Aysu DURSUN-Semih ERSÖZLER/ANTALYA (DHA)- ANTALYA’da 28 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında düzenlenen ‘7'nci Uluslararası Medikal Estetik Kongresi’nde konuşan Medikal Estetik Tıp Derneği (MESTDER) Başkanı Dr. Yasemin Savaş, “Türkiye, sağlık hizmetleri ihracatında dünyada ilk 10’da medikal turizmde ise ilk 5’te yer aldı. Türkiye’nin bu başarısını sürdürmesi, sektördeki farkındalığın artması ve doğru uygulamaların yaygınlaşmasıyla mümkün olacak. Medikal estetik, Türkiye için büyümeye en açık alanlardan biri olarak dikkat çekiyor” dedi.
Antalya’da 28 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında düzenlenen ‘7. Uluslararası Medikal Estetik Kongresi’, medikal estetik alanında en yeni gelişmeleri ve sektörel sorunları masaya yatırdı. Medikal Estetik Tıp Derneği (MESTDER) tarafından organize edilen kongre, hem yerel hem de uluslararası uzmanları bir araya getirdi. Etkinlikte, estetik tedavilerdeki ileri teknolojiler, doğru uygulamalar ve sektörün büyüme potansiyeli gibi konular tartışılırken bildiri sunumlarına ve workshop’lara da yer verildi.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan MESTDER Başkanı ve Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, Türkiye’nin estetik tedavilerde ileri teknolojiler ve nitelikli sağlık personeliyle dünyada öne çıktığını belirterek, mezoterapi, PRP, dolgu, botoks, saç ekimi, lazer teknolojileri, radyofrekans ve ultrason dalgaları gibi yöntemlerin büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Dr. Savaş, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki başarısına da dikkat çekerek, “Türkiye, sağlık hizmetleri ihracatında dünyada ilk 10’da medikal turizmde ise ilk 5’te yer aldı. Türkiye’nin bu başarısını sürdürmesi, sektördeki farkındalığın artması ve doğru uygulamaların yaygınlaşmasıyla mümkün olacak. Medikal estetik, Türkiye için büyümeye en açık alanlardan biri olarak dikkat çekiyor” ifadelerine yer verdi.
'TÜRKİYE’NİN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ BAŞARISI'
Dr. Yasemin Savaş, Türkiye’nin sağlık turizmi gelirlerinin 2003 yılında 203 milyon dolardan 2022’de 2,2 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. Türkiye, 2024 yılı için 2 milyon sağlık turisti ve 3 milyar dolar gelir hedeflediğini ve turist başına düşen gelirin artırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Savaş, sektörde sürdürülebilir büyümenin önemine dikkat çekerek, “Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı'nın yönetmelik ve teşvikleri sayesinde, Türkiye’deki sağlık kuruluşlarının sayısı hızla artıyor. Aralık 2023 itibarıyla yetkili sağlık kuruluşu sayısı 4 bin 787’ye ulaştı ve bu artışın devam etmesi bekleniyor. Sağlık turizmi gelirleri, 2003 yılında 203 milyon dolar seviyesindeyken, 2022’de 2,2 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde, sağlık için seyahat eden turist oranı da yüzde 0,9’dan yüzde 2,3’e çıktı. Ancak, turist başına düşen gelirin 2022 itibarıyla 1.663 dolarda kalması, Türkiye’nin daha çok düşük bütçeli medikal estetik ve tıbbi hizmetlerle tercih edilmesine bağlanıyor. 2024 yılı hedefleri ise 2 milyon sağlık turisti ve 3 milyar dolar gelir olarak belirlenmiş durumda” açıklamasına yer verdi.
'MERDİVEN ALTI UYGULAMALARA DİKKAT'
Dr. Yasemin Savaş, merdiven altı medikal estetik uygulamalara karşı dernek olarak aldıkları önlemleri aktardı. Dr. Savaş, “Yasal olmayan yerlerde yasal olmayan ürünlerde ve hekim olmayan kişilerce yapılan merdiven altı uygulamalar ciddi sağlık riskleri doğuruyor. Biz de bu kapsamda günden güne artan bu tür merkezlerin açığa çıkması amacıyla hem Sağlık Bakanlığı’yla ortak hareket ediyor hem de halkımızı da kendi sağlıkları için bu farkındalığa dahil ederek, ihbar hattımızı aramaları için teşvik ediyoruz. Böylece ülkenin her yanındaki ağımızı halkımızın bilinçlenerek dahil olmasını ve kendilerini merdiven altı müdahalelerden korumalarını sağlıyoruz. Bu da medikal estetik hizmeti almak isteyen kişilerin bir hekim tarafından, sağlık bakanlığından ruhsatı olan kurumlarda ve ruhsatlı ürünlerle yapılan uygulamaları kabul etmeleri gerektiğini bilmeleri anlamını taşıyor. Bu farkındalık, halk sağlığı için son derece önemli” uyarısında bulundu.
