Yeşil Doğa Derneği Başkanı Abdulkadir Ay yaptığı açıklamada;
"ÇEVREMİZİ KORUYAMADIK , YİNE SONDAN YERİMİZİ AYIRTTIK"
İçinde bulunduğumuz toplumu oluşturan ortam çevremizdir. Kalbimiz kadar temiz bir çevrede yaşamak her insanın hakkıdır. Çevre insanın evidir, evini kirletmediğin gibi çevreni de koru.
Şunu her zaman hatırlamalıyız! Dünya bize emanet, bizden de gelecek nesillere emanet olacaktır. Temiz çevre güzel ve sağlıklı yaşam demektir bu anlayışla tüm Dünya Çevre duyarlılığına sahip çıkarken en sonlarda kalan Türkiye olmuştu, Türkiye Doğa ve çevrenin farkına vardığında ise ne yazık Aksaray sonuncu oldu.
İnanın hiç şaşırmadım Aksaray kamuoyu işin ciddiye alınması için zoru görmedikçe asla pirim vermeyen yapıdadır. Tıpkı mecbur kalmadıkça Doğal gaza geçmeyen lüks binalarda oturanların kalorifer kazanlarına atılan kara kömürün kıvrıla kıvrıla çıkan dumanıyla zehir salgılamasını bildiği halde bir türlü görmezden gelerek direnmesi gibi.
Çevre deyince birkaç kutuya ayrı ayrı kağıt, şişe, plastik ve kimyasal atık atılmasıyla olmuyor bu oyunun tatlı tarafı bu kutuları ya dönüşüm firmaları alıp veriyorlar, yada belediye alıp veriyor renkli renkli kutulara ayrıştırıyoruz özenle buraya kadar güzel ancak.
haftanın belli günlerinde atıkları almaya gelen araçlara bakarsanız her gün aynı vasıta gelir tüm kutuları ayırmadan aracın içine dökerek götürür. Sizin özene bezene ayrıştırmanızı dikkate bile almazlar Anlaşılan çevre duyarlılığımız çevre bilinciyle değil çevre için harcanan demir yığınlarıyla yerleştirilmeye çalışılıyor. Eğer atıklar ayrıştırılacaksa emeğe saygı göstererek 4 ayrı renkli araçlar atıkları toplamaları için göndermeleri gerekir.
Hatırlatırım köy okullarına giden dönüşüm aracı felan yok, biriken çöp ve atıklarını sıfırlamak için köylerdeki öğretmenler sırtlayıp ilçeye götürecekmiş, talimat öyle acaba bu çevre zulmünden idarecilerin haberi varmı, vallahi yoktur onlar kesinlikle işin çevreye yararlı kısımlarını görürler, kimse gidipte derdini yukarıya açıklayamaz asla da sorgulayamazlar.
Aksaray çevre konusunda sınıfta kalınca ayırımsız tüm kurum kuruluşlar hatta okullar yazıyla uyarıldılar. Atık geçici toplama alanı diye 4 gözlü tel çitlerle çevrili mekan oluşturuluyor bir gözeneği 1.500 tl ye mal oluyormuş. 4 gözlü yapılacağından toplamda 6 bin lira tutuyor.
Verilen emir gereği Köylerdeki ilkokulda aynı masrafı yapacak sanayi girişinde 12 kurumun yer aldığı valilik ek bina da aynı masrafı yapacak Adaletsiz bir çevre korumacılığı ve zorlama bir tavırla sıfır atık sorunu çözülmeye çalışılıyor.
Anlaşılan bir dönüşüm firmasıyla protokol yapılmış aldıkları çöpler için ödeme yapacaklarmış. Madem geri dönüşüm firması bu çöpler için bir ödeme yapacaksa ihale edilirken tüm okullara neden ‘’ Atık geçici toplama alanı’’ masrafını Dönüşüm firmasına yüklemediniz, en fazla tüm kurumların bir yıllık çöp parası oraya verilebilirdi. Köyden gelen okul müdürü cebinden ödeyerek aldığı tel örgü çitini beğenmeyip standart isteyen ilçe milli eğitim görevlilerinin acaba köy okulunda okuyan öğrencilerden kaç tanesinin para ödeme gücü vardır. Sormuşmudur. bütçe olmadığı için kara kara düşünenlerden durumdan haberi var mıdır.
Çevre için sıfır atık; Sürdürülebilir akıllı bir kalkınma politikası uygulayarak, insanların yaşamlarını iyi bir düzeyde sürdürebilmeleri için gereksinim duydukları doğal kaynakları gelecek nesilleri de düşünerek doğaya, amaca ve çevreye uygun bir şekilde kullanmalarını sağlamaktır.
Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları çevre sorunlarının artmasına sebep olmaktadır. Doğayı korumak, çevre sorunlarının çözümü için çalışmak ve gelecek kuşaklara daha temiz daha iyi bir yaşam alanı bırakmak tüm insanlığın en önemli görevlerinden birisi olmalıdır.
Dünya nüfusunun hızla artması, çarpık kentleşme, sanayileşme artıklarının çevreye yayılması, toprak, hava, su gibi doğal kaynakların israf edilmesi gibi faktöre bağlı olarak iklim değişikliğinden toprak, su ve havanın kirlenmesinden, biyolojik zenginliğin azalmasına kadar baş gösteren çeşitli önemli sorunlar insanlığı ve geleceği tehdit etmektedir.
Oysa biz karayolu üzerinde e-90 dan geçen yolcuların burunlarını tıkayarak geçtiği AKSARAY KARASU DERESİ nin sorununu çevre sorunu olarak göremiyoruz bile. sınıflarda çöpleri basket atarken kutuya atmayı yeterli görüyoruz.
Tabiatı korumak ve küresel boyutta yaşanan çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin ahlaki ve insani bir görevidir. Çevreye karşı daha bilinçli, daha özverili bir davranış sağlayarak çevre kirliliğine son vermeliyiz. Bu uğurda tüm okullarda hatta ana sınıflarından başlayarak eğitim verilmelidir yanına fidan sevgisi , hayvan sevgisinide katarak işlenmelidir. biz kendi çağımızdan umutlu değiliz bari gelecek nesli koruyalım. Emine Erdoğanı kutluyorum, Işıl Mantıyı kutluyorum gayelerinin, Doğanın geleceğin garantiye almaya yönelik oldukları için. Hepimize düşen sorumluluklar var elbette BİRLİKTELİKLEsorunlar aşılacaktır
Bu duygu ve düşüncelerle; Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için yaşadığımız çevrenin kirlenmesini önleyerek, yeşil alanları ve doğanın dengesini sağlayan canlıları koruyup kollamak gerekir. Daha temiz bir dünya için çevreye olan sorumluluklarımızı, toplum ve bireysel olarak yerine getirip insanlığı daha temiz yaşanabilir dünya bırakma temennisiyle
(Masrafsız) Geri dönüşüme destek ver , çevrene saygı göster…
Abdulkadir Ay
Yeşil Doğa Derneği Başkanı