Tarih: 22.04.2025 10:29

'Şefik Bey'in taarruz değerlendirmesi savaşın kaderini değiştirdi'

Facebook Twitter Linked-in

Nazif Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah, 27'nci Alay Komutanı Alay Komutanı Şefik Bey'in çok kritik bir değerlendirme ile 57'nci Alay'ın başarısına zemin hazırladığını söyledi. Dr. Sabah, "25 Nisan 1915 tarihinde günümüzden 110 yıl önce Mustafa Kemal Bey komutasındaki 57'nci Alay'a çok kritik zamanı kazandırmakla kalmamış, adeta bir mıknatıs gibi karaya çıkan Anzak birliklerini üzerine çekerek 57'nci Alay'ın karşısına olması gerekenden daha az bir kuvvetin çıkmasını sağlayarak o gün elde edilen zaferde önemli rol oynamıştır" dedi.

Çanakkale Kara Savaşları'nın 110'uncu yıl dönümü yaklaşırken, savaşa dair yeni detaylar ortaya çıkıyor. 27'nci Alay Komutanı Şefik Bey taarruza ilişkin yaptığı değerlendirmeler, Kara Savaşları'nın kahraman birliği olarak bilinen 57'nci Alay'ın başarılı olmasına ve muharebenin kaderine olumlu etki etti. ÇOMÜ Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah, bu durumun 57'nci Alay'ın başarısına zemin hazırladığını söyledi.

Anzak Kolordusu 25 Nisan 1915 sabahında Arıburnu'na çıktığında 27'nci Piyade Alayı’nın Eceabat Topzeytinlik'te bulunduğunu söyleyen Dr. İsmail Sabah, "27'nci Alay askerleri 24-25 Nisan'a bağlayan gece Kabatepe-Palamutluk Sırtı bölgesinde bir tatbikat gerçekleştirmiş ve askerler ordugaha yani çadırlarına yorgun bir şekilde dönmüştü. Ancak saat 04.30'da çıkartmanın başlamasıyla ortaya çıkan tüfek ve bomba sesleri Alay Komutanı Şefik Bey'i uyaran ilk ikaz olmuş ve çadırında dinlenmekte olan asker hemen kaldırılmıştır. Bunun üzerine 27'nci Alay Komutanı Şefik Bey hareket için emir beklemişti. Beklediği emirin gelmemesi üzerine bağlı bulunduğu 98'inci Tümen'in Kurmay Başkanı Hulusi Bey ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş ve Hulusi Bey'e harekete hazır olduğunu bildirmiştir" ifadelerini kullandı.

HIZLI BİR ŞEKİLDE HAREKETE GEÇTİ

Dr. İsmail Sabah, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak Tümen Kurmay Başkanı Hulusi Bey, Arıburnu'na gerçekleşen çıkarmanın henüz gerçek mi yoksa aldatma amaçlı olduğu tereddüdünü yaşadıklarından 27'nci Alay'a beklediği hareket emrini verememiştir. Fırsattan istifade uyanmış olan askere çorbalarını içmesini emreden 27'nci Alay Komutanı o anları hatıralarına; ‘Arıburnu'nda derinden derine tüfek sesleri gelmekteydi. Anlıyordum ki asker evlatlarım zor durumdaydı’ sözleriyle yansıtmıştı. 27'nci Alay Komutanı Yarbay Şefik Bey'e beklediği hareket emri saat 05.45'te gelmişti. Zaten yürüyüşe hazır bulunan 27'nci Alay askerlerini 5 dakika içerisinde harekete geçiren Şefik Bey, saat 05.50'de Eceabat Topzeytinlik'te bulunan alay karargahından harekete geçmişti. Şefik Bey'in hızlı bir şekilde harekete geçmesi 25 Nisan gününün en önemli kararlarından biri olmuştu. Çamburnu'ndaki Cebel Bataryası'nın dahi gelmesini beklemeden harekete geçen Şefik Bey, Arıburnu'nda karaya çıkan Anzak Kolordusu'na bir an önce çatmak ve mümkünse geriye atmak niyetindeydi."

