dönem başladı. Şimdi bu noktada soğukkanlı olmak, doğruları savunmak lazımken, 31 Mart seçimlerinin yenilgisini Suriye'de yaşananlarla telafi edip moral bulmaya çalışan bir iktidar ve bir siyasi illüzyon çabasıyla karşı karşıyayız. Ama önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin tutumunu net olarak koyalım. 4 önceliğimiz vardır. Bunlardan 1'incisi Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıdır. 2'ncisi tüm Suriyelileri temsil edecek, insan haklarına saygılı bir rejimin oluşması, komşumuzun istikrar bulmasıdır. Orada bulunan askerlerimizin güvenliği, Türkiye'deki yurttaşlarımızın huzuru ve refahının sağlanması önemlidir. Son olarak da 4'üncü ve en önemli önceliğimiz, Türkiye'deki Suriyelilerin bir an önce güvenle evlerine dönmesidir. Bu 4 öncelikli konuda çok hassas, çok soğukkanlı ve çok kararlı olmak gerekiyor. Bunu açıkça ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE, ÇOK BÜYÜK KAYIPLARA UĞRADI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın duyduğu heyecanın sokakta olmadığını söyleyen Özel, "Milletvekillerimiz, parti meclisi üyelerimiz, bizzat ben; Erdoğan'ın Türkiye'yi ortak etmeye çalıştığı heyecana sokak ortak olmuyor. Televizyon ekranlarında konuşan yorumcuların heyecanı, televizyonları izleyenlere geçmiyor. Çünkü herkes biliyor ki, Türkiye'de yapılan dünya kadar yanlışın sonucunda, 13 yılın sonunda Türkiye kazanmadı. Türkiye, 13 yılda 283 şehit verdi, evladını kaybetti. Türkiye roketlerle başta Kilis ve Karkamış olmak üzere sınır illerinde, ilçelerinde dünya kadar sivil kayıp verdi. Ülkemizde 4 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı var ve tam 200 milyar dolar kaybettik. 'Kazandık' demek için ya para kazanırsınız ya askeri bir başarı kazanırsınız, toprak kazanırsınız ki biz, bir karış toprağını vermeyen, kimsenin bir karış toprağında gözü olmayan Atatürk'ten miras geleneksel dış politikaya sahibiz. Ama 283 şehit vereceksin, sivil şehitler vereceksin, 4,5 milyon sığınmacının Türkiye'ye gelmesine sebebiyet vereceksin, 200 milyar dolar para kaybedeceksin ve 13 yılın sonunda 'Ben haklı çıktım.' Sen haklı çıkmadın, 13 yılın sonunda, Cumhuriyet Halk Partisi haklı çıktı. Endişeli olanlar haklı çıktı ve Türkiye çok büyük kayıplara uğradı" diye konuştu.
'TÜRKİYE'YE YÜK, 6,5 MİLYONA YAKIN İNSAN YAŞIYOR'
Türkiye'de 4 milyonun üzerinde Suriyeli olduğunu, bunların 2 milyon 953 bininin elinde geçici sığınmacı belgesi olduğunu aktaran Özel, "Sınırdan 'Git' dediğinde belgeyi alman lazım, vermek istemiyorlar. 'Belgen iptal olacak' deyince gitmekten vazgeçiyorlar. O yüzden Türkiye'deki 2 milyon 953 bin geçici sığınmacının statüsünün Suriye'deki şartlar da gözetilerek, belli bir takvim dahilinde artık sonlandırılması gerektiğini ifade etmek gerekiyor. Ayrıca Türkiye'de 2,7 milyon düzensiz göçmen yakalandı. Bunların 500 bininin sınır dışı edildiği bilgisini bakan paylaşıyor. Yani bakan diyor ki; 'Suriyelilerin dışında Kuzey Afrika'dan gelen, İran'dan, Irak'tan gelen, Pakistan'dan, Bangladeş'ten gelen, en çok da Afganistan'dan gelen 2,2 milyon da düzensiz göçmen var diyor, kaçak var' diyor. '2,7 milyon yakaladım, 500 binini yolladım' diyor. Yani Türkiye'de 6,5 milyona yakın kendileri burada olan, Türkiye'ye yük olan insan yaşıyor ve bu sorunların bir an önce çözülmesi gerekiyor. 'Türkiye kazandı' diyenlere, Türkiye 200 milyar dolar kaybetti. Hesabına itiraz eden varsa, çıksın karşımıza alnını karışlarım. Çıksın karşımıza" ifadelerini kullandı.
