Aliekber METE/ ANKARA, (DHA)- TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu'nda sunum yapan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, "Don sonuçlarına bakarsak, 74 milyarlık bir teminatımız vardı, 7 milyar prim alındı, 184 bin poliçenin neredeyse yüzde 62'sine hasar isabet etti. 114 bine yakın poliçede hasarımız var. Burada etkilenen çiftçi sayımız 90 bine yakın bulunuyor. Gerçekleşen don hasarımız 21,6 milyar TL, ödenen don hasarımız da 1,5 milyar TL şu ana kadar" dedi.
TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu, AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Korkmaz, "Komisyon çalışmalarımızda önümüzdeki hafta sonunda Amasya, Tokat, Ordu, Giresun bölgesinde bir Karadeniz programımız olacak. Ondan sonraki hafta da yine saha çalışmamız devam edecek Manisa, Aydın, Denizli, Isparta, Burdur bölgesinde ve son olarak da yine Burdur'da 2 konuda çalıştay planlıyoruz. Bunlardan biri, Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Gerçeğinde Sürdürülebilir Tarımsal Üretim. Artık tarımsal üretim yeni bir gerçekle yüzleşiyor bütün dünyada, ülkemizde de. Ülkemiz de değişen küresel iklimin kesişim kuşağında yer alıyor, Türkiye, hemen hemen her alanda bir şekilde etkisini gösteriyor. Bazen kuraklık, bazen don, bazen dolu gibi. Bu konuyu masaya yatıracağız. Bu konunun uzmanları etrafında tarımsal üretimin bundan sonra hangi gerçeklerle yüzleşeceği ve bu konudaki stratejik yeni yönelimleri, olması gereken yeni yönelimleri tespit etmeye çalışacağız" ifadelerini kullandı.
'TARIMSAL SİGORTA SİSTEMİNİN YENİDEN YAPILANDIRMA İHTİYACI VAR'
Korkmaz, Burdur da düzenlenecek çalıştay da ele alacakları ikinci konuya değindi ve sahada Tarımsal Sigortaları Havuzu (TARSİM) ile ilgili eleştirilerin yoğun olduğunu ifade etti. Korkmaz, "İstisnasız her toplantının gündem maddesi, hatta bazen ben de toplantılarda, 'Kötü adam TARSİM' gibi isimlendiriyoruz çünkü herkes TARSİM'den şikayetçi. Bir kısmı TARSİM'in poliçeleri zamanında ödemediği, bir kısmı poliçelerin kapsamıyla ilgili sorunların olduğu, bir kısmı ise yaptırmak istemediğini ancak kredi kullanıldığı için zorunlu olarak yaptırılması gibi genel şikayetler var. Tarımla uğraşan insanların başlarına ne geleceği endişesiyle değil, tarımsal üretimle meşgul olması lazım. Başlarına herhangi bir şey geldiğinde de bunları destekleyen bir sistemin, bunların isteğine ya da sigorta yaptırmasına bağlı olmaksızın bir üretimi yapabiliyor olması lazım. Yani yaptığı üretim faaliyetinin giderlerinin ve gelirinin en azından bir kısmının bir tür garanti içerisinde olması lazım, tabii, bunun planlı tarımla birleşmesi gerekiyor, belki gıda istikrar fonu gibi bir fonla bütünleşmesi gibi birtakım enstrümanları var. Ama bizim, dünyada da Avrupa'da da tarımsal sigortacılıktaki ilkleri yapan ülkemiz, bu geldiği nokta itibarıyla tarımsal sigorta sistemini yeniden yapılandırma ihtiyacı, yaşanan şartlar, iklim şartları ve üretim yapısının değişimine bağlı olarak artık bu konunun bir irdelenmesi gerekiyor" diye konuştu.
