Gizem KARADAĞ-Celal ATALAY/ANKARA, (DHA)- YENİDEN Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Asgari ücret hem enflasyon oranının üzerinde arttırılmalıdır hem de refah payını kapsamalıdır. Toplam rakam refah payıyla birlikte 35 bin liranın altında kalmamalıdır. Her kesimin feryat ettiği bir zamandan geçiyoruz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, Balıkesir'in Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen fabrikada meydana gelen patlama ile ilgili, “Sabah saatlerinde çok üzücü bir haberle güne başladık. Balıkesir ilimizin Karesi ilçesinde yaşanan patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve metanet diliyorum. En son gelen bilgi 12 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yönündeydi. Maalesef elim bir hadise, çok feci bir kaza, bir işyerinin o ünitesinde bulunan insanlarımızın neredeyse tamamının hayatını kaybettiği dramatik bir olayla karşı karşıyayız. Çok acı veren vahim bir hadise. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önemlerinin ne kadar önemli olduğu bu patlamayla bir kere daha ortaya çıkmış oldu. Ülkemizde maalesef bu tür iş kazalarının tam manasıyla önüne geçilemiyor. Tekrar belirtiyorum, çok üzgünüz, acımız çok büyük. Allah beterinden korusun. Ama ilgili kurumların ve bakanlıkların da artık Allah'ın verdiği hakkı kullanmaları iş güvenliği önlemlerini tavizsiz uygulamaları lazım. Sadece ilgili kurumlar ve bakanlıklar değil, iş veren tarafının da iş güvenliği önlemleri konusunda gereken bütün önlemleri hassasiyetle alması lazım. Sadece bu olay özelin de söylemiyorum. Belki de bu olay özelin de iş yeri güvenliğiyle, iş güvenliğiyle alakalı bir kusur, bir eksiklik yoktur ama genel olarak bu tür kazalar, hadiseler maalesef iş güvenliği önlemlerine harfiyen riayet edilmemesinden kaynaklanıyor. Ölen kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, acılı ailelere de bir kez daha sabır ve metanet temenni ediyoruz” diye konuştu.
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hazine ve Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek, katıldığı uluslararası bir toplantıda Türkiye'de çok ciddi bir hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon probleminin varlığından yakınmış. Sayın Şimşek kısa bir süre önce de gençleri tasarruf yapmaya tasarruflarını da faizle bankaya yatırıp faiz geliriyle geçirmeye davet etmiş, özendirmişti. Türkiye gerçeklerinden kopuk bir çizgide yürüyen sayın Bakan Mehmet Şimşek'e sesleniyorum. Sayın Mehmet Şimşek kimi kime şikâyet ediyorsunuz? Yüksek enflasyonun da hayat pahalılığının da sebebi sizsiniz, siz. Açlık sınırının altındaki asgari ücretin de sebebi sizsiniz. Her geçen gün eriyip tükenen 12 bin 500 lira bandında seyreden yoksulluk ve sefalet ücreti olan emeklilik aylığının da sebebi sizsiniz. Geçinemiyoruz feryatlarının da mutfaktaki yangının da sorumlusu sizsiniz. Kimi kime şikâyet ediyorsunuz? Şimdi bekliyoruz ki, asgari ücret açıklanacak. Devam eden toplantılardan çıkan bir bilgi henüz maalesef yok. Bir türlü asgari ücret rakamı açıklanamıyor. Kimse dilinin altındaki baklayı çıkarmıyor. Dört bilinmeyenli denklem artık tek bilinmeyenli denkleme dönüşmüş durumda. Tek bilinmeyen Sayın Cumhurbaşkanı. O ne diyecek? Bütün Türkiye bunu bekliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın asgari ücret rakamı konusundaki son sözünü. Asgari ücretlinin gözü kulağı külliyede. Asgari ücret hem enflasyon oranının üzerinde arttırılmalıdır hem de refah payını kapsamalıdır. Toplam rakam refah payıyla birlikte 35 bin liranın altında kalmamalıdır. Her kesimin feryat ettiği bir zamandan geçiyoruz. Sadece çalışanlar değil işverenler de feryat ediyor. Sanayiciler de feryat ediyor. Devlet imkanlarını imtiyazlı holdinglerin tek elinden almalı, tüm kesimlerin kullanımına sunmalıdır.”
