Türk doktorlar, ileri stent teknikleriyle betonlaşmış damarları açmayı öğretti

Tuğçe ODABAŞI-Fırat ALKIZ/İSTANBUL,(DHA)- Kardiyoloji uzmanları, yurt dışından gelen doktorlara yönelik ‘İleri Stent Teknikleri’ ve ‘Kronik Damar Açma’ alanlarında eğitim verdi. Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan öncülüğünde gerçekleşen eğitim sırasında teorik bilgilerin yanı sıra, canlı operasyonlarla betonlaşmış damarlar açıldı.

Medipol Sağlık Grubu’nun düzenlediği ve bugün başlayan program, Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan liderliğinde gerçekleştiriliyor. Özellikle Mısır, Pakistan, Tunus ve Cezayir gibi ülkelerden gelen doktorlara modern tıp alanındaki yenilikler ve ileri teknikler aktarıldı. ‘İleri Stent Teknikleri’ ve ‘Kronik Damar Açma’ gibi uygulamalar tüm detaylarıyla paylaşılırken, katılımcılara hem teorik bilgiler hem de canlı operasyon deneyimleri sunuldu. Eğitimler yarın da devam edecek.

‘TÜRKİYE, SAĞLIK EĞİTİMİ İLE GLOBAL İŞBİRLİKLERİNE YÖN VERİYOR’

Düzenlenen uluslararası eğitim programının içeriği ve hedefleri hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, Türkiye’nin sağlık alanında elde ettiği başarıları sağlık eğitimi ve uluslararası işbirlikleriyle pekiştirdiğini belirterek, “Son yıllarda ülkemiz, sağlık alanında büyük atılımlar gerçekleştirdi. Hem kamu hem de özel sektörde çok iyi hastanelerimiz, merkezlerimiz ve donanımlarımız var. Hekim kalitemiz ve standartlarımız dünya çapında çok iyi bir noktada. Bu birikimimizi artık sadece sağlık turizmiyle değil, sağlık eğitimiyle de dünya ile paylaşabiliyoruz” dedi.

EĞİTİM İÇERİĞİ VE HEDEFLER

Prof. Dr. Okuyan, Türkiye’nin gelişmiş tıbbi donanımı ve ileri düzey tekniklerinin, yurtdışından gelen doktorlarla paylaşıldığı bu eğitim programının temel amacını ise şöyle açıkladı:

“Hastanemizde yurtdışından gelen meslektaşlarımıza kendi uygulamalarımızı, prosedürlerimizi ve yaklaşımlarımızı gösteriyoruz. Deneyimlerimizi paylaşıyoruz ve bu eğitimlerin ardından kimi zaman bizi kendi ülkelerine davet ediyorlar. Kompleks işlemleri onlarla birlikte gerçekleştiriyoruz ve sonrasında bu teknikleri kendileri uygulamaya başlıyorlar.”

Bu eğitimlerin yalnızca koroner girişimlerle sınırlı olmadığını ve yapısal kalp hastalıkları gibi farklı alanlarda da bilgi paylaşımı yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Okuyan, “Kalp kapak değişimleri, kalpteki deliklerin kapatılması gibi pek çok farklı konuda da işbirlikleri yapıyoruz. Bilgi paylaşıldıkça artar ve bu bizim için de büyük bir motivasyon kaynağı” diye konuştu.

Prof. Dr. Okuyan, Türkiye’nin sağlık eğitimindeki öncü rolünü sürdüreceğini ve bu tür işbirliklerinin devamını arzuladıklarını belirterek,

“Bu paylaşımlar, hem bizim hem de meslektaşlarımızın mesleki gelişimine büyük katkı sağlıyor. Türkiye, bu alandaki güçlü altyapısı ve uzman kadrosuyla sağlık eğitiminde de liderliğini sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

‘İLERİ STENTLEME TEKNİKLERİ İLE TÜRKİYE, KARDİYOVASKÜLER ALANDA ZİRVEYE OYNUYOR’

Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, bugün başlayan ve 2 gün sürecek olan eğitim programının içeriği ve uyguladıkları ‘İleri Stent Teknikleri’ konusunda da önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Okuyan, Türkiye’nin kardiyovasküler girişimlerde dünya standartlarını yakaladığını ve birçok şehirde hem kamu hem özel sektörde bu alanda ileri düzey merkezlere sahip olduğunu belirterek, “Ülkemiz, kardiyoloji ve kardiyovasküler alanında çok iyi bir düzeye ulaştı. Artık Amerika Birleşik Devletleri veya Avrupa’nın önde gelen ülkelerinde yapılan her türlü işlem, Türkiye’de de büyük başarıyla uygulanabiliyor. Hekimlerimiz çok yetenekli, deneyimli ve sahip olduğumuz teknolojik altyapı dünya standartlarında” dedi.

‘BETONLAŞMIŞ VE SERTLEŞMİŞ DAMARLARI AÇMAK MÜMKÜN’

Prof. Dr. Okuyan, geleneksel yöntemlerle açılması mümkün olmayan damar tıkanıklıklarının, ileri teknikler sayesinde başarıyla tedavi edilebildiğini de söyleyerek, “Eskiden, çatallanma veya dallanma noktalarındaki darlıklar ya da uzun süredir tıkalı, betonlaşmış, kireçlenmiş damarlar açılamıyordu. Ancak günümüzde kullandığımız ileri teknikler sayesinde bu sorunların üstesinden geliyoruz” diye konuştu.

“Bu tekniklerin temelinde, damar içi ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle damar morfolojisinin detaylı bir şekilde incelenmesi ve özel cihazların yardımıyla tıkanıklıkların açılması yer alıyor” diyen Prof. Dr. Okuyan, “Damar içi tıraşlama yöntemleri, taşırma kateterleri ve özel malzemelerle artık eskiden açamadığımız damarları açabiliyoruz. Bu işlemler, ileri stentleme teknikleri olarak adlandırılıyor” ifadelerini kullandı.

İLERİ STENTLEME TEKNİKLERİNDE RİSKLER VE BAŞARI ORANI

Bu tekniklerin genellikle yaşamı tehdit eden durumlarda tercih edildiğini belirterek risk ve başarı oranını da değerlendiren Prof. Dr. Okuyan, şöyle konuştu:

“Bu tür operasyonların elbette riskleri vardır, ancak hastayı bu şekilde bırakmanın riskleri çok daha ölümcül olabilir. Hastanın kalp kasında ciddi kanlanma sorunları varsa, ilaç tedavisi ya da diğer yöntemlerle kontrol altına alınamıyorsa, bu işlemi uyguluyoruz. Burada karar, işlemin potansiyel riskleri ile sağlayacağı faydalar arasında bir denge kurmaktır.”

‘İŞLEMİ YAPARKEN HER ZAMAN TERAZİNİN İKİ KEFESİNE BAKARIZ’

Prof. Dr. Okuyan, bir işlem yapılırken her zaman ‘terazinin iki kefesine’ bakıldığını söyleyerek, “Bir riski göze alırken karşılığında 10, hatta 50 kat fayda sağlayacak bir işlem yapıyoruz. Ancak, faydanın riski karşılamadığı bir durumda bu işlemi uygulamayız. Bu nedenle her hasta için karar, bireysel olarak değerlendirilir. Kalp takımı, kardiyologlar ve kardiyovasküler cerrahlarla birlikte en uygun tedavi yöntemine karar verir” diye konuştu.

BAŞARI ORANI VE ÖNLEYİCİ KARDİYOLOJİNİN ÖNEMİ

İleri stentleme tekniklerinin başarı oranlarının yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Okuyan, bu tür işlemlerin çoğu zaman hayat kurtarıcı olduğunu söyledi. Ancak, bu tür girişimlere gerek kalmaması için koruyucu hekimliğin önemine şu sözlerle dikkat çekti:

“Kalbimize iyi bakmalıyız ki bu tür işlemlere ihtiyaç kalmasın. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve koruyucu kardiyoloji, bu tür ciddi durumları önlemenin en etkili yoludur.”