'BU ÜLKEYİ TEK ADAM REJİMİ GÖREMEZSİNİZ'
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmesine ilişkin, "Bugün AB Komisyonu Başkanı Sayın von der Leyen ile bir görüşmesi vardı. Şimdi bu görüşmeyi yapan von der Leyen'e ve şahsına, kurumuna duyduğumuz saygı bir yana, Avrupa Birliği'nin bu yeni pratiğini reddettiğimizi ifade etmek istiyorum. Normal zamanlarda, geçim zamanında bütün büyükelçiler burada, ziyaret ediyorlar, görüşülüyor, konuşuluyor. Ama kriz zamanlarında Avrupa Birliği yeni bir pratik geliştirdi. Merkel'den patentli. Gidiyor Erdoğan'la oturuyor, konuşuyor, bir anlaşma yapıyor, el sıkışıyor, işini görüyor. Burası bir demokrasi, bütün eksiklerine rağmen bir demokrasi. Buranın son yerel seçimlerde birinci partisi olmuş ana muhalefet partisi var. Bu parlamentoda temsil edilen AKP ve MHP dışında 11 tane daha siyasi parti var. Bu ülkenin kuralları var, kurumları var. Bu ülkeyi bir Orta Doğu coğrafyasının tek adam rejimi gibi göremezsiniz. Onunla gidip, anlaşıp, işinizi göremezsiniz. Avrupa Birliği'ni buradan bir kez daha uyarıyoruz ki Merkel'in bir geliştirdiği ve Orta Doğu'daki güçlü tek adamlarla en sıkış, anlaş, anlaşma gizli kalsın, görünür meseleleri söyleyin ama buzdağının alt tarafında dünya kadar haksızlık, dünya kadar hak ihlali. Örneğin işte 'Türkiye'ye verelim 6 milyar avroyu, bizim yerimize sığınmacılar için açık hava hapishanesi olsun.' Ne oldu, ne gördük? Teker teker ne gördük? Ben ne gördüğümüzü söyleyeyim. Biz karaya vuran Aylan bebekleri gördük. Yunanistan'ın patlattığı botlarda ölen 3 bin insan gördük, Ege'de boğulan 3 bin insan gördük. Bütün Afrika'dan ve Ege'den harekete geçen 30 bin kişinin Akdeniz'de boğulduğunu, 3 bininin Ege'de, toplam 30 bininin Akdeniz'de boğulduğunu gördük. Ve buradan insanlık tarihinin en utanç verici fotoğrafı çekildi Muğla'nın, Bodrum'un sahillerinde. Aylan bebeği gördük" dedi.
'TON, AYNI TON'
ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında açıklamalarda bulunduğunu aktaran Özel, "Ne demiş Trump Erdoğan'a, 'Çok iyi anlaştığım biri. Çok güçlü ve kuvvetli bir ordu kurdu' demiş. Keşke TSK'yı kastediyor olsa. Hepimiz biliyoruz ki HTŞ'yi kastediyor. Bu tonu hatırlıyor musunuz? Bu ton Trump'ın Erdoğan'a yazdığı tehdit mektubundaki ton. Ton, aynı ton. Yukarıdan bakıyor. Sırtını sıvazlıyor şimdi. Geçen sefer tehdit ediyordu” diye konuştu.
