Türkiye İş Bankası binalarının tarihini anlatan kitap, tanıtıldı

Türkiye İş Bankası binalarının tarihini anlatan kitap, tanıtıldı

Türkiye İş Bankası binalarının tarihini anlatan kitap, tanıtıldı

İSTANBUL, (DHA)- TÜRKİYE İş Bankası binalarının tarihini anlatan 'Memleketin İktisadi Binası-Türkiye İş Bankası Tarihine Mimari Bir Bakış' kitabının tanıtımı gerçekleşti. Arşivlerden görseller eşliğinde bir mimari birikimi ortaya koyan kitap, İş Bankası binalarının tarihini, kurumsal ve mimari özellikleriyle ele alıyor.

Mimar Seda Özen Bilgili’nin kaleme aldığı Memleketin İktisadi Binası-Türkiye İş Bankası Tarihine Mimari Bir Bakış kitabı, kurulduğu 1924 yılından bu yana bankanın sahip olduğu binalarla edindiği mimari birikimi analiz ediyor. Giulio Mongeri, Hüseyin Hüsnü Tümer, Arif Hikmet Koyunoğlu, Arif Hikmet Holtay, Nezih Eldem gibi isimlerin ürünleri olan İş Bankası binalarının tarihini, kurumsal ve mimari özellikleriyle anlatan bu kitap, 70’e yakın örnek sunuyor. Yerel ve ulusal arşivlerden çok sayıda plan, çizim, harita, fotoğraf ve belge aracılığıyla İş Bankası’nın Türkiye tarihindeki rolüne, mimariyi merkezde tutarak bakıyor.

İş Sanat Tarih Çalışmaları ekibinin koordinasyonunda hazırlanan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan Memleketin İktisadi Binası-Türkiye İş Bankası Tarihine Mimari Bir Bakış kitabına, yayınevinin mağazalarından ve internet sitesinden ve seçkin kitapçılardan ulaşılabilir.

‘KİTAPTA BANKANIN MİMARİYİ NASIL KULLANDIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞTIK’

Kitap hakkında bilgi veren Bilgili, “İş Bankası'nın 100’üncü yılı için hazırlanmış bir kitap. İş Bankası'nın kendi arşivinin olması ve benim de hep arşivler üzerinde çalışan bir mimar olmam nedeniyle bunu değerlendirmeye çalıştık. Kitapta Türkiye'nin mimari gelişimini, üslupların değişimini, bankanın mimariyi nasıl kullandığını, bununla nasıl bütünleştiğini anlatmaya çalıştık. Birçok arşiv belgesine ulaştık” diye konuştu.

‘DEĞİŞEN MİMARİ ÜSLUPLAR OLDUĞUNU GÖRDÜK’

70 kadar bina incelemiş olduğunu söyleyen Bilgili, “Önceliği genel müdürlük binalarımızın tarihçesinde verdik. Ama bu genel müdürlük binalarımız ya da şubelerimizi anlatırken Türkiye'nin imar planlarının dönüşümünü, Kayseri’de, Adana'da bir imar planı yapılması gibi konuları anlattık. En merkezi yerlerde aslında belediyelerin de hep İş Bankası'nı istemesini görmüş olduk. Yani aslında Türkiye'nin tarihi, imar ve şehircilik tarihi, mimarlık tarihiyle koşut bir şekilde bankanın tarihini izleyebildiğimiz bir süreç oldu. Değişen mimari üsluplar var. Yani bankamızın inşa ettirdiği ilk bina Birinci Ulusal Mimarlık. Daha sonra Adana ve Mersin şubelerinde de gördüğümüz gibi Mimar Semih Rüstem Temel’in erken modern dediğimiz çok nitelikli ve az bilinen belki de bu kitapla ilk defa gün yüzüne çıkmış eserlerini göreceğiz. Çünkü bu yapılar zamanla deprem veya başka sebeplerle tedbiren yıkılıyor ve bu kitapta izlerine rastlayacağız. Modernist örnekler de var. Banka hep akademisyenlerle çalışmayı tercih etmiş. Birinci Ulusal Mimarlık binasında mimar Mongeri adını anmadan edemeyiz. 1950’li yıllarda bankanın kendi inşaat ve emlak müdürlüğü bankaya özgü bir mimari dil yaratıyor. Çünkü artık tek bir mimarın elinden çıkabilecek bir yapıdan bütün Türkiye'ye hakim bir yapıya dönüşüyor. Türkiye'nin her yerinde şube inşa ediliyor” ifadelerini kullandı.

Bilgili, “Türkiye'nin en nitelikli brütalist binası olarak kabul edilen bütün mimarlarca çok keyifle bahseden Ankara Kavaklıdere’deki 4’üncü genel müdürlük binamız bankanın kendi mimarları tarafından tasarlanmıştır. Kendi içinde yapılan bir yarışmayla tasarlanmıştır. Bu mimarlığa çok önemli bir katkı. Çünkü herhangi bir kurumun kendi içinden çıkan insanlarla bu kadar önemli eserleri ortaya çıkarması az bulunur bir şey. Bir mimar olarak da takdir etmek istiyorum. Günümüze geldiğimizde postmodern üslupta bankanın 5’inci genel müdürlük binası var. Bunların üzerinden Türkiye'nin ve bir yandan da dünyanın mimarlık dönüşümünü görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Belgelere göre Eminönü'ndeki binamızın restorasyonunun Mongeri tarafından yapıldığını buldum” diyen Bilgili, “Osmanlı döneminde ilk postahane-i amire binası. Müze olarak hizmet veren bu kadar önemli ve nitelikli bir yapıda öğrenciler geliyor, geziyor. Her sergi değiştiğinde binayı bir izleyici olarak geziyorum. Şimdi de 100’üncü yıl sergimizi keyifle gezdim. Ne kadar nitelikli yapılar insanlara açılırsa o kadar önemli olur. Sergi ve mimariyi birlikte hissederiz. Çünkü bunların restorasyonlarına da çok özen gösteriliyor” diye konuştu.

‘BANKANIN BİNALARI TÜRKİYE’NİN HEM EKONOMİK HEM DE MİMARİ MODERNLEŞME TARİHİNİN TAŞIYICILARIDIR’

“Türkiye İş Bankası binalarının mimarlık tarihimizdeki yeri, yalnızca birer yapı olmanın ötesine geçerek ekonomik, kültürel ve toplumsal bağlamlarda önemli bir temsil mekanizması oluşturmasından gelir” diyen Bilgili, bankanın mimari mirasının, Türkiye’nin modernleşme sürecindeki mimari eğilimleri yansıtırken, aynı zamanda yerel kimliği uluslararası bir üslupla harmanlayan bir anlayışı barındırdığını belirtti. Bilgil, “İş Bankası’nın binaları, Türkiye’nin hem ekonomik hem de mimari modernleşme tarihinin taşıyıcılarıdır. Güven, sağlamlık, modernlik ve kimlik oluşturma gibi temel değerleri mimarlık tarihimizde önemli bir yere sahiplerdir. Ulusal belleğimizde de estetik, işlevsellik ve temsil gücü bakımından güçlü izler bırakmışlardır” diye konuştu.



Cuma 8.2 ° / 2.4 °
Cumartesi 9.3 ° / 3.1 °
Pazar 8.8 ° / 3.8 °
Aksaray nöbetçi eczaneleri