‘PARTİMİZ DOĞRUYA DOĞRU YANLIŞA YANLIŞ DEMEYE DEVAM EDECEKTİR’
Kılıç, Suriye’de yaşanan gelişmeler ile ilgili “Suriye'deki iktidar değişimini de yakından ve dikkatle takip ediyoruz. Meselenin bir zafer veya hezimet değil, dikkat, akıl ve ciddiyet zemininde takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Orta Doğu'da denklemin her an değişebileceği tarihsel gerçeğini göz ardı etmiyoruz. PKK-YPG terör örgütleriyle birlikte İsrail yayılmacılığının da mutlaka önlenmesi gerektiğine dikkat çekiyoruz. Bölgede İsrail’in işine yarayan hiçbir gelişme Türkiye'nin hayrına değildir. Dün de olmamıştır, bugün de olmayacaktır, yarın da olmayacaktır. İsrail işgalciliği ve yayılmacılığını göz ardı eden İsrail'in güvenliği olarak oluşturulan o sihirli sözcük etrafında İsrail'in işgal planlarına jandarmalık yapan Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgedeki oyun planlarına uymamak ve bu planları ters yüz etmek, Türkiye'nin tarihe karşı da Suriye halkına karşı da önemli bir sorumluluğudur. Yıllardır halkına acımasızca zulmeden Beşar Esad'ın Suriye'yi kaçarak terk etmesinden memnunuz. Temennimiz pek tabii ki gelenin gideni aratmaması, Türkiye'nin güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek hiçbir gelişmenin yaşanmamasıdır. Büyük çileler çeken mazlum Suriye halkının kalıcı barış ve huzur ortamına kavuşması samimi dileğimizdir. Her zaman dediğimiz gibi Yeniden Refah Partisi doğruya doğru yanlışa yanlış demeye devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir. Oluşan güvenlik ve dış politika yaklaşımları hepimiz için bağlayıcılık içermektedir. Atılan adımların elbette ki, iyiye gitmesini beklenen faydaları sağlamasını Türkiye'nin ve milletimizin hayrına gelişmesini arzu, ümit ve temenni ediyoruz. Her yanlışı da ifade etmeyi görev telakki ediyoruz” dedi.
Kılıç, “Türkiye'nin sorunlarının çözümü için farklı siyasi partilerin ortak zeminlerde müşterek adımlarla toplumun sesini yükseltme çabasını anlayışlara sahibiyle karşılamak lazım. Eğer Türkiye'nin önünde toplumun sesini duyurma, ihtiyaçları da seslendirme, iktidarı daha üst perdeden uyarabilme yönünde yeni bir girişim, yeni bir inisiyatif kapısı açılacak olursa Yeniden Refah Partisi gelen teklifler doğrultusunda değerlendirmesini yapar. Ama şu anki zeminde biz müstakilen de Yeniden Refah Partisi olarak grubumuz olmadığı halde bir grup disipliniyle, sayımız az olduğu halde bir grup çalışkanlığıyla, hazine yardımı almadığımız halde hazine yardımını en üst düzeyde alan partilerden daha özverili çalışmalarda toplumun sesini, ezilenlerin feryadını medyamız olmadığı halde ambargolarla karşı karşıya bırakıldığımız halde duyurmak için gecelerimizi gündüzlerimize katmaya devam ediyoruz. Yani siyaset yapmak için illa bir gruba dahil olmak şart değil, mazeret aramak bahane bulmak da gerekli değil. Siyasette toplumun sesini duyurmaya, çözüm üretmeye, iktidarı doğruya sevk etmeye karar verenler için siyasetin onlarca, yüzlerce alternatif yapılabilir mecraları vardır. Gelişmeleri biz de takip ediyoruz, teklif gelirse değerlendiririz ama herhangi bir teklif olmadığı ya da bir anlaşmaya varılamadığı takdirde Yeniden Refah Partisi olarak ciddiyetle, disiplinle, özveriyle çalışmaya, toplumun sesini iktidara duyurmaya gayret edeceğiz” ifadelerini kullandı. (DHA)