'SIĞINMACI SORUNUNU BELEDİYELERİN SIRTINDAN SİLKELEYİN'
Özel, Türkiye'nin Suriyeliler için 200 milyar dolar para harcadığını vurgulayarak, "Emeklilere 2 asgari ücret versek, bugün emekli maaşını 35 bin lira yapmaya kalksak, bize Suriyeliler harcanan paranın 50'de 1'i yetiyor. Ya da asgari ücret üzerinden baktığımızda, biz 'Asgari ücreti 30 bin lira yapalım' diyoruz; 'Ama asgari ücret esnafı ezmesin. 30 bin lira yaptığımız asgari ücret, küçük esnaf için 24 bin lira olsun. 6 bin lirasını devlet işçi başına teşvik olarak versin' diyoruz ya, oraya lazım olan para 250 milyar. Bu para onun tam 35 katı. O yüzden bu para çok büyük bir para ama son olarak şöyle söyleyeyim. Türkiye'de 'Asrın felaketi' dediler ya yaşadığımız depreme. Hepimizin yüreği yanıyor hala; 6 Şubat, 'Asrın felaketi'nin maliyeti, Erdoğan'ın hesabına göre 100 milyar dolar. Suriyelilere harcadığımız para, 200 milyar dolar. Deprem bizi 6 Şubat'ta bir yıktı, Erdoğan'ın ve AK Parti'nin Suriye politikası 2 kere yıktı" açıklamasında bulundu.
Suriyelilerin, belediyelere oluşturduğu yük için merkezi hükümetin destekte bulunmadığını söyleyen Özel, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1 kuruş vermedi. Suriyeli sığınmacıların İstanbul'a, Ankara'ya, Mersin'e, Adana'ya, Kilis'e, İzmir'e ya da kendi belediyelerine yarattığı yeni yük için 1 lira vermedi. Onlara dünya kadar sosyal yardım yapıldı, dünya kadar katkı sağlandı. 1 lira vermediği gibi örneği Kilis'e 109 bin kişilik para yolluyor İller Bankası'ndan, 300 bin kişiye bakıyor Kilis Belediyesi. 300 bin kişiye hizmet ediyor, 300 bin kişilik su tüketiliyor, 300 bin kişilik atık su üretiliyor, 300 bin kişinin çöpü toplanıyor 109 bin kişinin parasıyla. Dönmüş şimdi bize, 'Efendim belediyeleri silkeleyin' diyor. Belediyelerin hala daha alacaklarına el koymaya çalışıyorlar. Yahu artık bu sığınmacı sorununu belediyelerin de milletin de sırtından silkeleyin, ondan sonra gelin nereyi silkeleyecekseniz silkeleyin. Ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediyeleriyle uğraşmayı artık bu tarafından bırakın. SGK'nın (Sosyal Güvenlik Kurumu) toplam 100 lira alacağı var, 10 lirası belediyelerden. Bunun içinde AK Parti'si, İYİ Parti'si, DEM'i, CHP'si hep birlikte. 100 liralık alacağın 10 milyarı için bunları yaşatıyor. 'Maaş ödeyemeyelim' diye uğraşıyor. Ama 100 liralık paranın 90 lirasının tamamı, yandaşlarının SGK'ya olan borçları" ifadelerini kullandı.
İklim, yoksulluk veya ekonomik krizlerin geçici sığınma sebebi olmadığının altını çizen Özel, "Bu sebepten bu durum ortadan kalktığına göre, elbette belli bir takvim içerisinde ama bu kişilere önce teşvik, ardından da ayrıcalıkları tamamen önce ortadan kaldırarak daha sonra da onların memleketlerine dönmesi için fiziki değil ama kanuni düzenlemelere yönelik onlara bir zorlama, daha doğrusu buradaki pozisyonlarını artık Suriye'de sürdürme noktasındaki bir devlet kararlılığının öyle şiddetle, zorla değil; ama kanunu düzenlemelerle ve TBMM eliyle yapılması gerektiğini de büyük bir kararlılıkla ifade etmek istiyoruz" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI