Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL-Batuhan DURNAOĞLU/ANKARA, (DHA)- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Hiçbir siyasetçi ve yerel yönetici yargılanmaktan muaf değildir. Ama bu yargılamanın hukuka uygun, adil, açık, çok istisnai şekilde tutuklu; ama genel kaide olarak tutuksuz olarak gerçekleştirilmesi lazım. Yargılanmaktan kaçmayız; ama tutuklu yargılanmak büyük bir zulümdür" dedi.
Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti. Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından Özel ve Aslan, ortak açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Özel, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları, haziran zamları, seyyanen zammın yapılmayacak olması ve asgari ücrete ara zammın verilmeyeceği konularının görüşmede en temel gündemleri olduklarını söyledi. Özel, “Doğal gaza yüzde 25 zam yapıyor, kiraya yüzde 42 zam yapıyor. Memur emeklisine yüzde 15 zam yapıyor. Aynı gün BAĞ-KUR emeklisine yüzde 16,6 zam yapıyor. En düşük emekli maaşını ilan etmiş; 16 bin 881 lira. Normalde enflasyonu uyguladığında; 16 bin 879. Ne var? 2 lira refah payı vermiş arkadaşlar. Kanunda diyorlar ya ‘Enflasyon artı refah payı.’ 2 kuruş veriyor, 2 kuruş refah payı veriyor. 80 lira zam veriyor en düşük emekli maaşına, günlük 80 liraya denk geliyor ve emekliye vermiş olduğu zamla bir tas mercimek çorbası içilemiyor. Türkiye siyasi tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, hatta Anadolu medeniyetleri tarihinde maaşa bir tas çorbadan az zam yapıldığı ilk kez görülüyor. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Geçen sene altın hesabı yapıyorduk. Efendim işte, ‘Eskiden 8 çeyrekti, şimdi 3 çeyrek altına düştü’ diyorduk. Sonra o çeyrek altın 2,5’lara düşmüştü. Bugün verdikleri zamla emekli, gelecek ay bugünkü altın hiç artmasa 2,5 çeyrek altın alacak. Yani geçen seneye göre bile, hatırlayalım; 14 bin 500 lira verdiklerinde isyan ediyorduk. O güne göre bile yarım çeyrek altın çaldılar emeklinin cebinden. Sırf bu enflasyon oyunlarıyla. Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi olarak buradan Meclis’teki bütün siyasi partilere çağrımız; biz 2 tane kanun teklifini hazırladık ve Meclis kayıtlarına 30 Haziran tarihinde girdi bunlar. Bunları hazırlarken hem DİSK ile TÜRK-İŞ ile HAK-İŞ’le hem Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu ile hem TESK ile esnafın konfederasyonuyla ve temas etmemiz gereken her yerle, herkesle temas ettik, çalıştık ve iki tane kanun teklifimiz var" diye konuştu.
‘EMEKLİ MAAŞLARI EN DÜŞÜK ASAGARİ ÜCRET SEVİYENDE OLMALI’
Özel, sunacakları kanun tekliflerinden bir tanesinin emekli maaşlarına yönelik olduğunu aktararak, "Emekli maaşlarının en düşük asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini savunuyoruz. Ve işçi emeklisi için kanun teklifimiz bunu içeriyor. Memur emeklileri için de seyyanen zam içeriyor. Diğer kanun teklifimiz de asgari ücrete yönelik. Asgari ücrette biliyorsunuz biz aslında ocak ayında ve bütün hesapları enine boyuna yapıp ‘Bu işin gereği 30, 30’un altında biz yokuz’ demiştik. 22 bin küsür lira verdiler ve bütün gerçekleşmeler oldu. Şimdi gelinen noktada enflasyonu ve geçen sene için yüzde 4, bu yılın ilk 2 ayı için olan yüzde 2’lik yüzde 3,2 ve yüzde 2’lik refah payları hesaplandığında, 30 bin 254 lira olması gerekiyor asgari ücretin. Ve buna yönelik kanun teklifimiz var. Ama tabii asgari ücret devletin cebinden çıkmıyor” ifadelerini kullandı.
‘1 YILDA YANAN ORMANI, 6 AYDA YAKTIK’
Özel, orman yangınlarının herkesi çok derinden sarstığını ifade ederek, “Son 1 haftada Türkiye’de dört bir yanda 624 orman yangını oldu. 2 vatandaşımız ve 1 orman işçimizi kaybettik. Allah rahmet eylesin. Öncelikle bütün bu yangın söndürmede çalışan ama Orman Genel Müdürlüğü’nün, ama hangi belediyede çalışırsa çalışsın bütün arkadaşlarımızın, bütün itfaiyecilerin, bütün gönüllülerin yüreklerine sağlık. Hepsine minnettarız. 2025 yılında ilk 6 ayında 3 bin 44 orman yangını çıktı, son 10 yılın yıllık ortalaması 2 bin 500. Yani öyle bir şey ki 1 yılda yanan ormanı, 6 ayda yakmış durumdayız. Ve her sene bu artıyor" dedi.
‘ERDOĞAN, BENZER OPERASYONLAR YAPILACAĞINI SÖYLEMİŞTİ’
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara’nın gözaltına alınması ve Tunç Soyer başta olmak üzere, İzmir’de tutuklamaya sevk edilen 99 isim için, “Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan 10 gün önce ‘Sadece İstanbul değil, diğer yerlerde de benzer operasyonlar olacak’ demesidir. Ama bu operasyonlar, zaten soruşturma, kanunlara göre gizlidir. Kimseye haber verilmez bir soruşturma yapılırken. Ama Akın Gürlek’in her gün gece, saat gözetmeksizin doğrudan telefonla Cumhurbaşkanına bilgi verdiğini, hatta gelip doğrudan Cumhurbaşkanı ile görüşme imkanı bulduğunu, Cumhurbaşkanının İstanbul’a uçakla gittiğindeki karşılamalar sırasında baş başa bilgiler verdiğini hep biliyorduk. Ardından da Cumhurbaşkanı evveli gün ve bugün gerçekleşen operasyonları 10 gün öncesinden söyledi. Bu kadar gazetecisiniz, bu kadar tecrübeli muhabirler var. Kuvvetli büroları var gazetelerin ve televizyonların. Sizin alamadığınız her haber, 10 gün öncesinden Cumhurbaşkanının elinde. Demek ki açık kaynaklardan elde edilebilecek bir haber yok. Olsa birinizden birisi diğerlerinden önce bunu bulur, öğrenir. Ama gizli kaynaklar, başsavcılıklar doğrudan Cumhurbaşkanına bu konuda bilgi veriyor. O da onun siyasi iletişimini yapıyor. Tabii ki bir kez daha söyleyelim. Hiçbir siyasetçi ve yerel yönetici yargılanmaktan muaf değildir. Ama bu yargılamanın hukuka uygun, adil, açık, çok istisnai şekilde tutuklu ama genel kaide olarak tutuksuz olarak gerçekleştirilmesi lazım. Yargılanmaktan kaçmayız ama tutuklu yargılanmak büyük bir zulümdür. Mussolini’nin ön infaz yöntemidir. Milletin gözünde belediye başkanını hapse girmiş göstermektir. Örneğin Aziz Kocaoğlu 379 yılla yargılandı. Tamamından beraat etti. Onu o gün hapse koysaydınız ne olacaktı? O yüzden tutuksuz yargılamanın esas olması lazım. 99 kişiyi birden tutukluluğa sevk etmek nedir? Gerçekten anlamak mümkün değil” açıklamasında bulundu.
‘TÜM SİLAHLARIN BIRAKILMASI EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR’
Özel, PKK'nın silah bırakma sürecine ilişkin, "Terör örgütü silah bırakıyorsa iyidir. Buna kimsenin rahatsızlık duyacağı ya da bu konuda olumsuz bir şey söyleyeceği yok. Burada terör örgütü sembolik sayıda silah bırakacağını söylüyor. Bir yandan silah bırakma işi başlıyorsa bunun da önemli olduğu söyleniyordu. Bir yandan da demokratik adımlar atılmalı, bu iş geri dönülmeyecek bir şekilde hızlı şekilde, terörsüz ve demokratik Türkiye’ye ulaşılmalıdır. Bununla ilgili yapılması gerekenleri herkes biliyor, hepimiz biliyoruz. O yönden terör örgütünün silah bırakıyor olması zaten ilk başta söylediklerinde de bundan memnuniyet duyduğumuzu söyledik. Tüm silahların bırakılması, silahların tamamen ortadan kalkması en büyük temennimiz. Bir daha da toplumsal barışımızın hiç zedelenmemesi için en ileri demokratik adımların atılması lazım. Bu silah bırakma, silahların bırakılması konusunda ne kadar umutlu ve ne kadar destek veriyorsak, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda da aynı miktarda ısrarlı ve o kadar destek vermeye hazırız” dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI