Aliekber METE/ANKARA, (DHA)- SAADET Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 3 partiden oluşan Yeni Yol Partisi'nin TBMM grup toplantısında konuştu.
Yeni Yol Partisi'nin TBMM grup toplantısı düzenlendi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Türkiye'nin son günlerde farklı bir süreç yaşadığını belirterek, "Bugün Türkiye'de hem de Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, tarihimizin en büyük adalet ve kalkınma krizleri yaşanmaktadır. Nitekim bugün; 24 belediye kayyımda, 1 milletvekili cezaevinde, 1 genel başkan cezaevinde, sayısını bilmediğimiz gazeteci ve akademisyen cezaevinde ve en son Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'un Belediye Başkanı ve ekibi cezaevinde. Ama bütün bunların yanında bildiğimiz başka gerçekler de var. Ankara'yı parsel parsel satanlar dışarıdalar, Reza Zarrab'dan milyonluk rüşvet alanlar dışarıdalar, bavullarında külçe külçe altınla yakalanan milletvekilleri dışarıdalar. Kendi bakanlığına dezenfektan satanlar dışarıdalar, Yunus Emre Enstitüsü'nü soyanlar da dışarıdalar, Kartalkaya otel yangınının en büyük sorumlusu bugün hala bakanlık koltuğunda oturmaktadır. Eğer gerçekten derdiniz, yolsuzlukla mücadele, yetim hakkını korumaksa, kendi kamburunuzu görmeyip, başkasına 'Düz yürü' demekten vazgeçip şu sorulara cevap verin; 800 milyon dolara mal olduğu söylenen Ankapark'la ilgili hangi soruşturmayı başlattınız? Hangi savcıyı görevlendirdiniz? Soruyorum, bu milletin 128 milyar dolarını buhar edenlerle ilgili hangi incelemeyi, soruşturmayı ve hangi savcıyı görevlendirdiniz" ifadelerini kullandı.
'TERTEMİZ SİYASET SÖZÜ VERİYORUZ'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise vatandaşlara temiz siyaset sözü verdiklerini belirterek, kürsüye bebek kundağı ve kefen bezi bıraktı. Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan sokak olaylarına ilişkin, "Gençler, sakın kırmayın, dökmeyin, kavga etmeyin, tartışmayın, milleti rencide edebilecek ahlaki sembollerle ilgili dikkatli davranın ve sesinizi yükseltin. Yükselen her ses, Türkiye'yi daha özgür ve kararlı kılacaktır. Biz bu isyanı anlıyoruz. Burada aziz milletime seslenmek istiyorum. Türkiye yolsuzluklar endeksinde 152'nci sıraya geriledi. Ey halkım, size tek bir sözümüz var; şu 2 beyazı hiçbir zaman unutmadan siyaset yapacağız. Ne sarıldığımız kundakta kulağımıza okunan ezanı unutacağız ne de bedenen duymayacağımız ama ruhen duyacağımız selayı unutacağız. Tertemiz bir siyaset sözü veriyoruz. Yolsuzluk yapanın siyasi kimliğine bakmaksızın üzerine gideceğiz. Görevde olduğum süre içinde hiçbir resmi evrakı abdestim olmadan imzalamamaya özen gösterdim. Siyasi Ahlak Yasası'nı, Şeffaflık Yasası'nı, Siyasetin Finansmanı Yasası'nı, İmar Yasası'nı getirirken bu niyetle getirdik. Halkım hiç merak etmeyin, biz tekrar geleceğiz ve yarım kalan hikayeyi tamamlayacağız. Şu 2 beyaz gibi Türkiye'yi bembeyaz kılacağız. Siyaseten bembeyaz, ahlaken bembeyaz kılacağız. Ak sıfatını kirlettikleri için kullanmıyorum, bembeyaz kılacağız" diye konuştu.
'100 YILLIK CUMHURİYET'İMİZ BÜYÜK BİR SALDIRI ALTINDA'
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili, "100 yıllık Cumhuriyetimiz büyük bir saldırı altında, milli iradenin tecellisi bu kez siyasetin bizzat kendisi tarafından tehdit ediliyor. Bekasını, ülkenin bekasından üstün gören bu iktidar, milletin tırnaklarıyla kazıyarak, onlarca yıl emek vererek ve bedeller ödeyerek kazandığı demokrasiyi yerle bir etmeye çalışıyor. Usul, teamül, etik, kural, kanun ne varsa ayaklar altına aldılar. Hiçbir eleştiriyi görmüyorlar, umursamıyorlar. Genç arkadaşlarımız bilmeyebilir, Türkiye'de demokrasinin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanan askeri darbe tehditleri vardı. Yapılan darbeler, dönem dönem demokrasiyi kesintiye uğratırdı. Millet sandık hakkını, tabiri caizse üst üste koyduğu cenazelerle yeniden kazanırdı. Unutmayalım darbeler sadece askeri darbelerden de ibaret değildi, siyaset ve bürokrasi eliyle de millete parmak sallamayı alışkanlık haline getirenler vardı. 'Biz asılız, bu ülkede bizim irademizin dışında hiçbir şey olamaz' diyenler vardı. Yıllar boyu tüm bunlara son vermek için mücadele ettik. 'Milletin iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur' dedik, kapatma davalarına, 367 kararlarına karşı dik durduk. 'Üniformalı ya da üniformasız hiç kimse seçilmişlere parmak sallayamaz' dedik, e-muhtıralara, darbe girişimlerine karşı dik durduk ve durmaya devam ediyoruz. Fakat şu anda iktidarda olanlar yollarından döndü. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarıyla değiştirdiler. En acısı, kendilerine emanet edilen makamları, kıble bildiler. Dinimizin, 'Adaleti titizlikle ayakta tutan kimselerden olun' emrine rağmen adaleti ayaklar altına aldılar. Hakk'a, hukuka sırtlarını döndüler, nihayetinde bir ramazan günü milyonlarca insanın seçme hakkına girdiler" açıklamasında bulundu. (DHA)
FOTOĞRAFLI
9659,48%0,49
37,93% -0,11
41,03% -0,23
3809,24% 1,10
6070,97% 0,00