‘HER TÜRLÜ ZORBALIĞA KARŞIYIZ’
MESTDER Başkan Yardımcısı Dr. Alp Mamak, medikal estetik uygulamalarına olan ilginin son yıllarda giderek arttığını, ancak bu ilginin genç yaş gruplarına kadar indiğini belirtti. Sosyal medyanın ‘kusursuz görünüm’ algısını tetiklediğini ifade eden Dr. Mamak, bu durumun gençlerin fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Dr. Mamak, “Ancak bu talebin ergenlik dönemine kadar inmesi, özellikle sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisiyle ‘kusursuz görünüm’ arayışının yaygınlaşmasının, fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkileyebileceği yönünde endişelere yol açmaktadır. Bu durum, estetik işlemlere olan talebin artmasının yanı sıra, gençlerin beden algısı üzerinde yaratabileceği baskılar nedeniyle dikkatle ele alınması gereken bir mesele haline gelmiştir. Her türlü zorbalığa karşıyız” ifadelerine yer verdi. Dr. Alp Mamak, ergenlik dönemindeki bireylerin sosyal medya etkisiyle estetik uygulamalara yönelme eğiliminde olduklarını ve bunun geçici bir güzellik trendine kapılma riskini beraberinde getirdiğini ifade etti. Bu yaş grubundaki bireylerin estetik işlemlere dair kararları bilinçli bir şekilde değerlendiremeyeceklerini belirten Dr. Mamak, “Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisini vurgulayarak, “Özellikle sosyal medya platformları, gençler üzerinde mükemmel görünüm baskısı yaratıyor. Bu durum, fiziksel ve ruhsal sağlığa zarar verdiği gibi gençleri merdiven altı işlemlere yönlendiriyor” dedi.
‘18 YAŞINDAN ÖNCE ESTETİK MÜDAHALESİ YAPILMAMALI’
18 yaşından önce estetik müdahalelerin yapılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Alp Mamak, bu durumun nedenlerine değinerek, “Bunun iki temel nedeni var. Birincisi fizikseldir. Ergenlik dönemi, vücudun hala gelişim gösterdiği bir süreçtir. Bu dönemde yapılan müdahaleler, vücut gelişimi tamamlanmadan kalıcı sonuçlar yaratabilir ve ilerleyen yaşlarda doğal görünüme zarar verebilir. Cilt yapısı, yüz hatları ve vücut şekli ergenlik boyunca değişim gösterir. Bu nedenle, müdahale için bu süreç tamamlanmalıdır. İkincisi ise psikolojik tarafıdır. Çünkü medikal estetik uygulamalar, fiziksel değişikliklerin yanı sıra bireyin özgüvenine ve benlik algısına da etki edebilir. Ancak, ergenlik dönemindeki bireyler bu kararları bilinçli bir şekilde değerlendiremeyebilir. Ergenlerin sosyal medya etkisiyle estetik uygulamalara yönelmeleri, geçici bir güzellik trendine kapılma riskini de beraberinde getirebilir” dedi. Amerika’da 2019 yılında, Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi’nin (FDA) 18 yaş altına estetik uygulama yapılmasını yasakladığını hatırlatan Dr. Mamak, aynı durumun Türkiye’de de geçerli olduğunu belirterek, “2019 yılında 18 yaş altına uygulama yapmak Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) ile birlikte yasaklandı. ABD'de de bu işler çok çığırından çıktı o dönemde. Sosyal medya için gençler dudak dolgusu gibi işlemler yaptırıyordu. Önceden Türkiye'de de aile onayı varsa 18 yaş altına medikal estetik uygulamaları yaptırılabiliyordu. Ancak şimdi 18 yaş altında aileler onay verse dahi işlem yaptırılması yasak. Yani aileler de bu sayede çocuklarına hayır diyebiliyorlar artık” ifadelerine yer verdi.
'TÜRKİYE’DE YÜKSELEN TREND DUDAK DOLGUSU'
Medikal Estetik Derneği Genel Sekreteri Dr. Bora Özcan, dudak dolgusu uygulamalarının Türkiye’deki estetik pazarında yüzde 20 ile yüzde 30’luk bir paya sahip olduğunu belirtti. Dr. Özcan, “Günümüzde medikal estetik alanındaki gelişmeler, daha hızlı ve etkili çözümler sunarak bu alana ilgiyi artırdı. Sosyal medyanın etkisiyle, pürüzsüz ve parlak ciltler, orantılı yüz ve vücut hatları gibi güzellik anlayışı belirgin bir şekilde bu yöne evrildi. Bunun sonucunda, ameliyatsız medikal estetik işlemler daha fazla tercih edilmeye başlandı. Dudak dolgusu da bunların başında geliyor. Çünkü dudak aynı zamanda dişilik sembolüdür. Tahminlere göre, dudak dolgusu uygulamaları, Türkiye'deki estetik pazarında yüzde 20 ila yüzde 30'luk bir paya sahip ve bu, dudak dolgularını en çok tercih edilen uygulamalarından biri haline getirmiştir. Dudak dolgusu, minimal invaziv bir işlem olarak hem kolay uygulanabilir hem de hızlı sonuç alınabilir özellikleriyle popülerliğini artırmıştır. İşlem sırasında hyaluronik asit bazlı dolgular kullanılmakta olup, etkisi 6 ila 12 ay arasında sürmektedir” açıklamasına yer verdi.
'ONLİNE HALK SAĞLIĞI KONGRESİ GÜNDEMDE'
MESTDER’in önümüzdeki dönem için planladığı projelerden biri de halka yönelik bilgilendirme çalışmalarını içeren Online Halk Sağlığı Kongresi. Dr. Yasemin Savaş, 2025 yılı için bu projeyi gündemlerine aldıklarını açıkladı.