'SİGORTA ŞİRKETLERİ TARSİM ADINA POLİÇE DÜZENLENİYOR'
Komisyon Başkanı Korkmaz'ın açılış konuşmasının ardından Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin milletvekillerini bilgilendirdi. Sezgin, TARSİM'in tarihçesi ve işleyişi ile ilgili bilgiler paylaşarak, "Tarımsal faaliyetler için sigorta talep eden çiftçiler sigorta şirketlerine ve dağıtım kanallarına önce başvuruyor. Sigorta şirketleri talebi değerlendiriyor, poliçe düzenliyor ve TARSİM adına standart tarım sigortası sözleşmesi yapıyor. Çiftçi poliçede belirtilen primin belli bir kısmını ödüyor, devlet de çiftçinin sigorta priminin geri kalanını destek için ödüyor. Çiftçilerin tüm primleri sigorta şirketleri tarafından tahsil edilip bu primlerin tamamı TARSİM'de toplanıyor. Sigorta şirketleri bu faaliyetlere karşılık TARSİM'den aracı komisyon alıyorlar. TARSİM reasürans şirketlerine, reasürans teminatı sağlama yetkisine de sahip yani üstlendiği riski reasürans şirketlerine de devredebiliyor, TARSİM'in bu yetkisi var. Eğer reasürans teminatı yetersiz kalırsa da devlet hasar fazlası desteğini sağlıyor. Bu devlet de reasürans kısmında elini taşın altına koyuyor. Bu devlet destekli tarım sigortası da 10 tane branşı kapsıyor. Bu tüm branşlarda yüzde 50 prim desteğimiz var. Meyvelerde don riskinde yüzde 67 prim desteğimiz mevcut. Gelir korumasında yüzde 60, köy bazlı verimde de yüzde 70 prim desteği sağlamaktayız" değerlendirmesinde bulundu.
'YÜZDE 100 HASARI ÖDÜYORUZ'
TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü ise komisyonun saha çalışmalarına bölge müdürlerinin de katıldığını hatırlatarak, "Yüzde 100 hasarı ödüyoruz, bakın, kesin tespit ettiğimiz yüzde 100 hasarı ödüyoruz ama şimdi asmada üzüm var, bundan sonra da dolu olabilir mi? Allah korusun ama olabilir. Fırtına olabilir mi? Olabilir. Ben şimdi ödersem poliçe bitmiş olur. Ödememe bir teknik özellik, sigorta tekniği açısından ödemiyoruz. Yani hasat tarihinde çiftçi kendisi veriyor, onu da biz vermiyoruz, hasadı ne zaman kendisi beyan ederse, o tarihe göre biz ödemeyi yapmış oluyoruz" dedi.
'EN ÇOK ETKİLENEN ÜZÜM'
Ardından yeniden söz alan Sezgin ise nisan ayında meydana gelen zirai don olayı ile ilgili, "Burada don riski teminatı olarak biz bitkisel ürün, köy bazlı verim, gelir koruma sigortalılarını kapsıyorduk. Burada meyve ürünlerinde don riski priminin iki bölü üçü devlet tarafından karşılanıyor. Özellikle don riskinde iki bölü üçü devlet tarafından karşılanıyor. Don sonuçlarına bakarsak, 74 milyarlık bir teminatımız vardı, 7 milyar prim alındı, 184 bin poliçenin neredeyse yüzde 62'sine hasar isabet etti. 114 bine yakın poliçede hasarımız var. Burada etkilenen çiftçi sayımız 90 bine yakın bulunuyor. Gerçekleşen don hasarımız 21,6 milyar TL, ödenen don hasarımız da 1,5 milyar TL şu ana kadar. Bu don hasarından en fazla etkilenen ürünlerin başında üzüm geliyor, neredeyse yüzde 52'si üzümden geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
'2024 YILI SONU İTİBARIYLA ÖDEDİĞİMİZ HASAR 339 MİLYAR LİRA'
Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Atilla Oksay ise yaptığı sunumda, "Baktığımız zaman sigorta sektörü risk yönetimi, finansal dayanıklılık ve afet sonrası toparlanma kapasitesi açısından stratejik sektörlerden bir tanesi hem ülkemizde hem dünyada. 2024 yıl sonu itibarıyla baktığımız zaman toplam prim üretimimiz 838 milyar TL, ödemiş olduğumuz hasar, direkt ödediklerimiz 339 milyar lira, hasar ihbarı yapılan fakat işlemleri devam eden dosyalar içerisinde de 350 milyar liralık bir karşılığımız var yani toplamda 690 milyar TL'lik 2024 yılında bir hasar yüküyle karşı karşıyayız. Bu arada bu 839 milyar TL'lik prim üretimi içerisinde devlet destekli tarım sigortalarının payı da yüzde 4,5 bizdeki verilere göre. Ekonomiye fon sağlıyoruz sadece teminat sağlama işlevimizin yanında, bu da 1,9 trilyon TL. Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin toplam aktif büyüklüğü de 2,3 trilyon TL. Bir rakamı daha sizlerle paylaşmak istiyorum. 2024 yılında sigorta sektörünün Türkiye'deki bireylere ve kurumlara sunmuş olduğu toplam teminat tutarı 854 trilyon TL. Bu rakam da Türkiye gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık 22-23 katı yani varlıklarımızın korunması anlamında da bir rol oynuyor sigorta sektörü" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI