İSTANBUL,(DHA) - TÜRK Dünyası Araştırma Enstitüsü Başkanı Teoman Yıldırım, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısını değerlendirerek "Türk'e de Kürt'e de faydası olmayan arkaik jargonlar olsa da okunan metin PKK terör örgütünün silah bırakma konusunda bahane bulacağı içerikte de değildi. Sonuca ulaşırsa çağrının tarihi bir anlamı olabilir. Bundan sonrası daha da önemli, istikrar ve devamlılık esas alınmalıdır. Bu hedefin ortaya konulmasından çağrının yapıldığı güne kadar süreç iyi yönetildi. Bunun, 'ön şarta bağlı bir pazarlık', 'al-ver süreci', 'muhataplık meselesi' ya da 'yeni bir çözüm süreci' olmadığını görebiliyoruz" dedi.
Yıldırım, "Türkiye, 40 yıldan faza bir süredir PKK terör örgütü ile mücadele ediyor. Daha önce de PKK'nın silah bırakması için Öcalan, 2014 yılında çağrı yapmış, ancak terör örgütü bu çağrıya uymamıştı. 2024 yılının son aylarından itibaren 'terörsüz Türkiye' hedefine yönelik müspet bir hava oluştu. Burada samimi olması gereken terör örgütü ve uzantısı kollardır. Terör örgütünün silahları gömmesi değil tamamen teslim etmesi ve tüm bölgedeki kollarının tamamen silah bırakması gerekir.
Yıldırım, "Bundan sonrası daha da önemli, istikrar ve devamlılık esas alınmalıdır. bu hedefin ortaya konulmasından çağrının yapıldığı güne kadar süreç iyi yönetildi. Bunun, 'ön şarta bağlı bir pazarlık', 'al-ver süreci', 'muhataplık meselesi' ya da 'yeni bir çözüm süreci' olmadığını görebiliyoruz. 'Terörsüz Türkiye'nin ülkeye ekonomik değerler katacağına inanıyoruz. Zafiyet göstermeden kararlı ve istikralı şekilde savunma sanayi alanına yatırımların devam etmesi gerekiyor. Terör ile mücadelede hedefin kararlılık esaslı olması lazım" diye konuştu.
Yıldırım, "Çağrının yapılması önemliydi. Bu sadece ilk aşama. Ama bundan sonrası daha önemli. Terör örgütü tüm farklı yapılanmaları ile bu çağrıya uyacak mı? Örgüt, çağrıyı yanlış yönlere kanalize ederek bu süreci istismar etmeye çalışacak mı? Küresel ve bölgesel yeni gelişmeler yaşandığında, bunu pazarlık sürecine çevirmek için bir fırsat olarak görecek mi? Türkiye, terörle mücadelede önemli bir mesafe aldı. İçeride terörü bitirdi. Sınır ötesinde mücadelede yüksek bir kapasite oluşturdu. Uluslararası toplum Türkiye'nin de artan etkisiyle, terör örgütü destek konusunda eski rahatlığında değil. Türkiye'nin Irak merkezi hükümeti ve bölgesel yönetimlerle geliştirdiği ilişki ve yapılan anlaşmalar, PKK'nın Irak'ta barınma imkânını zorlaştırdı" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, "Yeni Suriye yönetimi, kendi ülkesinden komşulara tehdit olacak bir yapılanmaya izin vermeyeceklerini kararlılıkla ifade ediyor. Türkiye'nin Suriye'deki etkisi de bunu zorunlu kılıyor. Dolayısıyla da PKK terör örgütü kendisini feshetmediği bir durumda neyle karşılaşacağının farkında. Bundan sonra örgütün silahları ön şartsız olarak bırakması ve kendini feshetmesi gündemde olacak. 'Silahları zaten bırakacağız' gibi bir yaklaşımla, siyasi alanda dile getirilecek maksimalist talepler, bozucu etkiler yapabilir. Yani bundan sonrası daha da önem arz ediyor. Meseleye her şey oldu bitti gibi yaklaşılmamalı. Terör bir tehdit olmaktan çıktığında, zaten mücadele de kendiliğinden sonlanır" dedi.