'ÇOK KRİTİK BİR DEĞERLENDİRMEDE BULUNDU'

Arıburnu'na doğru harekete geçen 27'nci Alay'ın saat 07.00 civarında Kavaktepe'ye ulaştığını söyleyen Dr. Sabah, "Buraya gelen Şefik Bey yanına tabur komutanlarını da alarak bir keşif gözlemi yapmıştır. Bu gözlem esnasında karaya çıkan Anzak birliklerinin sağ yanlarının Kanlısırt'a dayandığını görmüştür. Şefik Bey tam 110 yıl önce burada saat 07.00 sularında 25 Nisan gününün en kritik ve muharebenin de seyrini etki edecek çok kritik bir değerlendirmede bulunmuştur. Şefik Bey, buradan taarruza geçmenin düşmana bir an önce çatmak için en kısa yol olduğunu, ancak bulundukları Kavaktepe'nin arkamızdaki Kanlısırt'a göre daha alçakta kalma sebebiyle taarruz etmeleri halinde mahkum bir konumda kalacaklarını değerlendirmiştir. Aynı zamanda buradan taarruza geçilmesi halinde, sol taraftaki Ege Denizi'nde bulunan düşman filosu tarafından bombardımana tutulacağını düşünmüştür" dedi.

'DÜŞMANA MERKEZDEN SALDIRMAYA KARAR VERDİ'

Şefik Bey'i bu noktadan taarruz etmekten vazgeçiren asıl sebep hakkında da bilgi veren Dr. Sabah, "27'nci Alay'ın buradan taarruza geçmesi halinde Anzak Birlikleri, Kanlısırt'ta bulunduracakları yeterli bir kuvvetle 27'nci Alayı tutacak ve kalan kuvvetleriyle bölgenin hakim ve kritik arazi kesimi olan Conkbayırı ve Kocaçimen'e doğru ilerleyeceklerdi ve burayı ele geçirdikten sonra 27'nci Alayı kuşatma ihtimaliydi. Yani Şefik Bey buradan taarruza geçmesi halinde Anzak Kolordusu'nu kendi eliyle hakim arazi parçasına doğru itmiş olacaktı. Şefik Bey yapmış olduğu bu kritik değerlendirme sonucunda buradan taarruz etme fikrinden vazgeçmiş ve düşmana merkezden saldırmak için daha kuzeye doğru yürüyüşüne devam etmiştir. 19'uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal Bey'in ismiyle anılacak olan Kemalyeri'ne geldiğinde ve saat 08.30 olduğunda 27'nci Alay'ın taarruzu başlamış böylece Conkbayırı ve ondan ayrılarak güneye doğru inen Topçularsırtı üzerine, yani 3'üncü Sırt dediğimiz noktalar üzerine Anzak Kolordusu'nun yerleşmesini engellemiştir" ifadelerini kullandı.

'MUHAREBELERİN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ'

Aldığı kararlarla Şefik Bey'in zaman kazandırdığını da ifade eden Dr. Sabah, "27'nci Alay'ın bu hareketi karaya çıkan Anzak birliklerinin üzerlerine doğru çekilmesine neden olmuş ve böylece inisiyatif kullanarak 57'nci Alay'la birlikte Conkbayırı'na doğru yetişmek üzere olan Mustafa Kemal Bey'e de çok kıymetli zamanı kazandırmıştır. Yani 25 Nisan 1915 tarihinde günümüzden 110 yıl önce Mustafa Kemal Bey komutasındaki 57'nci Alay'a çok kritik zamanı kazandırmakla kalmamış adeta bir mıknatıs gibi karaya çıkan Anzak birliklerini üzerine çekerek 57'nci Alay'ın karşısına olması gerekenden daha az bir kuvvetin çıkmasını sağlayarak o gün elde edilen zaferde önemli bir rol oynamıştır. Özetle 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Bey ve 27. Alay Komutanı Şefik Bey'in kritik değerlendirmeleri ve ona göre hareket etmeleri Çanakkale muharebelerinin seyrini değiştirmiştir" diye konuştu. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —